Bitkiler

Antep fıstığı ağacı, 6-10 metre yüksekliğe ulaşan, yaprak döken, uzun ömürlü, yavaş büyüyen, iki evcikli (dioik) bir meyve ağacıdır. Bu, bir Antepfıstığı ağacının sadece erkek çiçeklere (erkek Antep fıstığı ağacı) veya sadece dişi çiçeklere (dişi Antep fıstığı ağacı) sahip olabileceği anlamına gelir. Meyve tutumunu sağlayabilmek için, erkek ağaçların poleninin rüzgar aracılığıyla dişi ağaçlara aktarılması gerekir. Sadece dişi ağaçlar meyve üretir. Sonuç olarak, meyve hasadı yapmak istiyorsak, her 9 dişi Antepfıstığı ağacının bulunduğu yerin merkezine ideal olarak 1 erkek Antep fıstığı ağacı dikip yerleştirmeliyiz. Erkek Antepfıstığı ağaçları herkes tarafından kolayca fark edilebilir, çünkü bu ağaç normalde dişi ağaçlardan daha yüksektir...
Çiğdem, Latince Crocus anlamına gelmektedir. Sarı, eflatun, beyaz, mor gibi farklı renklere sahip olan çiğdem, toprakların yüzyıllar tarihi boyunca yaşayan uygarlıkların kültüründe devamlılığını sağlamıştır. Çiğdemin soğan kısmı kışın toprağın altında kalmakta ve bahar ayının yaklaşmasıyla yavaş yavaş karlar eriyerek soğan kısmı çiçek açmaya başlar. Çiçeğin açması da baharın geldiğinin habercisi olur ve bu sayede bahar bayramı kutlanmaya başlar. Özellikle İç Anadolu Bölgesine özgü bir çiçek olan ve karanfilgiller ailesine mensup olan bu çiçek, bahar şenliklerinin rengi olmaya devam ediyor. Türkiye’nin başkenti Ankara’da da farklı semboller arasında yer alan Ankara çiğdemi, soğukların bitmeye başladığının ve ilkbaharın geldiğinin...
Bitkiler hareketsiz ve dolayısıyla sıkıcı olmalarıyla ünlüler ancak bazıları aslında iki kategorinin de dışındadır. Bazı türler bitki krallığına musallat olmuş bu sıradan klişeye meydan okur. Dünya'daki bitkileri yakından tanıdığınızı düşünüyorsanız kendisine yaklaşanları zehirli gazıyla öldüren veya sahte çiçekler üreten bu türlere göz atın. Yeryüzündeki en sıra dışı bitkiler. Lithop Lithops sukkulent (etli yapraklı bitkilerin), Aizoaceae (Makasotugiller) ailesine ait bir cins olup, 33 türü bulunmaktadır. Anavatanları Güney Afrika, Botsvana ve Namibyadır. Lithops adı, Eski Yunanca, lithos:taş ve opsis:yüz kelimelerinden gelmektedir. Bitkilerin taşa benzemesi nedeni ile verilmiştir. Türkçede Yaşayan Taş veya Çakıltaşı Bitkisi olarak...
"Ters Lale" olarak da bilinen Ağlayan Gelin Çiçeği nerede yetişir, özellikleri nelerdir? Adına Ağlayan Gelin Çiçeği denmesinin sebebi nedir? Hikayesi şöyle... Ağlayan Gelin Çiçeği yani ters lale endemik bir bitkidir. Latince adı; Fritillaria Imperialis’tir. Soğan olarak dikilen, mart ve mayıs aylarında çiçek veren Ağlayan Gelin Çiçeği, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgeleri'nde görülür. Yoğun olarak görüldüğü iller Hakkari, Adıyaman, Tunceli, İzmir, Muğla ve Antalya’dır. Adı nereden gelir Çiçekleri mor, pembe ve kırmızı renktedir. Bitkinin her sapında 6 çiçek bulunur. Boyları 80 cm'ye kadar çıkar. Ters Lale şeklindeki çiçeğin ağlayan geline benzetilmesinin sebebi ise; gece üzerinde biriken suyu gündüzleri dışarı atması...
