Büyük Türkçe Sözlük
* Çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmemiş olduğu, genellikle geniş veya dar düzlük...
* Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı, sobe, beyzi.
* Kapalı, dışbükey ve uzunca bütün eğriler, özellikle elips gibi iki simetri ekseni olan...
* Ovalamak işi.
* Ellerini bir şeye veya birbirine sürtmek.
* Sertçe ovmak.
* Ezmek veya ufak parçalara ayırmak.
* Ovalanmak işi.
* Ovalamak işine konu olmak.
* Kendi kendini ovmak.
* Ovalatmak işi.
* Ovalamak işini başkasına yaptırmak.
* Ovada yaşayan, ova halkından olan.
* Ovası olan, ovalarla kaplı.
* Ovası olmayan.
* Ovdurmak işi.
* Ovmak işini yaptırmak.
* Ovdurtmak işi.
* Ovdurmak işini birine yaptırmak.
* Sürekli överek, çok överek.
* İki üç yaşındaki erkek koyun.
* Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye.
* Birini veya bir şeyi öven (kimse).
* Birini gereği yokken veya aşırı olarak öven (kimse).
* Övgücü olma durumu.