1. Korumak, bakmak, gözetmek.
2. Görme ve işitme yoluyla öğrenmeye çalışmak. "Yolda ona göz kulak ol da başına bir şey gelmesin."
2. Görme ve işitme yoluyla öğrenmeye çalışmak. "Yolda ona göz kulak ol da başına bir şey gelmesin."
tuşlamak
* Daktilo, hesap makinesi, telefon gibi makinelerde tuşlara basmak. * Tuşa getirmek, tuşla yenmek.
Künyesi bozuk
Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan. "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç ...
Bulutlar nasıl oluşuyor?
Tepenizde gördüğünüz orta büyüklükte, yaklaşık l kilometre çapındaki bir bulutun hacmi 4 milyar metr...