Sahil Sekoyası (Sequoia sempervirens), servigiller (Cupressaceae) familyasının Sequoia cinsinden tek bir türle temsil edilen 120 metre boy, 7 metre çap yapabilen anavatanı Kuzey Amerika olan büyük bir ağaç türüdür.Herdem yeşil ve dev yapılı ağaçlardır. Oldukça kalın kabukları vardır. 2 tip yaprakları vardır: -Pul yaprak: Sürgünün dip ve uç kısmı ile kozalak sapında yer alan yapraklar. -İğne yaprak: Sürgünün üzerindeki balık kılçığı şeklindeki ana yapraklar. Kozalaklar 1 yılda olgunlaşır ve 15-20 puldan oluşur. Kozalak pulları yan kenarlarıyla kapanmıştır ve her pulun altında 3-7 tohum bulunur. Doğal yayılış alanında 140 metreye kadar büyür.Gövde dibi çok geniş olup uca doğru daralır. Kabuk kırmızımsı kahverengi veya tarçın...
Sakura (Türkçe: Kiraz çiçeği, Latince: Prunus serrulata), Prunus cinsinden birkaç ağacın herhangi birinin çiçeğidir. Japon kültüründe büyük bir öneme sahip olup Japonya'nın ulusal simgelerinden biridir. Yaprak sayısına, çiçeklerin ve genç yaprakların rengine, çiçeklenme dönemine veya ağacın alışkanlığına göre farklılık gösteren 600'den fazla sakura çeşidi vardır. Çiçeklerin rengi, soluk pembenin tüm tonlarında beyazdan koyu kırmızıya doğru gider. Tüm kiraz çiçeği ağaçlarının çeşitleri, küçük, hoş olmayan meyveler veya yenilebilir kirazlar üretir. Prunus avium ve Prunus cerasus'un kirazları yenilebilir. Çiçekleri ağır ağır açar ama çok çabuk dökülür. Hem hayatın başlangıcını yani baharı müjdeler, hem de kaçınılmaz sonunu simgeler...
Bilim insanları, bitkilerin insan kulağıyla duyulamayacak sesler çıkardığını, susadıklarında ya da stres altında bu sesleri arttırdıklarını tespit etti. Araştırma dergisi "The Cell'de" yayımlanan araştırmaya göre, botanik bilimciler, bitkilerin bilinenin aksine "sessiz canlılar" olmadığını ortaya koydu. Tel Aviv Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Profesör Lilach Hadany, CNN'e yaptığı açıklamada, "Sese yanıt veren çok fazla organizma var, bu nedenle de bitkilerin sağır ve dilsiz olduğuna inanmak için iyi bir nedenimiz olmadığını düşündüm" ifadesini kullandı. İlk olarak 6 yıl önce laboratuvarında ultrasonik mikrofon kullanarak bir kaktüsün sesini kaydeden Hadany, tam olarak kaydettiği sesin kaktüsten mi yoksa çevredeki başka bir şeyden...
Bambu (Bambusoideae), buğdaygiller (Poaceae) familyasına ait ve 1.200 adet, bazen birbirlerinden çok farklı görünen bitki türlerinden oluşan bir alt familyayı kapsayan tanımdır. Bambu insanların en çok işine yarayan bitkilerden birisidir. Bambu türleri Asya'da, Güney ve Kuzey Amerika'da ve Afrika'da bulunurlar. En büyük bambu türleri 80 cm kalınlığa ve 38 metre uzunluğa kadar varabilir. Bazı bambu türleri çok seyrek çiçek verir, bazen her 100 yılda bir ya da daha seyrek olabilir. Bambular ilk önce iki ayrı tipe ayrılabilirler: - Bambuseae: Ağaç gibi büyüyen, tahtalaşan bir kabuğa sahip olan, kibar ve ince yapraklar ama çok büyük çiçekler geliştiren bambular. - Olyreae: Ot gibi büyüyen, tahtalaşmayan ve boyları bir metreyi geçmeyen...
