Büyük Türkçe Sözlük
* Yere dikilmiş bir eksen çerçevesinde döndürülen askılara takılı oyuncak atlar, uçaklar vb.den oluşan bir eğlence aracı.
* Atmak işi.
* söylediklerin hep yalan (veya abartma), farkındayız.
* Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş (Accipiter nisus).
* Sapan.
* Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
* Bir şeyi yere doğru bırakmak.
* (bir kimseyi) Uzaklaştırmak, göndermek, ilgisini kesmek.
* Koymak.
*...
* Uydurma, palavra.
* Uydurmacı, palavracı (kimse).
* Atmasyoncu olma durumu.
* Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel, meni, sperma.
* Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı.
* Hava yuvarı.
* İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava.
* Basınç...
* Atmosferin yeryüzünde bulunan her cisim üzerine yaptığı basınç.
* Atmosferle ilgili, cevvî.
* Mercanların bir araya toplanması ile oluşmuş, halka biçiminde adacık, mercan ada.
* Zanaatçıların veya resim, heykel sanatlarıyla uğraşanların çalıştığı yer, işlik.
* Bir işin ayrıntılarını gösteren ve atölyede yapım sırasında kullanılan 1/1 ölçüdeki teknik resim.
* Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal birleşikleri (molekülleri), bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
* (eski Yunan...
* Herhangi bir atomun 16 sayısı ile gösterilen oksijen atomuna göre ağırlığı.
* Atom çekirdeklerinin parçalanması sonucu enerji oluşması temeline dayanan bomba.
* Atom enerjisinin insanlığın hizmetine girdiği çağ.
* Atomun çekim kuvvetinin etkisiyle, çevresinde elektronlar dolaşan, proton ve nötronlardan oluşan pozitif elektron yüklü merkez bölümü.