* Sıkınt ı, dert, keder, üzüntü.
* Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük.
* İstenmeyen durum, baş belası.
* Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük.
* İstenmeyen durum, baş belası.
tuşlamak
* Daktilo, hesap makinesi, telefon gibi makinelerde tuşlara basmak. * Tuşa getirmek, tuşla yenmek.
Künyesi bozuk
Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan. "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç ...
Bulutlar nasıl oluşuyor?
Tepenizde gördüğünüz orta büyüklükte, yaklaşık l kilometre çapındaki bir bulutun hacmi 4 milyar metr...