* İçeriden dışarıya varmak, gitmek.
* Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek.
* Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup sınavını vererek yetişmiş olmak, mezun olmak.
* Ayrılmak, ilgisini kesmek.
* Süresi dolunca ayrılmak.
* Yapılmak, yürümek.
* Yetişecek ölçüde olmak.
* Eksilmek.
* Sonuca ulaşmak.
* Sıyrılmak, ayrılmak.
* Harcama zorunda kalmak.
* Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak.
* Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek.
* Bir şeyin yukarısına varmak veya yükselmek.
* Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak.
* İş için, yetkili birini makamında görmek.
* Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak.
* Gitmek, koyulmak.
* Bir konu yetkililerce karara bağlanmak.
* Birdenbire görünmek.
* Mal olmak.
* Oyunda herhangi bir rolü oynamak.
* (bir yere) Ulaşmak, varmak.
* Karaya ayak basmak.
* Yayılmak, duyulmak.
* Olmak, bulunmak, var olmak.
* Bir iddia ile ortalıkta görünmek.
* Yayılmak.
* Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek.
* Bulaşmak.
* (yapı için) Yapmak.
* Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak.
* Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak.
* Niteliği sonradan anlaşılmak veya sonradan ortaya çıkmak.
* Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak.
* Yerinden oynamak.
* Görünür veya belli bir durumda bulunmak.
* Oluşmak, olmak.
* Piyasaya sürülmek.
* Bitmek, büyümek, sürmek.
* Verilmek.
* (ay veya mevsim) Geçmek.
* Yeni yetişip satışa sunulmak.
* Yükselmek, artmak.
* Artırmak, fiyatı yükseltmek.
* Sesini yükseltmek.
* Büyük abdest bozmak.
* Giderilmek, yok olmak.
* Unutmak.
* (Ay, güneş) Doğmak.
* Vermeye katlanmak.
* Yayımlanmak.
* Gelmek.
* Gerçekleşmek.
* Bulunduğu yerden ayrılmak, fırlamak, kopmak.
* (bir şeyin) Düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek.
* Flört etmek.
* Erişmek, görmek.
* Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek.
* Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup sınavını vererek yetişmiş olmak, mezun olmak.
* Ayrılmak, ilgisini kesmek.
* Süresi dolunca ayrılmak.
* Yapılmak, yürümek.
* Yetişecek ölçüde olmak.
* Eksilmek.
* Sonuca ulaşmak.
* Sıyrılmak, ayrılmak.
* Harcama zorunda kalmak.
* Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak.
* Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek.
* Bir şeyin yukarısına varmak veya yükselmek.
* Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak.
* İş için, yetkili birini makamında görmek.
* Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak.
* Gitmek, koyulmak.
* Bir konu yetkililerce karara bağlanmak.
* Birdenbire görünmek.
* Mal olmak.
* Oyunda herhangi bir rolü oynamak.
* (bir yere) Ulaşmak, varmak.
* Karaya ayak basmak.
* Yayılmak, duyulmak.
* Olmak, bulunmak, var olmak.
* Bir iddia ile ortalıkta görünmek.
* Yayılmak.
* Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek.
* Bulaşmak.
* (yapı için) Yapmak.
* Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak.
* Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak.
* Niteliği sonradan anlaşılmak veya sonradan ortaya çıkmak.
* Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak.
* Yerinden oynamak.
* Görünür veya belli bir durumda bulunmak.
* Oluşmak, olmak.
* Piyasaya sürülmek.
* Bitmek, büyümek, sürmek.
* Verilmek.
* (ay veya mevsim) Geçmek.
* Yeni yetişip satışa sunulmak.
* Yükselmek, artmak.
* Artırmak, fiyatı yükseltmek.
* Sesini yükseltmek.
* Büyük abdest bozmak.
* Giderilmek, yok olmak.
* Unutmak.
* (Ay, güneş) Doğmak.
* Vermeye katlanmak.
* Yayımlanmak.
* Gelmek.
* Gerçekleşmek.
* Bulunduğu yerden ayrılmak, fırlamak, kopmak.
* (bir şeyin) Düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek.
* Flört etmek.
* Erişmek, görmek.