* Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek.
* Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek.
* Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak.
* Manevî yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek.
* Yok olmasına, ölmesine sebep olmak.
* Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek.
* Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak.
* Manevî yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek.
* Yok olmasına, ölmesine sebep olmak.