Yer sarsıntısı veya zelzele; yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler Sismograf ile ölçülür. Bu olayları inceleyen bilim dalına da Sismoloji denir. Depremin şiddeti Moment magnitüd ölçeği (ya da eskiden kullanımda olan Richter ölçeği) ile belirlenir. Bu ölçeğe göre 3 ve altı şiddetteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü şiddetteki depremler yıkıcı olabilir. Sarsıntının şiddeti Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. Depremin meydana geldiği noktanın derinliği de yıkım kuvvetine etkilidir ve yer yüzüne yakın noktada gerçekleşen depremler daha çok hasar vermektedir.
Dünya yüzeyinde gerçekleşen depremler kendilerini bazen sallantı bazen de yer değiştirme şeklinde göstermektedir. Bazen yeryüzüne yakın bir noktada güçlü bir deprem gerçekleştiğinde tsunamiye sebep olabilir. Bu sarsıntılar ayrıca toprak kayması ve volkanik aktiviteleri de tetikleyebilir.
Genel olarak deprem sözcüğü herhangi bir sismik olayın -Doğal bir fenomen olarak gerçekleşmiş veya insanların sebebiyet verdiği- ürettiği sismik dalgaları adlandırmak için kullanılır. Depremler genellikle kırıkların (fay hatları) çatlamasıyla oluşur. Bunun yanı sıra volkanik faaliyetler, toprak kaymaları, mayın patlamaları veya nükleer testler sonucunda da gerçekleşebilir.
Dünyada her yıl yaklaşık 500.000 deprem meydana gelmekte ve bunların 100.000 kadarı hissedilmektedir. Guatemala, Şili, Peru, Endonezya, İran, Pakistan, Portekiz, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan, İtalya, Japonya ve ABD gibi ülkelerde sıklıkla ve küçük şiddetlerde depremler meydana gelmektedir.
Deprem kırık türleri
Üç çeşit kırık tipi bulunmaktadır. Bunlar;
Artçı depremler
Ana depremden sonra meydana gelen sarsıntılara artçı sarsıntı denmektedir. Artçı sarsıntılar ana depremin hissedildiği merkezde gerçekleşir ancak şiddet olarak ondan daha küçüktür. Eğer artçı sarsıntı ana depremden daha şiddetli gerçekleşirse bilinmelidir ki artçıdan önce meydana gelen deprem ana deprem değil öncü sarsıntıdır ve artçı sarsıntı adı verilen sarsıntı aslında ana depremdir.
Deprem fırtınası
Belirli bir bölgede meydana gelen depremler dizisidir. Artçı sarsıntılardan farkı tek bir depreme bağlı olmayışlarıdır. Esas depremden sonra ondan daha yüksek şiddette artçılar meydana gelmezken deprem fırtınalarında bu mümkündür. Deprem fırtınasına örnek olarak 2004 yılında Yellowstone Ulusal Parkında meydana gelen sismik aktiviteleri verebiliriz.
Yapay Depremler
Depremlerin büyük çoğunluğu Dünyadaki tektonik tabakaların hareketi sonucu meydana gelir. Bunun yanı sıra insanlar da deprem oluşumuna neden olabilir. Büyük barajlar ve köprüler inşa ederken, toprağı delerken, kömür madeni kazarken veya petrol kuyuları açarken insanlar yapay depremler yaratabilir. En bilinen örneklerden biri 2008 yılında Çin'in Sichuan kentindeki Zipingu Barajının çökmesi sonucu oluşan ve 69,227 kişinin ölümüne sebep olan yapay depremdir.
Depremlerin Ölçümü
Depremler sismometrelerle uzun mesafeler boyunca ölçülür çünkü sismik dalgalar Dünyanın iç kısmı boyunca hareket halindedirler. Depremin kesin şiddeti Moment magnitüd ölçeği numaralandırması (ya da eskiden kullanımda olan Richter ölçeği) ile tespit edilir. Buna göre 7 ve üstü depremler yıkıcı türlerdendir. Hissedilen şiddet ise Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. (2-12 şiddeti)
Her yer sarsıntısı değişik tipteki sismik dalgaların farklı hızlardaki hareketini meydana getirir: Boylamsal (P-dalgaları), Enlemsel (S-dalgaları) ve bir takım yüzey dalgaları. Sismik dalgaların yayılma hızı ortamın yoğunluğu ve esnekliğine göre 3 km/s ile 13 km/s arasında değişebilir. Yeryüzünde S-dalgalarına oranla P-dalgaları çok daha hızlı ilerler. Rasathaneler ile depremin merkez üssü arası uzaklık farkı ölçülmekle birlikte deprem odağının derinliği de kabaca ölçülür.
