Büyük Türkçe Sözlük
* Motorlu taşıtların dişlilerini birbirine geçirmeye yarayan manivelâ.
* Motorlu taşıtlarda, dişlilerin içinde bulundukları yuva.
* motorlu taşıtlarda vites kolunu uygun duruma getirip aracı kalkışa hazır durumda tutmak.
* Vitesi olan.
* Yatsı namazından sonra kılınan üç rekât namaz.
* Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi veya resim.
* Bir dükkân veya mağazanın sokaktan camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri, sergen.
*İçine konan şeylerin görünmesi için yapılmış...
* Vitrincinin yaptığı iş.
* Vitrinlemek işi veya durumu.
* Vitrin durumuna getirmek.
* Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme.
* Gemiyi belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutmasıniçin...
* Bir vadi, bir ırmak üstünden bir demir yolunun veya kara yolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü, köprü yol.
* Bebeğin ağlarken çıkardığı ses.
* Viyaklayarak.
* Viyaklamak işi.
* Viyak diye ses çıkararak bağırmak, ağlamak.
* Kemana benzer, kemandan büyük bir çalgı, alto.
* Viyola çalan kimse.
* Keman çalan sanatçı.
* Viyoladan büyük, kontrbastan küçük, dört sürtme telli bir orkestra çalgısı.