Büyük Türkçe Sözlük
* bir bütüne göre ufak bir parça.
* herhangi bir konuda söz sahibi olanlardan daha büyük, daha yetkilisinin bulunabileceğini anlatmak için kullanılır.
* Özellikle Güneydoğu Anadolu'da develerin korunduğu veya bağlandığı, evlerin alt katında bir bölüm.
* Işığa karşı hassas fotoğrafik malzeme poz verildikten sonra kullanılan kimyevî banyo maddesi.
* Bkz. yok devenin başı.
* Dolaşım, dönme.
* Kan dolaşımı.
* Birleşikgillerden, geniş yapraklı bir süs bitkisi (Phlodentron).
* Devetüyü renginde olan, açık kahverengi.
* yapılması çok zor, hemen hemen imkânsız olan işler için kullanılır.
* güçlükleri giderip işleri yoluna koymak.
* herkesin gözü önünde büyük hırsızlık yapmak.
* küçük bir çıkar peşinde koşmak, bazen kişinin büyük zararlara uğramasına yol açabilir.
* Devinim.
* Dinamik.
* Devimi olan.
* Devinim durumunda olan, harekî.
* Devinimi yalnızca fizik kanunlarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir amacı da içeren, dinamik.
* Beliren ve gelişen şeylerin kendiliklerinden etkin olduklarını, gelişmelerini sağlayan gücün dışarıdan gelmeyip kendileriyle özdeş bulunduğunu...
* Devimsel olma durumu.
* Devimi olmayan.