Depremlerin Sonuçları
Sallantı ve yeryüzünün çatlaması
Sallantı ve yeryüzü çatlamasına bağlı olarak binaların ve dikili yapıların zarar görmesi depremlerin en temel sonuçlarından biridir. Sonucun ciddiyeti; depremin Richter ölçeğine göre şiddeti, merkez üsse olan uzaklığı ve yerel jeolojik, jeomorfolojik durumlarına bağlı olarak dalga yayılımı arttıran yahut azaltan karmaşık bir birleşimdir.
Yer sarsıntısı zemin hızlanması ile ölçülür.
Bölgeye özgü jeolojik, jeomorfolojik ve yapısal özellikler düşük şiddetli depremlerde bile güçlü şiddette bir sallantıya sebep olabilir. Buna amplifikasyon etkisi denmektedir.
Yer çatlakları baraj, köprü, nükleer tesis gibi büyük ve geniş yapılar için büyük tehlike oluşturmaktadır.
Heyelan ve çığlar
Depremler ardından gelen pek çok ve sürekli artçı sarsıntı, volkanik dağların aktif hale geçmesi, kıyıya vuran güçlü dalgalar ve orman yangınları sonucu heyelanlar meydana gelebilmektedir. Heyelanlar deprem sonrası yardım için orada bulunan personel için de önemli bir tehlikedir.
Yangınlar
Deprem ardından elektrik hatları ile gaz borularının zarar görmesi sonucu yangınlar çıkabilir. Yine depreme bağlı olarak su borularının da zarar görmesi durumunda depremlere zamanında müdahale etmek zorlaşabilmektedir. Örneğin; 1906 San Francisco depreminde ölümlerin çoğu durdurulamayan yangın sonucunda gerçekleşmiştir.
Zemin sıvılaşması
Zemin sıvılaşması sallantı sonrası suya doymuş tanecikli materyallerin sıkılığını kaybetmesi ve katı halden sıvı hale geçmesi şeklinde görülebilir. Bu durumda binalar ve köprüler çökebilir ya da bulunduğu noktaya batabilir. Örneğin; 1964 Alaska Depreminde pek çok yapı toprağın sıvılaşması sonucu çökmüştür.
TsunamiTsunamiler okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan depreme bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi meydana gelen tektonik olaylar sebebiyle denizde açığa çıkan enerji sonucunda meydana gelen uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.
Tsunamiden sonra oluşan dalganın diğer deniz dalgalarından farkı, su zerreciklerinin sürüklenmesi sonucu hareket kazanmasıdır. Derin denizde varlığı hissedilmezken, sığ sulara geldiğinde dik yamaçlı kıyılarda ya da V tipi daralan körfez ve koylarda bazen 30 metreye kadar tırmanarak çok şiddetli akıntılar yaratabilen bu dalga; insanlar için deprem, tayfun, çığ, yangın ya da sel gibi bir doğal afet haline gelebilmektedir.
7.5 ve üstü şiddetteki depremler tsunami oluşturmaya daha müsaittir.
Seller
Seller de deprem sonrası oluşabilen tehlikelerden biridir. Sellere nehir ve göllerin kapasitelerinden fazla su taşımaları sonucunda taşmalarının yanı sıra deprem sırasında barajların yıkılması veya hasar görmesi de sebep olabilir.
Gelgit Kuvvetleri
Depremlerin gelgit kuvvetlerini oluşturduklarını da tespit edilmiştir.
Depremlerin İnsanlara Etkileri
Depremler hastalık, temel ihtiyaç eksikliği, yaşam kaybı, yüksek sigorta primleri, genel mülke zarar, yollarda ve köprülerde hasar ile binalarda çatlak ve yıkılmaya sebep verebilir. Volkanik faaliyetleri harekete geçirerek var olan hasardan çok daha fazlasına sebep olabilir.
En Büyük Depremler
Yeryüzünde ölçülmüş en büyük deprem, 22 Mayıs 1960 tarihinde Şili'nin Cañete kentinde meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki depremdir. Enerji boşalımı olarak bakıldığında ise bir sonraki en büyük deprem 9.2 ile 27 Mart 1964 tarihinde Alaska'da gerçekleşmiştir.
