* Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak.
* Bir işi belirlenen zamanda yapamamak.
* Zor kullanarak yanında götürmek.
* Yararlanamamak, bir daha ele geçmemek üzere yitirmek.
* Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak.
* Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak.
* Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak.
* Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek.
* Sızdırmak.
* İstemeyerek abdestini yapmak.
* Delirmek.
* Bir araç veya âletle işgörürken aracı iyi kullanamama yüzünden herhangi bir zarara yol açmak.
* Birini veya bir şeyi göstermemek.
* Yarışan bir koşucu diğer bir koşucu tarafından hızla geçilip arayı açmak.
* Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek.
* Kaçırmak işini yaptırmak.
* Birinin kaçırılmasına sebep olmak.
* Bir işi belirlenen zamanda yapamamak.
* Zor kullanarak yanında götürmek.
* Yararlanamamak, bir daha ele geçmemek üzere yitirmek.
* Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak.
* Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak.
* Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak.
* Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek.
* Sızdırmak.
* İstemeyerek abdestini yapmak.
* Delirmek.
* Bir araç veya âletle işgörürken aracı iyi kullanamama yüzünden herhangi bir zarara yol açmak.
* Birini veya bir şeyi göstermemek.
* Yarışan bir koşucu diğer bir koşucu tarafından hızla geçilip arayı açmak.
* Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek.
* Kaçırmak işini yaptırmak.
* Birinin kaçırılmasına sebep olmak.