Büyük Türkçe Sözlük
* Devşirilmek işi.
* Devşirmek işi yapılmak.
* Devşirmek işi.
* Düzenli olarak derlenmiş.
* Düzenli olarak derlenmemiş.
* Devşirmek işi.
* Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi.
* Yeniçeri Ocağına bu yolla alınan çocuk.
* Bir araya getirmek, derlemek, toplamak.
* Katlamak, düzgün duruma getirmek.
* Dil, söz, işaret, mimik gibi anlatım araçlarının bütünü.
* Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul (İsa), logos.
* Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış anlatım, tabir.
* Deyimleşmek işi.
* Deyim özelliğini kazanmak.
* Deyimleştirmek işi.
* Deyim durumuna getirmek, deyim özelliği kazandırmak.
* önemsememek.
* önemsemek.
* Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslûp.
* Halk şiiri, halk türküsü.
* Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade.
* Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman kimse anlamında sövgü sözü.
* Engelleme, zarar verme durumu.
* Mikrop kırma özelliği olan (madde).
* Mikroplardan temizlemek işi.