Büyük Türkçe Sözlük
* Metafizik ile uğraşan kimse.
* Metafizikçinin işi veya mesleği.
* İstiare, ödünçleme.
* Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden.
*...
* Genellikle elementleri, özellikle metalleri saf olarak elde eden ve bunların işleme tekniğini belirleyen kimya endüstrisi kolu, metalürji.
* Özü, temeli metalden oluşan yatak.
* Madensel, madenle ilgili.
* Madenden yapılmış, madenî.
* Maden, alaşım ve maden filizlerinin yüzeylerini, kesitlerini ve billûrlaşma özelliklerini mikroskopla inceleyerek çözümünü yapan bilim kolu.
* Metalsi.
* Metallerin fiziksel özelliklerini, metal olmayan ögelerin ise kimyasal özelliklerini taşıyan element, madensi, metaloit.
* Metal bilimi.
* Metal bilimi ile ilgili.
* Başkalaşıma uğramış olan.
* Başkalaşım.
* Başkalaşma.
* Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4).
* Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık.
* kötü bir duruma katlanmak, dayanmak
* Dayanıklı, metin.
* Dayanıksız.