Müzik Sözlüğü
Tam olarak aynı perdede veya farklı bir oktavda tüm şarkıcılar veya icracılar tarafından aynı notaları çalmak.
İstenilen aksanın amacı doğrultusunda metnin gerektirdiği gibi, ilk ölçü çizgisinden önce meydana gelen bir veya daha fazla nota.
Bir temanın melodik, ritmik ve harmonik değişimlerle manipüle edilmesi
Perdenin tekrarlanan dalgalanması
Parlak, yetenekli sanatçı.
Canlı, canlı, hızlı ve parlak.
Canlı, parlak.
[Sayfayı] hızlıca çevirin.
İki yarım nota ve dört çeyrek notaya eşit bir nota.
Bir klavyede, bir notadan diğerine olan uzaklığı tek bir tuşla çalmak.
Sesin, pirinç ve ahşap rüzgâr aletleri dahil olmak üzere, havanın titreşimiyle üretildiği çalgılar.
Başlangıçta ahşaptan yapılmış, ses kayıt cihazlarının, flütlerin, klarinetlerin, saksafonların, fötrlerin ve fagotların da dahil olduğu hava...
Flüt, obua, klarnet, fagot ve Fransız kornosu (woodwind enstrümanı değil) arasından seçilen standart oda grubu.
Bir ifade aracı olarak metinden sözcüklerin müzikal resimselleştirilmesi. Rönesans madrigalının önemli bir özelliği.
Grup görevlerini senkronize eden ortak şarkı.
Popüler üçüncü dünya müzikleri, etnik ve geleneksel müzikleri ve Batılı ve Batılı olmayan müziklerin eklektik kombinasyonları için kullanılan terim.
Vurmalı çalgılar, bir klavyeye yerleştirilmiş ve sert tokmakla vurulan bir çerçeve üzerine yerleştirilmiş ve ayarlanmış ahşap bloklarından oluşur.
Bir trapez, ses kutusu ve bambu çubuklarla dikilmiş metal tellere sahip bir Çin çalgısı.
Tellerin gerildiği, ses kutusuna sahip yaylı çalgılar ailesi, düz veya eğimli olabilirler. Zitherler birçok şekilde görünür ve Avrupa, Asya ve...