Büyük Türkçe Sözlük
* Varyete yapan kimse.
* Varyetecinin yaptığı iş.
* Taşkırmak için kullanılan, iki ucu az keskin büyük çekiç, balyoz.
* Kedigillerden, kulakları sivri, dişleri ve tırnakları keskin, kürkünden yararlanılan çok yırtıcı hayvan (Lynx lynx).
* Orta.
* Ortam.
* Orta, ortalama.
* Ortalama yükseklik.
* Ortalama hız.
* Kısırlaştırma.
* Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse.
* Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
* Geniş, engin.
* Nitelik.
* Nitelendirme.
* Nitelendirmek.
* Nitelenme.
* Nitelenmek.
* Niteliği olan, nitelikli.
* Bkz. nitelikli işçi.
* Niteliği olmayan, niteliksiz.
* Bkz. niteliksiz işçi.