Güneş gülü (Drosera rotundifolia), bataklık, turbalık ve sazlıklarda yetişen bir etçil bitkidir. Kuzey Avrupa, Sibirya'nın çoğu, Kuzey Amerika'nın kuzeyinin büyük bölümü, Kore, Japonya, Kaliforniya, Mississippi, Alabama, Yeni Gine, Batı Kafkasya ve Türkiye'nin Doğu Karadeniz bölgesinde yetişmektedir. Drosera cinsi diğer bitkiler gibi yaprakları rosette düzenindedir. Yaprak sapı dar, tüylü ve 13 ila 50 cm arasında değişmektedir. Laminanın üst yüzeyi, yapışkan bir müsilaj salgılayan kırmızı salgı tüyleriyle kaplanmıştır. Tipik bir bitkinin çapı 3 ila 5 santimetredir. Beyaz veya pembe renkli, beş yapraklı çiçekler 10 ila 15 mm uzunluğundadır. Haziran ve Ağustos ayları arasında çiçeklenir. Kışın, soğuk koşullarda hayatta kalabilmek için...
"Dağ defne ağacı(Kalmia latifolia), nektar ve balında "andromedotoxin" toksini mevcuttur. Balı insanı zehirler. Bir kaşık bal yenildiğinde birkaç saat içinde uyuşma ve bilinç kaybı meydana gelir. Nektar ve balı arıyı zehirlemez." Familyası: Fundagillerden, Heidenkrautgewaechse, Ericaceae Drugları: Kalmiye yaprağı, kalmiae folium Kalmiyanın sadece yaprakları tentür ve natürel ilaç yapımında kulanılır ve kesinlikle çayı yapılmaz, zira çok zehirlidir. Botanik: Vatanı ABD'nin doğusu ve Kanadanın güneydoğusu olan defnegülü günümüzde oldukca oldukca yaygın olarak yetişmektedir. Aslında defne ile hiçbir ilgisi olmayan bu bitkiye yapraklarının defne yapraklarına benzemesi nedeni ile Amarika defnesi, yabani defne, dağ defnesi gibi çeşitli...
Arap gelini, Arap güzeli, Mezopotamya sümbülü gibi farklı isimlere de sahip olan Halfeti siyah gülü, hoş kokulu ve yarı katmerli bir gül çeşididir. Çalılıkları diğer çeşitlere göre daha bodurdur. Sadece Halfeti’nin mikro klima adı verilen iklim şartlarında yetişebilen siyah gül, güzelliğiyle her göreni kendine hayran bırakıyor. Siyah gül hikayesi ne zaman ve nerede başlıyor net bir bilgi yok. Aslında Fransa’da yetiştirilmeye başlandığı iddia edilen bu çiçeğin nasıl Halfeti’ye geldiği, ne zamandan beri bölgede yetiştiği de bir muamma. Siyah gül farklı bölgelerde de yetişiyor. Gonca halinde siyah güller dünyanın farklı yerlerinde karşınıza çıkabilir. Fakat gonca güle dönüştükten sonra rengi birden değişiyor ve koyu bir kırmızı hatta...
Sabır çiçeği olarak bilinen agave bitkisi 7 yılda bir açıyor ve 7 gün sonra sönüyor. Eskiden sabır otu bitkisinden şurup yapıldığı ve bu şurubun da şifa olduğu biliniyor. Anavatanı Orta Amerika olan, Meksika’da çöllerde doğal olarak yetişen bir kaktüs türüdür. 300 kadar türe sahiptir. Sabır çiçeği Agave bitkisi kısa gövdeli bir bitkidir. Yapraklarının üstü mumsu dokudadır. Yaprak kenarları dişli görünüme sahiptir. Yine yaprakları sivri uçludur ve uç kısmı diken gibidir. Yaprakları etlidir. Sadece bir defa çiçek açtığı için etli yaprakları içerisinde besin biriktirir. Ve tüm enerjisini bu çiçek için kullanır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan sabır çiçeği hem şifasıyla hem de güzelliğiyle doğada dikkat çeken bitkiler arasında...
