Büyük Türkçe Sözlük
* Çıkarılmak işi veya biçimi.
* Çıkarılmak işi.
* Çıkarmak işine konu olmak.
* Çıkarmak işi.
* Belli önermelerin kabul edilen veya gerçek olan doğruluklarından veya yanlışlıklarından, başka önermelerin kabul edilen veya...
* sadece kendini ve kendi durumunu gözeterek çıkar sağlamak.
* kendisine yarar sağlayacak bir şeyi veya bir durumu istememek, böyle bir şeyden veya durumdan yararlanmamak.
* Çıkarmak işi veya biçimi.
* Çıkarmak işi.
* Çıkarmak işlemi, tarh.
* Kıyılara ve en çok düşman kıyılarına asker indirme, asker çıkarma.
* Deniz kıyısında çıkarma harekâtı yapmak üzere eğitilmiş, özel yapılmış hafif ve küçük teknelerden kurulmuş askerî birlik.
* Çıkarma yapılacak kıyıya asker, araç ve cephane taşımaya yarayan, altı düz küçük deniz aracı.
* Düşman işgalinde olan bir kıyıya, güvenli bir köprü başı kurmak amacıyla düzenlenen ve çeşitli birliklerin görev aldığı askerî harekât.
* Bir...
* Çıkarma işlemini anlatan işaret.
* (birinin veya bir şeyin) Çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak.
* (cümlede zaman anlatan bir sözle) Sonunu getirmek.
* Anlamak, ne olduğunu...
* Bir önermeden, düşünce yoluyla bir başka önermeye geçme işi, intikal.
* Boşaltım ile vücuttan dışarı çıkan madde, ıtrah maddesi.
* Çıkartılmak işi.
* Çıkartmak işi yapılmak.
* Çıkartmak işi.
* Üzerindeki resim ıslatılarak yapıştırıldığı yere çıkartılan, özel olarak hazırlanmış zamklı kâğıt.
* Bu yolla çıkarılan resim.
* Çıkarmak işini yaptırmak.
* Küçük bohça, çıkın.