* Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak.
* (küçük çocuklar için) Ayakta durabilmek.
* Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek.
* Sıkıştırarak yerleştirmek.
* Bası işi yapmak, tabetmek.
* Örtmek, bürümek, kaplamak.
* Bir şey üzerinde kalıp, mühür gibi bir araçla iz yapmak.
* Baskın yapmak.
* Bazı isimlerle birlikte sertlik, aşırılık anlamlarında yardımcı fiil olarak kullanılır.
* Bir kimse bir yaşa girmek.
* Çevreyi kaplamak, çökmek.
* Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek.
* Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak.
* Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak.
* (küçük çocuklar için) Ayakta durabilmek.
* Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek.
* Sıkıştırarak yerleştirmek.
* Bası işi yapmak, tabetmek.
* Örtmek, bürümek, kaplamak.
* Bir şey üzerinde kalıp, mühür gibi bir araçla iz yapmak.
* Baskın yapmak.
* Bazı isimlerle birlikte sertlik, aşırılık anlamlarında yardımcı fiil olarak kullanılır.
* Bir kimse bir yaşa girmek.
* Çevreyi kaplamak, çökmek.
* Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek.
* Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak.
* Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak.