Büyük Türkçe Sözlük
* Deri üzerine yapıştırılıp çekip emmeye yarayan şişe vb. alet, çekmen.
* şişe çekmek.
* Su buharı gücüyle çalışan gemi.
* Koyu gri renk, füme.
* Bu renkte olan.
* Vapur işletme işi.
* Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı.
* Sahiplik bildiren olumlu isim cümleleri kurar.
* Elde bulunan her şey.
* istersen (isterse...) gibi konuşulan işüzerinde bir kimseyi serbest bırakmayı anlatır.
* "var kıyas et", "varın hesap edin" biçiminde, bu kıyas...
* meydana getirmek.
* Bkz. var kuvvetiyle.
* olanca hızıyla.
* Olanca gücüyle.
* yaşa!.
* sağolmak, yaşamak.
* (bir şeyin) olduğunu veya bulunduğunu sanmak, farzetmek.
* bir olgunun sonuçlarından yararlanabilmek veya bu sonuçlar üzerine düşünce...
* belli bir ölçüye ya ulaşır ya ulaşmaz, herhangi bir ölçüye, miktara yakın, olduğu bile kuşkulu.
* her şeye.
* Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat.
* İkinci Dünya Savaşı'nda müttefiklerin çok sık uyguladığı bombardıman yöntemi.
* İki nokta arasında ulaşımı sağlayan bot.
* İki nokta arasına gerilen ve ulaşımı sağlayan ip.