* Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında, bunun kim veya ne olduğunu hatırlatmak.
* Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek.
* Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak.
* Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek.
* (hukukî yönden) Varlığınıkabul etmek.
* Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak.
* Sorumlu bilmek.
* Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek.
* Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek.
* Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak.
* Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek.
* (hukukî yönden) Varlığınıkabul etmek.
* Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak.
* Sorumlu bilmek.
* Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek.