* Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek.
* (takı için) Vermek, armağan etmek.
* (ad, lâkap) Koymak.
* Kuşanmak.
* (olumsuz biçimde) Önemsememek, önemli saymamak, değer vermemek.
* Borç bırakmak.
* Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
* (arka, art ve peş gibi kelimeleri tümleç alarak) Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek.
* Sınavını başaramamak.
* (takı için) Vermek, armağan etmek.
* (ad, lâkap) Koymak.
* Kuşanmak.
* (olumsuz biçimde) Önemsememek, önemli saymamak, değer vermemek.
* Borç bırakmak.
* Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
* (arka, art ve peş gibi kelimeleri tümleç alarak) Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek.
* Sınavını başaramamak.