Sıla Yolu Gurbetçiler izinde ne kadar geç yatarlarsa yatsınlar hep erken kalkarlar, neden mi?

Kaptan43

5 Yıldızlı Kaptan
Katılım
16 Nisan 2013
gurbetc%CC%A7i-2.jpg


Türkiye’ye izine giden gurbetçilerin vatana ulaşmak için çektikleri çileleri gündeme taşıtan gazeteci Metin Bilge, “Gurbetten gelen misafirlerinizi izleyin uzaktan. Geç yatarlar, ama ne kadar geç yatarlarsa yatsınlar erken kalkarlar. Ne kadar az uyursa, o kadar çok kalmış gibi hisseder çünkü.” dedi.
İzin sezonunda artan uçak bileti fiyatları, Türkiye’deki yerel medyanın da gündeminde. Karaman’da yayın Karaman’da uyanış gazetesinin yazarı Metin Bilge’nin kaleme aldığı yazıda, gurbetçilerin vatana ulaşmak için her yıl çektikleri çileler gündeme getirildi. Vatanın bir gurbetçi için ne demek olduğuna açıklık getirdi.
Gurbetçilerin sılaya ulaşmak için bir yıl boyunca çektirleri çileyi gündeme taşıyan Bilge,’nin yazısındaki ilgili kısım şu şekilde:
“Gurbet deyip geçme, Bildiğiniz açık ceza evi. 11 ay ölesiye çalışır. İzin parası biriktirir. İmkanı varsa biriktirebildiyse 3 hafta gider izne. Çünkü yazın 4 kişilik bir ailenin uçak parası şanslıysan minimum 2.000 € tutar. Bide yanında harçlığın olacak, yanında en az 3.000 € da o. Sevdiklerini öpüp koklamanın bedeli minimum 5.000 € yani. Gurbette yaşayanlar mutluluklarını satın alır öyle gelir. Türkiye’ye, satın alamayanlar 3-5 yıl sevdiklerine vatanına hasret kalanlar, o hasreti azda olsa giderebilmek için borçlanır, hatta kredi çeker gider Türkiye’ye. Çünkü yaz oldu mu 2 misli artırırlar her şeyin fiyatını.

Koskoca senede aileni 1 kere görürsün. Kardeşlerini, anneni, babanı, sevdiklerini o koca yılda bir kere koklarsın. Doyamazsın. Türkiye’ye gitmene bir kaç ay kala geçmez o günler, bitmez. Uçağa binince saatler bile ilerlemez. Hele birde arabayla 3.600 km yol sürüyorsan, Gittiğinde bitmesin, yavaş geçsin günler diye dua edersin. Gurbetten gelen misafirlerinizi izleyin uzaktan. Geç yatarlar, ama ne kadar geç yatarlarsa yatsınlar erken kalkarlar. Ne kadar az uyursa, o kadar çok kalmış gibi hisseder çünkü. Her sene ailesinden ayrılırken bir yanı ölür. Gelirken heyecandan, dönerken ömründen hep bir yanı eksilir. Geleceği zaman ailesi karşılar sevinçle, evde bayram havası olur. Yolcu ederken cenaze evine döner. Kimsenin yüzü gülmez, herkes ağlar. Böyle geçer bir gurbetçinin ömrü. Sonra bir bakarsın bir uçak iner. Ailesi gelir, tabutunu teslim alır. Gülerek, heyecanla beklenen o misafir ağlayarak, ağıtlarla karşılanır. Kimsesiz gibi. Bir uçağın deposunda bir eşya gibi gelir. Sevdiklerine ve ülkesine.
Kısaca gurbet yarı ölümdür zaten. Uçak ya da arabanın koltuğunda gelip bagajında vatanına geri dönmenin adıdır aslında gurbet.”

Kaynak
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri