Büyük Türkçe Sözlük
* Patlıcangiller familyasından yüksek çalıbiçiminde dikenli bitki.
* Bire karşı bir.
* Kibirlenme, büyüklenme, çalım, kurum.
* olamayacak şeyleri olur duruma getirmek.
* Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme.
* Kefil olma.
* yükümlenmek.
* kefil olmak.
* Bir malın yapımının, tek bir kuruluşun elinde bulunduğu durum
* Tekel ürünlerini satan işyeri.
* Tekel ürünleri arasında satışa sunulmuşmadde.
* Tekel kuran ve bu tekeli kabul ettiren, inhisarcı.
* Tekel görevlisi.
* Bir şeye, bir düşünceye tek başına sahip olma, benimseme, yayma...
* Ana sermayenin merkezleşme eğiliminden doğan tekelleşme aşaması.
* Tekelci olma durumu, inhisarcılık.
* (herhangi bir şey) tekeli altında bulunmak, elinde tutmak, inhisarında olmak.
* bir şeye tek başına sahip olmak, inhisarına almak, patentine almak.
* fikir, sanat vb. alanda kendi görüşünü hâkim kılmak.
* Tekelleşmek işi.
* Tekel durumuna gelmek.
* Tekelleştirmek işi.
* Tekel durumuna getirmek.
* Zahmet veren bir işgörme, güçlüğe katlanma.
* Bir işi gösterişli bir biçimde yapmaya çalışma, özenme, gösteriş.
* Söyleme, konuşma.