Administrator
Yok yok başlığı doğru duydun sorun yok yani. Bugün kalemin ucunu açtım bitecek gibi değil yazacaklarım, şöyle güzel bir kahve yudumlamak ne kadar da güzel değil mi bir şeyler okuyup dinlerken? Hadi bekliyorum sıcacık bir kahve kendine şöyle sütlüsünden olsun. Kahve tamamsa hazırız o vakit. Şu iğneyle çuvaldızın hesabını bir görelim gayrı. Tam da günümüzü anlatan bir söz değil mi? İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır. Kalemim bazen çok keskin olabiliyor. Önce kendime zarar versin keskin yanı ki kendime geleyim. Halep kan ağlıyor beyler! Biz Dünya telaşından, makam, mevki hırsından gözümüzü kaybetmiş olmalıyız ki görmüyoruz. Çocukların bir noktaya gözlerini dikip baktıkları şey kaybettikleri oyuncakları değil kopan kolları üstadım, biz sağır olmuşuz sanırım beyler, bayanlar onların bu feryatlarını duyamıyoruz. Akşam yemekte ne yesek acep? Yahu Türk Mutfağı zenginse benim suçum mu bu? Fırından yeni çıkmış bir ekmek ne de güzel kokar of anam of, oysa Halep'te kan kokuyor kan. Dur yahu celallenme hemen, Özgürsün sen zaten! Mevsim kış artık hastalıklar, salgınlar malum grip olmuşuzdur da ondan burnumuzun dibindeki bu kan kokusunu alamıyoruzdur. Yahu biz ne cimri olmuşuz 1.5 Milyar Müslüman birbirimize düşmüşüz vallahi düşman az bile yapıyor bize, billahi düşman az yapıyor. Bir de tutturmuşuz mezhep kavgası, çatışması geçinip gidiyoruz işte. Benim nice tadı denediğim şu dilim var ya esaretteki kardeşim sadece onu konuşmak için kullanır olmuş. Ağzından her çıkan kelime Allah diye başlıyor. Kim tefekkür etmeyi biliyor acaba sıcacık sularla abdest alan ben mi? Yoksa ateş altında teyemüm ile namazını eda eden Halepteki Kardeşim mi? Buraya kadar dört duyu organından bahsettik sanırım. Bir de son duyu organımız var değil mi? Hani şu dokunma duyusu. Acaba ne zaman yumuşak bir el tuttu sor bakalım o garip? Ne zaman kaydıraktan kaydı, salıncağa bindi? Velhasılı çok vicdanlıyız çok. Olmayan eski ayakkabıyı, delik montu, kurtlanmış bakliyatı da gönder onlara ohh mis gibi uyu akşam, ne de olsa bir sürü iyilik yaptık bugün müsterihiz. Az önce Kayseri'de patlama olduğunu duydum biz birbirimize sarılmadığımız sürece daha nice Beşiktaş'lar, Kayseri'ler patlar usta. Vakit ayrışma zamanı değil, bir olma zamanı. Geçen hafta Cumartesi günü Beşiktaş’ta koca bir bomba patlattılar. Bu ülkenin yüreğinde patladı o bomba, nice genç yavrular şehit oldular. Benim evim Beşiktaş’ta ev zangır zangır titredi. O anda çocuklarım koştu korkudan bizlere sarıldı, annesiyle babasına yani. Elhamdülillah onların sarılacakları bir annesi, babası var. Ya savaş altındaki çocuklar kime sarılsınlar? Sarılacakları olmayanlar ne yapsınlar? Zor zor, çok zor usta. O zaman anladım işte bombaya karşı sen elinde çıkıp silah olsa ne yapacaksın ki? Yazdığım, söylediğim her şey önce kendime sakın üzerine alınma. Ha alınıyorsan "Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle" sözü bir şeyler çağrıştırıyordu da ondan. Duyusuz olmuşuz be kardeşim görmeyi, duymayı, koklamayı, güzel tadları, hoş dokunuşları unutmuşuz. Ayırdığın iki dakika için sağol haydi Dünya telaşına devam. Kapacak çok makam, mevki, şan, şöhret var geri kalmamak lazım bunlardan.
Selam olsun tüm Duyusuzlara!
Özgür Şanlı
www.facebook.com
Özgür Şanlı
Selam olsun tüm Duyusuzlara!
Özgür Şanlı
www.facebook.com
Özgür Şanlı