1. Erişme, kavuşma, ulaşma, erme, varma, buluşma.
2. Allah’ın yarattığı eserlerin güzelliklerini sürekli seyretme, etrafındaki şeylerle ilgilenmeyip gönlü Allah sevgisinde karar kılma.
3. Tasavvuf yoluna giren Müslümanların bir tasavvuf âliminin denetiminde Kur’an-ı Kerim ve sünnetle eğitilip Hz. Peygamber’in ahlakıyla ahlaklandıktan sonra, söz ve davranışlarında kendilerini her an Allah’ı görüyormuş gibi hissetmeleri, devamlı Allah’la beraber olma duygusu.“Vuslat gibi nimet m’olur/Ya Rab nice şükr edelim/Hizmet gibi devlet m’olur/Ya Rab nice şükr edelim.” (Hüdâyi)
2. Allah’ın yarattığı eserlerin güzelliklerini sürekli seyretme, etrafındaki şeylerle ilgilenmeyip gönlü Allah sevgisinde karar kılma.
3. Tasavvuf yoluna giren Müslümanların bir tasavvuf âliminin denetiminde Kur’an-ı Kerim ve sünnetle eğitilip Hz. Peygamber’in ahlakıyla ahlaklandıktan sonra, söz ve davranışlarında kendilerini her an Allah’ı görüyormuş gibi hissetmeleri, devamlı Allah’la beraber olma duygusu.“Vuslat gibi nimet m’olur/Ya Rab nice şükr edelim/Hizmet gibi devlet m’olur/Ya Rab nice şükr edelim.” (Hüdâyi)