Yeryüzünde ölçülmüş en büyük 10 depremin tamamı 8.5 ve üstü büyüklükteyken buna paralel olarak en çok can kaybına sebebiyet vermiş depremlerden biri de bunlar dışında 2004 yılında Hint Okyanusunda meydana gelen depremdir.
Depremlerin en önemli sonucu insanların hayatını kaybetmesidir. Güçlü bir deprem gerçekleştiğinde okyanus kıyısında bulunan ve pek çok insanın yaşadığı bölgeler önemli risk oluşturmaktadır. Bu depreme bağlı olarak tsunami meydana gelebilmekte ve binlerce kilometre uzaklıktaki bölgeleri bile etkileyebilmektedir. Tehlike altındaki diğer insanlar depremlerin nadir ancak kuvvetli görüldüğü yerlerde, depreme önem vermeyen fakir bölgelerde ve kontrolsüz inşa edilmiş yapılarda yaşayan insanlardır.
Türkiye'deki Büyük Depremler
Türkiye Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Graben Sistemi ile deprem kuşağındadır.
[TABLE="class: wikitable sortable jquery-tablesorter"]
[TR="bgcolor: #ECECEC"]
[TH="class: headerSort"]Tarih[/TH]
[TH="class: headerSort"]Zaman[/TH]
[TH="class: headerSort"]Yer[/TH]
[TH="class: headerSort"]Enlem[/TH]
[TH="class: headerSort"]Boylam[/TH]
[TH="class: headerSort"]Kayıplar[/TH]
[TH="class: headerSort"]Büyüklük[/TH]
[/TR]
13 Aralık 115
Antakya
260000
7,5
19 Mayıs, 526
Antakya
250,000
8
1268
Cilicia, Anadolu
37.5
35.5
60,000
~7
10 Eylül, 1509
İstanbul
10,000
7.2
17 Ağustos, 1668
Anadolu
40
36
8,000
8
29 Nisan, 1903
01:46 Yerel zaman
Malazgirt, Muş
39.14
42.65
600
6.7
9 Ağustos, 1912
03:29 yerel zaman
Mürefte Tekirdağ
40.75
27.2
216
7.3
4 Ekim, 1914
00:07 yerel zaman
Burdur
37.82
30.27
300
6.9
13 Eylül, 1924
16:34 yerel zaman
Horasan, Erzurum
40.0
42.1
60
6.8
31 Mart, 1928
02:29 yerel zaman
İzmir
38.5
28.0
50
6.5
18 Mayıs, 1929
08:37 yerel zaman
Suşehri, Sivas
40.2
37.9
64
6.1
4 Ocak, 1935
16:41 yerel zaman
Erdek, Balıkesir
40.4
27.5
5
6.4
19 Nisan, 1938
12:59 yerel zaman
Kırşehir
39.1
34.0
160
6.6
22 Eylül, 1939
02:36 yerel zaman
Dikili,İzmir
39.1
26.8
60
6.6
26 Aralık, 1939
23:57
Erzincan
39.77
39.53
32,700
7.8
15 Kasım, 1942
19:01 yerel zaman
Bigadiç,Balıkesir
39.2
28.2
16
6.1
20 Aralık, 1942
14:03
Erbaa,Tokat
40.87
36.47
3000
7.0
20 Haziran, 1943
17:32 yerel zaman
Hendek,Adapazarı
40.6
30.5
336
6.6
26 Kasım, 1943
22:24
Ladik,Samsun
41.05
33.72
4000
7.4
1 Şubat, 1944
03:25
Gerede,Bolu
40.8
32.2
3959
7.5
6 Ekim, 1944
04:34 yerel zaman
Ayvalık,Balıkesir
39.37
26.53
30
6.8
17 Ağustos, 1949
Karlıova,Bingöl
39.54
40.57
450
6.8
13 Ağustos, 1951
18:36
Kurşunlu,Çankırı
40.88
32.87
50
6.9
18 Mart, 1953
21:06 yerel zaman
Yenice,Çanakkale
40.02
27.53
265
7.2
16 Temmuz, 1955
09:07 yerel zaman
Söke,Aydın
37.55
27.05
23
6.8
25 Nisan, 1957
04:25 yerel zaman
Fethiye,Muğla
