Henry Mill (1683–1771)

Daktilonun tarihçesi denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri Henry Mill’dir. 18. yüzyıl İngiltere’sinde yaşamış olan bu mucit, 1714 yılında dünyanın ilk daktilosu sayılabilecek bir cihazın patentini alarak yazı teknolojisinin temellerini atmıştır. Mill’in geliştirdiği bu “harfleri tek tek ya da ardışık olarak basacak bir makine” üzerine aldığı patent, yazının matbaa kalitesinde ve okunaklı biçimde kopyalanmasına olanak sağlayan bir düzenekten bahsetmektedir. Her ne kadar bu makineye ait teknik detaylar günümüze ulaşmamış olsa da, söz konusu buluş daktilonun öncüsü olarak kabul edilmektedir.

Hayatı ve Mühendislik Kariyeri​

Henry Mill, 1683 ya da 1684 yılında Andrew ve Dorothy Mill çiftinin en büyük çocuğu olarak dünyaya geldi. Soyu, ünlü mühendis Sir Hugh Myddelton ile bağlantılıydı. Mill, yaklaşık 1720 yılında Londra’ya su sağlayan New River Company’de mühendis olarak göreve başladı. Su mühendisliği alanında önemli işlere imza attı. Northampton’daki su tesislerinin kurulumunu gerçekleştirdiği gibi, İngiltere Başbakanı Sir Robert Walpole’un Houghton Hall’daki malikanesine su temin etme görevini de üstlendi.

İlerleyen yaşlarında yanında çalıştırdığı asistanı ise dönemin bir diğer önemli mühendisi Robert Mylne idi. Mill, 26 Aralık 1771 tarihinde Londra’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Evli olmayan Mill, Salisbury yakınlarındaki Breamore Kilisesi’ne defnedildi. Mezartaşındaki uzun yazıtta yaşının 87 olduğu belirtilse de kilise kayıtlarında 88 yaşında olduğu yazmaktadır.

Buluşları ve Patentleri​

Henry Mill’in sadece iki buluşu için patent başvurusu yaptığı bilinmektedir. 1706 yılında aldığı ilk patent, at arabaları için geliştirilmiş yay sistemlerine dairdi. Ancak onu teknoloji tarihine geçiren asıl buluş, 1714 yılında aldığı ikinci patentti. Bu patentte, “harflerin tek tek ya da sırayla öyle düzgün ve net bir biçimde kopyalanmasını sağlayan bir araç ki, yazı baskıdan ayırt edilemeyecek kadar düzgündür” şeklinde tanımlanan bir makineden söz ediliyordu. Ne yazık ki bu makinenin fiziksel bir örneği ya da detaylı çizimi günümüze ulaşamamıştır. Ancak birçok tarihçi, bu düzeni modern daktilonun ilk adımı olarak kabul etmektedir.

Henry Mill’in ardından gelen Pellegrino Turri gibi mucitler, özellikle görme engellilerin yazı yazabilmesi amacıyla benzer makineler geliştirmiştir. Bu da Mill’in buluşunun yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir fayda sağlama yolunda atılmış ilk adımlardan biri olduğunu göstermektedir.

Henry Mill’in daktilonun doğuşundaki yeri, teknoloji tarihçileri tarafından önemli bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Her ne kadar geliştirdiği makinenin işleyişine dair elimizde yeterli veri bulunmasa da, onun 1714 tarihli patenti, yazı teknolojisinin mekanikleşmeye başladığı dönemin sembolüdür. Yazının daha düzenli, okunaklı ve erişilebilir hale gelmesini sağlayacak makinelerin temellerini atan Mill, bugün halen daktilo tarihinin öncüsü olarak anılmaktadır.