Hayvanlarda ve bitkilerde organizmayı oluşturan çoğu hücrenin çoğalmasını sınırlandıran süreçler vardır. Çok hücreli organizmalarda hücre çoğalmasını ve farklılaşmasını düzenleyen bu mekanizmalarda ortaya çıkan problemler, hücrelerin ve hücre gruplarının kontrolsüz olarak çoğalmasına ve büyümesine yol açabilir. Tümör oluşumuna ve kansere sebep olan bu durum bitkilerde de ortaya çıkabilir. Oluşma mekanizmaları benzer olsa da bitkilerde kanser metastaz yapmaz. Metastaz kanser hücrelerinin kan dolaşımı ve lenf kanalları yoluyla taşınarak vücudun farklı bölümlerindeki dokulara yayılması olarak tanımlanabilir. Bitkilerdeki tümörlerin farklı dokulara yayılmamasının nedeninin bitki hücrelerinin sahip olduğu hücre duvarı olduğu düşünülüyor...
Evinizi sık sık havalandırdığınız için soluduğunuz havanın temiz olduğuna inanıyor olabilirsiniz. Ancak evlerimizdeki hava düşündüğümüz kadar kolay temizlenmiyor. Sorun sadece havadaki tozlar olsaydı, işimiz belki kolay olabilirdi. Ancak fark etmediğimiz ama evlerimizin bir köşesinde belirmiş küfler, eşyalardan ve duvarlardan yayılıp havaya karışan kimyasallar, evimizi temizlerken kullandığımız deterjanlarda bulunan amonyak, benzen gibi maddeler sayesinde soluduğumuz hava aslında epey kirli. Bunun sonucunda da solunum yolları problemleri ve alerjiler çağımızın en büyük sorunu haline gelmiş durumda. Neyse ki bu sorunlardan kurtulmak için oldukça basit ve tamamen doğal bir çözüm müjdeliyor NASA. Yaptıkları bilimsel çalışmalar sonucu bazı...
Dünyanın en sert çekirdeğine sahip olan keçiboynuzu çekirdeğinin insan sağlığına birçok faydası olduğunu biliyor muydunuz? Peki keçiboynuzu çekirdeğinin faydaları nelerdir? Keçiboynuzundan yapılan kahve ne işe yarar? Özellikle Güneydoğu Anadolu yöresinde keçiboynuzu çekirdeğinden sıklıkla kahve yapılır. Çekirdekler öğütülerek elde edilen tozdan yapılan kahve kötü kolesterolü düşürmede oldukça etkilidir. Yetişme alanı olarak Mısır'dan Yunanistan'a kadar uzanan keçiboynuzu Akdeniz ikliminde kolaylıkla yetişir. Yıl boyu yaprak dökmeyen keçiboynuzu ağacında yetişen kaçiboynuzu meyvesi oldukça güçlü bir besindir. İçeriğindeki çekirdeklerde kendi kadar vitamin ve mineral deposudur. Yüzyıllar öncesine dayanan keçiboynuzundan pekmez, çay ve...
Doğradığınızda her ne kadar sizi gözyaşları içerisinde bıraksa da soğan vücuda girdiği anda işler değişiyor. İşte günlük olarak tüketildiğinde harikalar yaratan soğanın faydaları… Milliyet’in Pembenar ekinin özel haberine göre, baştan aşağı sağlığınızı güçlendiren vitaminler ve besinler açısından zengin olan soğan, günlük olarak tüketildiğinde harikalar yaratacak bir süper besin olarak karşımıza çıkıyor. İşte soğanın 7 muhteşem etkisi.... 1-Kemik yoğunluğunu artırır Kulağa garip gelse de birkaç çalışma, soğan tüketmenin kemik yoğunluğunuz üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini ortaya koyuyor. 1 ay boyunca her gün soğan yemek, kemik yoğunluğunu yüzde 5 artırıyor. 2-Yüksek kolesterolü düşürerek kalp sağlığını korur...