36.5
28.6
67
7.1
26 Mayıs, 1957
6:36
Abant,Bolu
40.67
31.00
52
7.1
6 Ekim, 1964
16:31 yerel zaman
Manyas,Balıkesir
1964 Manyas Depremi
40.1
27.93
23
7.0
19 Ağustos, 1966
12:23
Varto,Muş
39.17
41.56
2396
6.7
22 Temmuz, 1967
16:56
Mudurnu, Adapazarı
40.67
30.69
89
7.2
3 Eylül, 1968
10:19 yerel zaman
Bartın
41.79
32.31
29
6.5
28 Mart, 1969
03:48 yerel zaman
Alaşehir,Manisa
38.5
28.4
53
6.5
28 Mart, 1970
23:02 yerel zaman
Gediz,Kütahya
39.2
29.5
1086
7.2
22 Mayıs, 1971
16:44
Bingöl
38.83
40.52
1000+
6.9
6 Eylül, 1975
12:20 yerel zaman
Lice,Diyarbakır
38.5
40.7
2385
6.6
24 Kasım, 1976
14:22 yerel zaman
Muradiye,Van
39.12
44.03
3840
7.5
30 Ekim, 1983
07:12 yerel zaman
Erzurum
40.33
42.19
1155
6.9
13 Mart, 1992
17.18
Erzincan
39.70
39.69
498
6.8
1 Ekim, 1995
17:57 yerel zaman
Dinar, Afyon
38.06
30.13
90
6.1
27 Haziran, 1998
16:55 yerel zaman
Ceyhan, Adana
36.88
35.31
146
6.2
17 Ağustos, 1999
03:02 TSİ
İzmit
40.77
30
17,118
7.4
12 Kasım, 1999
18:57 yerel zaman
Düzce
40.75
31.16
894
7.2
3 Şubat, 2002
07:11
Sultandağı, Afyon
38.573
31.271
44
6.5
27 Ocak, 2003
05:26
Pülümür, Tunceli
39.46
39.79
1
6.1
1 Mayıs, 2003
00:27
Bingöl
39.01
40.46
177
6.4
17, 20 Ekim 2005
05:45 TSİ
09:46 TSİ
21:40 TSİ
İzmir
38.14
38.20
38.19
26.6
26.66
26.67
—
5.7
5.9
5.9
8 Mart, 2010
04:32:31
Karakoçan, Elazığ
38.87
39.99
41
6,1
19 Mayıs 2011
23:15
Simav, Kütahya
39.14
29.07
2
5.8
23 Ekim, 2011
TSİ 13:41:21
Tabanlı, Van
38.7578
43.3602
601
7,2 Mw
9 Kasım, 2011
TSİ 21:23:33
Edremit, Van
38.4295
43.2342
5
5,6 Mw
[/TABLE]
Dünya yüzeyinde gerçekleşen depremler kendilerini bazen sallantı bazen de yer değiştirme şeklinde göstermektedir. Bazen yeryüzüne yakın bir noktada güçlü bir deprem gerçekleştiğinde tsunamiye sebep olabilir. Bu sarsıntılar ayrıca toprak kayması ve volkanik aktiviteleri de tetikleyebilir.
Genel olarak deprem sözcüğü herhangi bir sismik olayın -Doğal bir fenomen olarak gerçekleşmiş veya insanların sebebiyet verdiği- ürettiği sismik dalgaları adlandırmak için kullanılır. Depremler genellikle kırıkların (fay hatları) çatlamasıyla oluşur. Bunun yanı sıra volkanik faaliyetler, toprak kaymaları, mayın patlamaları veya nükleer testler sonucunda da gerçekleşebilir.
Dünyada her yıl yaklaşık 500.000 deprem meydana gelmekte ve bunların 100.000 kadarı hissedilmektedir. Guatemala, Şili, Peru, Endonezya, İran, Pakistan, Portekiz, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan, İtalya, Japonya ve ABD gibi ülkelerde sıklıkla ve küçük şiddetlerde depremler meydana gelmektedir.
Deprem kırık türleri
Üç çeşit kırık tipi bulunmaktadır. Bunlar;
- Eğim atımlı ters kırık,
- Eğim atımlı normal kırık,
- Doğrultu atımlı kırıklardır.
