İmânı Muhâfaza İçin Okunacaklar

deniz feneri

Aktif Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Yaş
44
DÜNYÂDAKİ TEK SERMÂYEMİZ OLAN İMÂNIMIZI MUHÂFAZA ETMEK İÇİN OKUNMASI GEREKEN ÂYETİ KERİMELER
1) Her kim, her gün sabah namazından sonra şu âyeti kerimleri sırasıyla okursa, Allâh-u Teâla’nın izniyle imânı muhâfaza olur. Okunacak âyeti kerimeler şunlardır :
  • A) Bakara süresi’nin 255. Âyeti kerimesi ( Âyete’l Kürsî )
  • B) Bakara süresi’nin 285-286. Âyeti kerimeleri ( Âmener-rasülü )
  • C) Âli ımrân süresi’nin 18-19. Âyeti kerimeleri ( Şehidallâhü…. )
  • D) Âli ımrân süresi’nin 26-27. Âyeti kerimeleri ( Kulillâhümme Mâlike’l- Mülk… )
Hâkîm’i Tirmîzi Rahimehullâh şöyle demiştir : ” Her kim sabah namazından sonra 41 kere
” Yâ hayyü yâ kayyûm yâ bedî’as-semâvâti vel-erdı yâ zelcelâli vel ikrâm yâ Allâh ”
”Ey Hayy ve Kayyûm ! Ey göklerin ve yerin yaratıcısı ! Ey celâl ve ikrâm sâhibi ! Ey Allâh ! ” derse Allâh-u Teâla o kişinin imânını muhâfaza eder ve onu imânla âhiret yurduna ulaştırır.”

Sabah namazının farzı ile sünneti arasında 40 kere :

” Yâ hayyü yâ kayyûmü lâ ilâhe illâ ente ”
”Ey Hayy ve Kayyûm ! Senden başka ilâh yoktur ” demeye devam eden kişi Allâh-u Teâla’nın izniyle imânını muhafaza eder.”


Okunacak 'Ayet-i Kerİmelerin Manaları
Îmân Kurtarma Duâsı - Cübbeli Ahmet Hoca

  • a) "Allah ki Kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. (Başı sonu olmayan, Zât'ına ait bir hayatla) Hayy'dır, (yaratıklarını yönetme ve koruyup kollama işini daima üstlenmiş bulunan bir) Kayyüm'dur. Ne (uyku öncesindeki) bir gevşeme, ne de bir uyku Kendisini tutmaz. Göklerde olanlar ve yerde bulunanlar (mülkiyet ve hâkimiyet bakımından) sadece O'na aittir. Kimdir şu kimse ki, O'nun izni olmadan nezdinde şefaat edebilecektir? ! o, (yaratıklarının) önlerinde olanları da, arkalarında bulunanları da (onların geçmiş gelecek, dünya-âhiret, görülen ve görülmeyen her şeylerini) bilmektedir. (Öğretmeyi) dilediği şeyler hariç, onlar O'nun ilmi(nin tealluk ettiği sonsuz bilgileri) nden hiçbir şeyi kavrayamazlar. (Arş'ının önündeki tahtı olan) Kürsü'sü (ise) gökleri ve yeri kaplamıştır. O ikisini(n yedi kat tabakaların.) korumak Kendisine hiç de ağır gelmez. (Eş ve ben-zerden, tüm noksanlık emâreleri ve sonradan olma belirtilerinden son derece yüce olan) Aliyy de, (zat'ına nispetle, her şeyin değersiz kalacağı bir büyüklük sahibi olan) Azi'm de ancak O'dur." (Bakara Süresi:255)

