Büyük Türkçe Sözlük
* süre durmak, sürüp gitmek, devam etmek.
* Her vakit, sürekli olarak.
* Sürekli, kalıcı, temelli, gedikli.
* Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne.
* Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası.
* Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat.
* Belirli devlet işlerini...
* Bir dairenin iki yarıçapı ile aralarındaki yayın çevrelediği alan.
* Bir dairenin bir kirişi ile o kirişin yayı arasında kalan parçası.
* Dairesi olan.
* Daire ile ilgili, daire biçiminde olan.
* Dairesi olmayan.
* Dairesel.
* Düzenli işleyen.
* Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren.
* Bir saatlik zamanın altmışta biri.
* Bir derecenin altmışta biri.
* An, zaman.
* Tam zamanında, dakik olarak.
* Sadık bir biçimde.
* tam zamanında.
* her an başka bir ruh durumu gösterir.
* Hemen o anda, anında.
* Yazı makinesi.
* Yazı makinesi ile yazmayı meslek edinen kimse.
* yazı makinesiyle yazmak.
* Daktilo yazıları için kullanılan kâğıt.