Birbirine dokunmayan ağaçlar - “Taç utangaçlığı” “Taç utangaçlığı” fenomenini duymuş muydunuz? En azından ağaçlık bir bölgede doğayla baş başa kaldığınızda gözlemleme fırsatınız olmuştur. Ağaçların üst dalları ve yaprakları birbirine değmez. Ağaçların kenarlarına adeta gökyüzü renginde bir kalemle kontur çekilmiş gibidir. Ağaçların arasından sızan gün ışığı ise ortaya büyüleyici bir görsel tablo çıkmasına neden olur. İlk kez 1920’lerde gözlenen “taç utangaçlığı” hakkında birçok araştırma yapılmış ancak bilim insanları bunun nedeni hakkında hala bir fikir birliğine varamamışlar. Bu fenomen hakkında öne çıkan tezlerden biri, zararlı böceklerin yayılmaması için gösterilen bir davranış olduğu yönünde. Bir diğer tez de fotosentez için...
Turuncu güngüzeli (Hemerocallis fulva), Hemerocallis cinsinden bir çiçekli bitki türüdür. Ana vatanı Asya olan tür, Kafkaslar'dan Himalayalar, Çin, Japonya, Kore ve güneydoğu Rusya'ya kadar büyük bir coğrafyada yerli, doğal olarak bulunur. ABD ve Kanada'da bahçelerden kaçarak doğal ortamlarda yetişmeye başlamış olan tür, istilacı bir tür olarak tanımlanmaktadır. Bitkinin Latince isminde geçen fulva sözcüğü Latince turuncu-sarı demektir. Otsu çokyıllık bir bitki olan Hemerocallis fulva etli bir rizomdan (köksaptan) 40–150 cm uzunluğa kadar büyür. 50–90 cm uzunluğunda, 1-2.4 cm genişliğinde ince ve uzun yapraklara sahip olan bitkinin çiçekleri 10–15 cm genişliğindedir. Turuncu-kırmızı olan çiçeğin taç yapraklarında açık, soluk renkli bir...
Çarkıfelek (Passiflora), çarkıfelekgiller (Passifloraceae) familyasından 500 kadar türden oluşan asma ya da sarmaşık tipte bitki cinsidir. Değirmen çarkını andıran çiçeklerinden dolayı Türkçede "çarkıfelek" (feleğin çarkı) adını almıştır. Farsçada ise saate benzerliğinden dolayı "saat" adı kullanılır. Bazı türleri yenebilir meyveleri için tropikal bölgelerde ziraati yapılırken, bazıları da çiçeklerinden dolayı bahçe ve kameriye örtü bitkisi olarak kullanılır. Bitkinin anavatanı Amerika kıtasıdır. Peru ve Brezilya'da teskin edici olarak kullanıldığını öğrenen İspanyol kaşifler tarafından keşfedilmiş, Avrupa'ya taşınmasını sağlamış daha sonra bitki Avrupa'da bu özelliği ile tanınmıştır. Çarkıfelek Bitkisinin Özellikleri Çarkıfelek...
Arboretum, bilimsel araştırma ya da gözlem amacıyla yaşları ve orijinleri belli, her biri dikkatli bir şekilde etiketlenmiş, çoğunluğu ağaç, ağaççık ve diğer odunsu bitki taksonlarının meydana getirdiği ve uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarıdır. Arboretum, genellikle akademik amaçlarla oluşturulmuş ağaç ve bitki türleri bulunan bahçe, park veya alanlardır. “Ağaç parkı” olarak bilinir. Arboretumlar, içinde barındırdığı canlı bitki zenginliğine ek olarak, bu bitki örtüsünü kendine yuva olarak seçmiş canlılar açısından da bir müze niteliği taşır. Aynı zamanda bir botanik bahçesinde bulunan ve ağaç, ağaççık ve çalıların dikilmesi için özel olarak ayrılmış bölgelere de “arboretum” adı verilebilir...
Üst