Büyük Türkçe Sözlük
* Üstünlük, üstün gelme.
* üstün gelmek, bastırmak.
* Yükselme, ilerleme.
* yükselmek, ilerlemek.
* Anlatma, bildirme.
* Etilen ve flüordan elde edilen plâstik madde.
* Bu madde ile yapılan, ısıya dayanıklıkap.
* Ayırma, ayırt etme.
* ayırmak, ayırt etmek.
* Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi.
* Bu biçimde yayımlanan.
* Birbirine kötülük etmeye kadar varan...
* bir yazı dizisini, bir romanıvb. yi gazete ve dergilerde bu biçimde yayımlamak.
* Süreli yayınlarda her gün bir bölümü yayımlanan roman.
* Döşeme işi.
* Bir yeri gerekli eşya ile döşeme.
* Döşeme işleri.
* Döşemenin gerektirdiği bütün parçalar veya eşyanın tümü.
* döşemek.
* Genellikle tutum ve davranış için gereğinden aşağıda kalma durumu, ifrat karşıtı.
* Yorumlama.
* Kur'an'ın surelerini açıklayarak, görüşler ileri sürme ve bunlarıyazma, yorumlama.
* Kur'an'ın surelerini açıklayan eser.
* yorumlamak.
* Açma.
* Geğirme.
* Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetleme, denetim, bakı.
* bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini araştırmak, denetlemek.