Büyük Türkçe Sözlük
* hiçbir zaman düşünmemek.
* akıllıca olmayan davranışlarda bulunacak bir duruma düşmek.
* akla yakın görülmeyen bir düşünce ileri sürene söylenir.
* Sağduyu.
* Akıl yolu ile kazanılan bilgiler.
* Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu.
* Akıl hastalıkları ile ilgili hastahane bölümü.
* Akılcılık, usçuluk, rasyonalizm.
* Akıl hastalıkları uzmanı.
* Akmak işi.
* Reçine, çam sakızı, akındırık.
* Ortası oluklu hançer.
* Malzemenin belirli bir gerilme uygulanmasıyla sınırlı ve kalıcı deformasyona uğraması veya belirlenen toplam uzamaya maruz kalması durumundaki...
* (sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler için) Bir yerden başka bir yere doğru gitmek.
* (bu gibi maddeler) Aşağıya, yere düşmek.
*...
* Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris).
* çok değilse bile, az çok bir gelir veya kazanç sağlar.
* Durgun su, gölet.
* Bir parça çalındığı zaman ses veya bir âletle ona katılan kimse, eşlik eden.
* Boğan otundan çıkarılan ve hekimlikte kullanılan zehirli bir madde.
* Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmî ödeme.
* Üstündeki düğmelere veya tuşlara basarak, metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı.
* Kumaşlarda makine...
* Akordeon çalan kimse.
* Bkz. akordeon.