Büyük Türkçe Sözlük
* Ovmak işi.
* Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla pişirilmis çorba.
* Taze tarhana.
* Bir şeyin üzerine bastırarak el gezdirmek.
* Bir temizleyiciyle bir yeri veya bir şeyi kuvvetle sürterek temizlemek.
* Övmek işi, sena, medih.
* Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı.
* Alg, mantar gibi ilkel bitkilerde dişi cinslik hücresi.
* Çiçeksiz bitkilerin çoğunda üreme organlarını barındıran boşluk.
* İç içe mineral kabuklardan oluşan balık yumurtası biçiminde kalker.
* Ovulmak işi.
* Ovmak işine konu olmak.
* Övülmek işi.
* Övmek işine konu olmak.
* Övülmek işi veya biçimi.
* Övünme, kıvanç, iftihar.
* Bir okulda davranışları ve derslerindeki başarıları ile dikkat çeken seçkin öğrencilerin adlarının yazıldığı çizelge, iftihar listesi.
* iftihar etmek, kıvanmak.
* Övünmeye yol açan veya hak kazandıran şey, mefharet.
* Övünmeye sebep olan, övünmeyi sağlayan.
* Övündürücü olma durumu.
* Övünülecek şey, övünç kaynağı veya sebebi.