  • b) « O peygamber de, Rabbinden kendisine indirilmiş olana iman etmiştir, müminler de (indirilenlerin tümüne inanmışlardır)! Her biri Allah'a, meleklerine, ki-taplarına ve rasullerine inanmıştır. `Rasüllerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız' (demişlerdir). Onlar (Allah-u Te`ala'nın, peygamberler vasıtasıyla kendilerine yoneltmiş olduğu yükümlülükler karşısında): `(Buyruğunu) işittik, (emrine) itaat ettik. Ey Rabbimiz! Mağfiretini (dileriz). (Ölümden sonra diriltilerek) varış(ımız) ancak Sanadır' demişlerdir. Allâh hiçbir nefse güç yetireceğinden başkasını yüklemez. (Herkesin, hayır nâmına) kazanmış olduğu şey kendi lehinedir. (Kötülüklerden canı çeke çeke) gayretle kazanmış olduğu şey de yine kendi aleyhinedir. (O müminler şöyle dua ederler) `Ey Rabbimiz! Unutursak yahut yanılırsak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Kendisini bizden önce (geçmiş) olan (Yahudi ve Hristiyan)lara yüklemiş olduğun o (zor) şeyin bir benzeri olarak, bizim üzerimize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Kendisine karşı bizim için tâkat bulunmayan (ağır) şeyleri (musibet ve belaları) bize taşıtma. Bizden (günahlarımızı) affet. Bizim için (ayıplarımızı) bağışlamada bulun ve bize rahmet buyur. (Gerçek dostumuz ve) Mevlâmız ancak Sensin. (Bir efendiye yakışan, düşmanlarına karşı kölelerine yardım etmektir.) O halde o kafirler toplumuna karşı Sen (de) bize yardım et." (Bakara Süresi:285-286)

  • c) "Allah şüphesiz (taksim ve tayin ettiği rızıklarla eceller, kullarına emir bu-yurduğu hükümler ve karşılığında vaat ettiği sevaplarla azaplar dahil hiçbir hususta) Kendisinden başka adaleti (icra ve) ikame etmekte olan hiçbir ilâh bulunmadığı gerçeğine şahitlikte bulunmuştur. (O'nun büyük kudretini gören) melekler ve ilim sahipleri (olan peygamberler ve alimler) de (aynı şahitliği ikrar etmiştir). O (hiç yenilmeyip daima galip gelen ve her işi yerli yerinde olan) Aziz ve Hakim olan Zât'tan başka hiçbir Hah yoktur. Şüphesiz ki Allah nezdinde o (gerçek ve makbul) din ancak İslam'dır." Imrön Süresi:18-19)

  • d) "(Habibim!) de ki: `Ey mülkün Mâliki olan Allah! (Saltanat ve) mülkü dile-diğine verirsin, dilediğinden de mülkü çekip alırsın. Dilediğini (dünyada yahut âhirette veya her ikisinde de yardım ve tevflkıne mazhar kılarak) aziz (ve değerli) edersin, dilediğini de (iki cihanda rüsvay ederek) zelil (ve alçak) edersin. Bütün hayırlar (ve şerler) ancak Senin (kudret) elindedir (ki, onun mahiyeti kullarca malum değildir). Şüphesiz ki Sen (güçlü veya âciz kılma, yüceltme ya da al-çakma dahil) her şeye (hakkıyla gücü yeten bir) Kadir'sin. (Gecenin saatlerinden bir kısmını eksiltip gündüze katarak) geceyi gündüze girdi-rirsin, (gündüzün saatlerini noksanlaştırıp geceye ilave ederek) gündüzü de geceye girdirirsin. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğini de (darlık ve fakirliğe uğratmadan) hesapsız olarak rızıklandırırsın." Imrön Süresi:26-27)
2) Hak'im-i Tirmizî (Rahimehullâh) şöyle demiştir: "Her kim sabah namazından sonra kırk bir kere:
Ey Hayy ve Kayyüm! Ey göklerin ve yerin yaratıcısı

`Ey Hayy ve Kayyüm! Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Ey celâl ve ikram sahibi! Ey Allah!' derse Allâh-u Te`âtâ o kişinin imanını muhafaza eder ve onu imanla âhiret yurduna ulaştırır." 3) Sabah namazının farzı ile sünneti arasında kırk kere:
Ey Hayy ve Kayyüm!

"Ey Hayy ve Kayyüm! Senden başka ilâh yoktur" demeye devam eden kişi Allâh-u Te`âlâ'nın izniyle imanını muhafaza eder. (Abdülhöch. Muhammed Harse, el-Edviyetül-irahlyye ve'l-ed'ıyetü'n-nebeviyye li cemi'il-emrazi'n-nefsiyyeti ve'l-cesediyye, sh:45-46)
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri