* Bir canlıyı bir felâketten tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak.
* Kurtulmasını sağlamak, uzaklaştırmak.
* Kazandırmak, yeniden ele geçirmek.
* Bir şeye zarar gelmesini önlemek.
* Birinin cezalandırılmasına engel olmak.
* (olumsuz olarak): Bir şeyin değerini karşılamamak.
* Kurtulmasını sağlamak, uzaklaştırmak.
* Kazandırmak, yeniden ele geçirmek.
* Bir şeye zarar gelmesini önlemek.
* Birinin cezalandırılmasına engel olmak.
* (olumsuz olarak): Bir şeyin değerini karşılamamak.