Büyük Türkçe Sözlük
* Tereke.
* Bırakmak işi.
* Salı verme, terk.
* Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
* Koymak.
* Bir işi başka bir zamana ertelemek.
* Unutmak.
* Eski bulunduğu yerini veya durumunu...
* uzun süredir hiçbir ilerleme ve değişiklik göstermiyor (veya göstermiyorsun).
* Bıraktırmak işi.
* Bırakmasını sağlamak, bırakmasına yol açmak.
* Bira yapmakta kullanılan.
* Kısa bir süre için.
* Yeterince değil, yeter ölçüde değil.
* Az miktarda, çok değil.
* Pek az, çok az.
* Az sonra.
* Bir parça.
* Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu.
* Biri diğerinin yanı sıra.
* birbiriyle çok iyi anlaşmak.
* arkası arkasına, ara vermeden.
* araları açılmak, aralarında anlaşmazlık çıkmak.
* kavga etmek, dövüşmek.
* karışmak.
* (iplik vb. için) dolaşmak, çözülmeyecek duruma gelmek.
* aralarını açmak, aralarını bozmak, olay çıkarmak.
* birbiriyle ilgisi olmayan, tutarsız.
* iki veya daha çok kimse birbiriyle uğraşmak, birbirine kötülük etmek.
* birbirine çok düşkün olmak.