Artçı depremler
Ana depremden sonra meydana gelen sarsıntılara artçı sarsıntı denmektedir. Artçı sarsıntılar ana depremin hissedildiği merkezde gerçekleşir ancak şiddet olarak ondan daha küçüktür. Eğer artçı sarsıntı ana depremden daha şiddetli gerçekleşirse bilinmelidir ki artçıdan önce meydana gelen deprem ana deprem değil öncü sarsıntıdır ve artçı sarsıntı adı verilen sarsıntı aslında ana depremdir.
Deprem fırtınası
Belirli bir bölgede meydana gelen depremler dizisidir. Artçı sarsıntılardan farkı tek bir depreme bağlı olmayışlarıdır. Esas depremden sonra ondan daha yüksek şiddette artçılar meydana gelmezken deprem fırtınalarında bu mümkündür. Deprem fırtınasına örnek olarak 2004 yılında Yellowstone Ulusal Parkında meydana gelen sismik aktiviteleri verebiliriz.
Yapay Depremler
Depremlerin büyük çoğunluğu Dünyadaki tektonik tabakaların hareketi sonucu meydana gelir. Bunun yanı sıra insanlar da deprem oluşumuna neden olabilir. Büyük barajlar ve köprüler inşa ederken, toprağı delerken, kömür madeni kazarken veya petrol kuyuları açarken insanlar yapay depremler yaratabilir. En bilinen örneklerden biri 2008 yılında Çin'in Sichuan kentindeki Zipingu Barajının çökmesi sonucu oluşan ve 69,227 kişinin ölümüne sebep olan yapay depremdir.

Dünya Deprem Haritası
Depremler sismometrelerle uzun mesafeler boyunca ölçülür çünkü sismik dalgalar Dünyanın iç kısmı boyunca hareket halindedirler. Depremin kesin şiddeti Moment magnitüd ölçeği numaralandırması (ya da eskiden kullanımda olan Richter ölçeği) ile tespit edilir. Buna göre 7 ve üstü depremler yıkıcı türlerdendir. Hissedilen şiddet ise Mercalli şiddet ölçeği ile ölçülür. (2-12 şiddeti)
Her yer sarsıntısı değişik tipteki sismik dalgaların farklı hızlardaki hareketini meydana getirir: Boylamsal (P-dalgaları), Enlemsel (S-dalgaları) ve bir takım yüzey dalgaları. Sismik dalgaların yayılma hızı ortamın yoğunluğu ve esnekliğine göre 3 km/s ile 13 km/s arasında değişebilir. Yeryüzünde S-dalgalarına oranla P-dalgaları çok daha hızlı ilerler. Rasathaneler ile depremin merkez üssü arası uzaklık farkı ölçülmekle birlikte deprem odağının derinliği de kabaca ölçülür.
Depremlerin Sonuçları
Sallantı ve yeryüzünün çatlaması
Sallantı ve yeryüzü çatlamasına bağlı olarak binaların ve dikili yapıların zarar görmesi depremlerin en temel sonuçlarından biridir. Sonucun ciddiyeti; depremin Richter ölçeğine göre şiddeti, merkez üsse olan uzaklığı ve yerel jeolojik, jeomorfolojik durumlarına bağlı olarak dalga yayılımı arttıran yahut azaltan karmaşık bir birleşimdir.
Yer sarsıntısı zemin hızlanması ile ölçülür.
Bölgeye özgü jeolojik, jeomorfolojik ve yapısal özellikler düşük şiddetli depremlerde bile güçlü şiddette bir sallantıya sebep olabilir. Buna amplifikasyon etkisi denmektedir.
Yer çatlakları baraj, köprü, nükleer tesis gibi büyük ve geniş yapılar için büyük tehlike oluşturmaktadır.
Heyelan ve çığlar
Depremler ardından gelen pek çok ve sürekli artçı sarsıntı, volkanik dağların aktif hale geçmesi, kıyıya vuran güçlü dalgalar ve orman yangınları sonucu heyelanlar meydana gelebilmektedir. Heyelanlar deprem sonrası yardım için orada bulunan personel için de önemli bir tehlikedir.
Yangınlar
Deprem ardından elektrik hatları ile gaz borularının zarar görmesi sonucu yangınlar çıkabilir. Yine depreme bağlı olarak su borularının da zarar görmesi durumunda depremlere zamanında müdahale etmek zorlaşabilmektedir. Örneğin; 1906 San Francisco depreminde ölümlerin çoğu durdurulamayan yangın sonucunda gerçekleşmiştir.
