Büyük Türkçe Sözlük
* Mutluluk ve refah içinde olan (kimse).
* Osmanlı İmparatorluğunda paşa, vezir gibi devlet adamlarına verilen unvan.
* Devletli.
* Birinci çağın dördüncü dönemi ve bu dönemde oluşmuş yer tabakaları.
* Devralmak işi.
* Bir şeyi devir yoluyla almak, teslim almak.
* Dünya.
* Kader, talih.
* Zaman.
* Devirler, çağlar.
* Dönem.
* Elektrik devresi, çevrim.
* Ters, yanlış.
* Özellikle tatil beldelerinde belli dönemlerde kullanılmak üzere satın alınan ve değişik kişilerce de kullanılabilen küçük daire.
* Başkasına devredilebilen bir hak için söylenir veya kullanılır.
* Bir hakkın karşılıklı veya karşılıksız olarak başkasına geçirilebilme durumu veya niteliği.
* Devredilmek işi.
* Devretmek işi yapılmak.
* İnsan haklarının niteliklerinden birini belirtmek için kullanılan terim.
* Devir yoluyla, devrederek.
* Devretmek işi.
* Dönmek, dolaşmak.
* Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek.
* Aktarmak.
* Baştan sona değin okumak, bitirmek.
* işin içine girmesini sağlamak.
* ilgilenmek, karışmak, araya girmek.
* işin içine girdirmek, karıştırmak.
* Devirli.
* Devirle ilgili.