Büyük Türkçe Sözlük
* Üşenme, üşengeçlik, gevşeklik, tembellik.
* Emekli aylığı.
* Emekliye ayrılma.
* Emekli.
* Emekli ikramiyesi.
* Emekli aylığı.
* emekli olmak, emekliye ayrılmak.
* Emeklilik.
* Tekbencilik yanlısı olan kimse.
* "Yalnız ben varım, benden başka her şey yalnızca benim tasarımımdır, diyen, öznel ben'i bilinç içerikleriyle birlikte tek gerçek, tek var olarak...
* Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve Allahuekber sözü ile başlayan duanın adı.
* bu duayıözel makamıyla okumak.
* Tekçilik taraflısı olan, tekçilikle ilgisi olan (kimse), monist.
* Gerçekliğin temeli olarak yalnızca tek bir ilkeyi benimseyen dünya görüşü, monizm.
* Gerçekliğin herhangi bir organ gibi bölünmez bir bütün...
* Azarlama, paylama.
* azarlamak, paylamak.
* Değişmeksizin, düzenli, aynıbiçimde tekrarlanan, sürüp giden, muttarit, yeknesak, monoton.
* Değişmeyerek, aynıbiçimde tekrar edilerek.
* Tekdüzelemek işi.
* Tekdüze bir duruma gelmek.
* Tekdüze olma durumu, yeknesaklık, monotonluk.
* Keçinin erkeği.
* Bir karides türü.
* Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir deve türü.