Büyük Türkçe Sözlük
* Cerahatlenmek işi.
* (yara) İrin toplamak.
* İrin toplamış, irinli.
* İrin toplamamış, irinsiz.
* Güzel konuşma.
* Beceriklilik, girginlik.
* Kurnazlık, hilekârlık.
* Girgin, kolaylıkla ve inandırıcı söz söyleyen, dilli.
* Resim, yazı, ayna gibi şeyleri süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık.
* Kapı, pencere ile bunların...
* Hükûmet ile sendika ve işverenler arasında toplu sözleşme öncesinde varılan ön anlaşma.
* Çerçeve yapan kimse.
* Resimlere, tablolara çerçeve takma işiyle uğraşan kimse.
* Çerçeve yapma veya satma işi.
* Çerçevelemek işi.
* Filmi çevrilecek başlıca cismin, gerek büyüklük gerek yer bakımından görüntü çerçevesine göre düzenlenmesi işi.
* Bir şeye çerçeve geçirmek veya bir şeyi çerçeve içine alma.
* Çerçevelenmek işi.
* Çerçeve içine alınmak.
* Çerçeveletmek işi.
* Çerçeve geçirtmek.
* Çerçeve geçirilmiş veya çerçeve içine alınmış olan.
* Çerçeve içinde olmayan.
* Köy, pazar ve benzeri yerlerde dolaşarak ufak tefek tuhafiye eşyası satan gezginci esnaf.
* (bazı bölgelerde) Tuhafiyeci.
* Çerçi.