* Yaşça yakın, boydaş, yaşıt, taydaş, akran.
* Öğrenmiş, alışmış.
* Alışmış, yadırganmaz olmuş, menus.
* Takım, fırka, zümre.
* Öğrenmiş, alışmış.
* Alışmış, yadırganmaz olmuş, menus.
* Takım, fırka, zümre.
Hakkını yemek
Birinin hakkı olan şeyi vermemek, onu kendisine maletmek. "Dürüst ol, milletin hakkını yeme, yoksa b...
Gelinliklerin rengi niçin beyazdır?
Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve ...