* Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek.
* Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak.
* Uygun gelmek.
* Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek.
* Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boşdurmak.
* (toprak veya yapı için) Çökmek, aşağı inmek.
* Biriyle beraber yaşamak.
* Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak.
* Mal olmak.
* Yer almak, geçmek.
* Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek.
* Belli bir yörüngede dönmeye başlamak.
* (sıvı tortuları için) Dibe çökmek, dipte toplanmak.
* Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak.
* Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak.
* Uygun gelmek.
* Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek.
* Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boşdurmak.
* (toprak veya yapı için) Çökmek, aşağı inmek.
* Biriyle beraber yaşamak.
* Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak.
* Mal olmak.
* Yer almak, geçmek.
* Benimsenmek, yerleşmek, kökleşmek.
* Belli bir yörüngede dönmeye başlamak.
* (sıvı tortuları için) Dibe çökmek, dipte toplanmak.
* Herhangi bir durumda belli bir süre kalmak.