* Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla indirmek.
* Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca değdirmek.
* Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek.
* Hızla değmek, çarpmak.
* Çarpma işlemini yapmak.
* Sürmek.
* Bağlamak, takmak, koymak.
* Olduğundan başka bir biçime çevirmek veya olduğundan başka biçimde görünmek.
* Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak.
* Uygulamak, basmak, koymak.
* Çok etki etmek, yaralamak.
* Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak.
* Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak.
* İçki içmek.
* Amaçladığı şeye rastgetirmek.
* Hızla çarpmak.
* Silâhla yaralamak, öldürmek.
* Dokunmak, hasta etmek.
* (soğuk, dolu gibi şeyler için) Zarar vermek.
* Vuru durumunda olmak, çarpmak.
* Çıkmak, isabet etmek.
* Üzerinde görünmek, üzerine düşmek.
* Desteklemek, dayamak.
* Çıkmak, görünmek.
* Sırtına, omzuna yerleştirmek veya bir şeyi başka bir şey üzerine koymak.
* Tavla oyununda pulu kırmak.
* Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca değdirmek.
* Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek.
* Hızla değmek, çarpmak.
* Çarpma işlemini yapmak.
* Sürmek.
* Bağlamak, takmak, koymak.
* Olduğundan başka bir biçime çevirmek veya olduğundan başka biçimde görünmek.
* Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak.
* Uygulamak, basmak, koymak.
* Çok etki etmek, yaralamak.
* Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak.
* Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak.
* İçki içmek.
* Amaçladığı şeye rastgetirmek.
* Hızla çarpmak.
* Silâhla yaralamak, öldürmek.
* Dokunmak, hasta etmek.
* (soğuk, dolu gibi şeyler için) Zarar vermek.
* Vuru durumunda olmak, çarpmak.
* Çıkmak, isabet etmek.
* Üzerinde görünmek, üzerine düşmek.
* Desteklemek, dayamak.
* Çıkmak, görünmek.
* Sırtına, omzuna yerleştirmek veya bir şeyi başka bir şey üzerine koymak.
* Tavla oyununda pulu kırmak.