Büyük Türkçe Sözlük
* Çok övünen, farfara.
* Çok övünme durumu.
* Ovunmak işi.
* Kendi kendini ovmak.
* Övünmek işi, kıvanç iftihar.
* Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek.
* Kendi kendisini övmek, tefahür etmek.
* kendini övmeye hazırlanan kimselerce, övünmesini hoşgöstermek veya alçak gönüllü görünmek için kullanılır.
* Övünülecek tutum veya davranış.
* Bkz. öğür.
* Övmek işi veya biçimi.
* Ovuşturmak işi.
* Ovuşturmak işi.
* Bir şeyi bastırarak başka bir şey üzerinden geçirmek.
* (el için) Birbirine sürtmek.
* Bir toplantıya katılanların, bir sorunla ilgili birkaç seçenekten birini tercih etmesi, rey.
* Bu tercihi belirten işaret, söz veya yazı.
* Bir toplantıda oylamaya katılan bütün üyelerin aynı yönde oy kullanması.
* oylamaya katılan bütün üyeler aynı yönde birleşerek.
* Oylamaya katılanların yarıdan fazlasının aynı yönde oy kullanmaları.
* Kişilere tanınan oy verme yetkisi.
* Seçimlerde oy kâğıtlarının içine atıldığı mühürlü sandık.
* bir sorun üzerindeki görüşünü belirtmek, rey vermek.