Zemin sıvılaşması
Zemin sıvılaşması sallantı sonrası suya doymuş tanecikli materyallerin sıkılığını kaybetmesi ve katı halden sıvı hale geçmesi şeklinde görülebilir. Bu durumda binalar ve köprüler çökebilir ya da bulunduğu noktaya batabilir. Örneğin; 1964 Alaska Depreminde pek çok yapı toprağın sıvılaşması sonucu çökmüştür.
TsunamiTsunamiler okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan depreme bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi meydana gelen tektonik olaylar sebebiyle denizde açığa çıkan enerji sonucunda meydana gelen uzun periyotlu deniz dalgasını temsil eder.
Tsunamiden sonra oluşan dalganın diğer deniz dalgalarından farkı, su zerreciklerinin sürüklenmesi sonucu hareket kazanmasıdır. Derin denizde varlığı hissedilmezken, sığ sulara geldiğinde dik yamaçlı kıyılarda ya da V tipi daralan körfez ve koylarda bazen 30 metreye kadar tırmanarak çok şiddetli akıntılar yaratabilen bu dalga; insanlar için deprem, tayfun, çığ, yangın ya da sel gibi bir doğal afet haline gelebilmektedir.
7.5 ve üstü şiddetteki depremler tsunami oluşturmaya daha müsaittir.
Seller
Seller de deprem sonrası oluşabilen tehlikelerden biridir. Sellere nehir ve göllerin kapasitelerinden fazla su taşımaları sonucunda taşmalarının yanı sıra deprem sırasında barajların yıkılması veya hasar görmesi de sebep olabilir.
Gelgit Kuvvetleri
Depremlerin gelgit kuvvetlerini oluşturduklarını da tespit edilmiştir.
Depremlerin İnsanlara Etkileri
Depremler hastalık, temel ihtiyaç eksikliği, yaşam kaybı, yüksek sigorta primleri, genel mülke zarar, yollarda ve köprülerde hasar ile binalarda çatlak ve yıkılmaya sebep verebilir. Volkanik faaliyetleri harekete geçirerek var olan hasardan çok daha fazlasına sebep olabilir.
En Büyük Depremler
Yeryüzünde ölçülmüş en büyük deprem, 22 Mayıs 1960 tarihinde Şili'nin Cañete kentinde meydana gelen 9.5 büyüklüğündeki depremdir. Enerji boşalımı olarak bakıldığında ise bir sonraki en büyük deprem 9.2 ile 27 Mart 1964 tarihinde Alaska'da gerçekleşmiştir.
Yeryüzünde ölçülmüş en büyük 10 depremin tamamı 8.5 ve üstü büyüklükteyken buna paralel olarak en çok can kaybına sebebiyet vermiş depremlerden biri de bunlar dışında 2004 yılında Hint Okyanusunda meydana gelen depremdir.
Depremlerin en önemli sonucu insanların hayatını kaybetmesidir. Güçlü bir deprem gerçekleştiğinde okyanus kıyısında bulunan ve pek çok insanın yaşadığı bölgeler önemli risk oluşturmaktadır. Bu depreme bağlı olarak tsunami meydana gelebilmekte ve binlerce kilometre uzaklıktaki bölgeleri bile etkileyebilmektedir. Tehlike altındaki diğer insanlar depremlerin nadir ancak kuvvetli görüldüğü yerlerde, depreme önem vermeyen fakir bölgelerde ve kontrolsüz inşa edilmiş yapılarda yaşayan insanlardır.
Türkiye'deki Büyük Depremler
Türkiye Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Graben Sistemi ile deprem kuşağındadır.
[TABLE="class: wikitable sortable jquery-tablesorter"]
[TR="bgcolor: #ECECEC"]
[TH="class: headerSort"]Tarih[/TH]
[TH="class: headerSort"]Zaman[/TH]
[TH="class: headerSort"]Yer[/TH]
[TH="class: headerSort"]Enlem[/TH]
[TH="class: headerSort"]Boylam[/TH]
[TH="class: headerSort"]Kayıplar[/TH]
[TH="class: headerSort"]Büyüklük[/TH]
[/TR]
1964 Manyas Depremi
09:46 TSİ
21:40 TSİ
38.20
38.19
26.66
26.67
5.9
5.9
[/TABLE]
- Önceki Konu
- Sonraki Konu