* Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse.
* Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
* Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
tuşlamak
* Daktilo, hesap makinesi, telefon gibi makinelerde tuşlara basmak. * Tuşa getirmek, tuşla yenmek.
Künyesi bozuk
Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan. "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç ...
Bulutlar nasıl oluşuyor?
Tepenizde gördüğünüz orta büyüklükte, yaklaşık l kilometre çapındaki bir bulutun hacmi 4 milyar metr...