Büyük Türkçe Sözlük
* ünlü olsun, adı anılsın diye herkesi iğrendirip kızdıran kötü bir iş yapmak.
* Bkz. zemzem.
* hiçbir suçu veya günahı olmamak.
* biri, ötekine göre çok iyi nitelikte olmak.
* Kadın.
* Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen, yaklaşık 100 cm yüksekliğinde, kamış görünüşünde, çok yüksek ve otsu bir bitki (Zingiber...
* Bir çeneklilerden, zencefil, kakule, zerdeçal gibi ıtırlı bitkileri içine alan bir familya.
* Zincifre.
* Siyah ırktan olan kimse, siyahî.
* Fellâh, Arap.
* Bkz. zincir.
* Cilt kapağındaki ince çizgiler.
* Kadınlara düşkün olan, zampara, kadıncıl.zendostluk.
* Kadınlara düşkünlük, zamparalık.
* Parası, malı çok olan, varlıklı.
* Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan.
* Verimli.
* Gösterişli.
* zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken, yoksul, parasızlık yüzünden en kolay bir işi bile başaramaz.
* Plutokrasi.
* çok mal ve para sahibi yapmak.
* Dizelerdeki uyaklarda ikiden çok ses arasındaki uyumluluk.
* çok mal ve para edinmek.
* birinin zenginliğinden çok söz etmenin gereksizliğini, yersizliğini belirtmek için söylenir.
* Zengin duruma gelme.