İçindekiler
Hicaz Demiryolu, II. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yıllarında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen, Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'dan başlayan demiryollarının bir bölümüdür. Demiryolunun teknik işlerinin başında Alman mühendis Meissner bulunuyordu. Hicaz Demiryolu inşaatında 2666 kâgir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapılmıştır.
Hicaz Demiryolu özellikle İstanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek için yapılmıştır, bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi ve Arap ülkelerinin ekonomik gücünü yükseltmek öncelikli hedeflerdir.
Ancak Alman mühendislerinin çalışması özellikle Almanya'nın Berlin şehrinde başlayıp İstanbul üzerinden geçerek Hicaz bölgesine ulaşımı kolaylaştırması istekleri üzerinedir. O dönemde Mısır İngilizlerin işgali altındadır ve Süveyş kanalı kontrolleri altındadır. Almanların ileride İngilizlerle Mısırda doğrudan Osmanlı topraklarında üzerinde açmayı planladıkları bir çephe için en kısa yol bu demir yoluyla olacaktır.
Demiryolunun inşası 1900 yılında başlamıştır, yapımında çoğunlukla Türkler ve bölge işçileri çalışmış, ama bunun yanında Almanların teknik tavsiyeleri ve destekleri de alınmıştır. Yapımda Alman mühendislerin yer almasına rağmen mühendislerin çok önemli bir kısmı Türk'tü. Ve kendilerini büyük ölçüde geliştirme imkanı buldular. Demiryolunun yapımı için Osmanlı konsoloslukları yurtdışında yardım paraları toplamıştır. Aynı yıllarda yapılan bir diğer demiryolu da Berlin-Bağdat demiryoludur.
Yapımından sonra ise sıkıntı yaşanmıştır. Özellikle soygunculukla ve Hacı kafilelerini yağmalamakla geçinen Arap kabileleri bu sefer demiryolunu hedef almış, bölgedeki halk ise çokça traversleri söküp kendi işlerinde kullanma girişiminde bulunmuştur.
Demiryolu, asıl hedefteki ulaşım noktası olan Mekke'ye kadar uzatılamamıştır.
Sultan Abdülhamid'in Resûlullah gürültüden rahatsız olmasın diye raylara keçe sardırdığı yol
Demiryolunun kutsal topraklar bölümünde eşine ender rastlanır bir incelik de gösterildi. Abdülhamid Han’ın talimatıyla, kutsal topraklarda, saygısızlık olmasın, Hz. Muhammed’in ruhaniyeti rahatsız olmasın diye sessiz çalışılmaya gayret edildi. Bunun için rayların altına keçe döşendi.
Hicaz Demiryolu, hac yolcuları için büyük kolaylık olmakla birlikte, Osmanlı Ordusu için de önemli bir lojistik desteği sağladı. Sadece Osmanlı milletlerinin değil, tüm Müslümanların projeye bağışlarıyla destek vermeleri açısından da Hicaz Demiryolu İslam dünyası için muhteşem bir dayanışma örneğinin sergilendiği yer oldu.
Hicaz Demiryolu Lokomotifi
Yapımı 8 yıl süren, Osmanlı hakimiyeti altında 10 yıl kalan Hicaz Demiryolu, 1. Dünya Savaşı sırasında hem kullanılamaz hale geldi, hem de Mondros Mütarekesi gereği, Medine’nin tahliye edilmesiyle birlikte Osmanlı hakimiyetinden çıktı.
Ancak demiryolunun Osmanlı için son görevi oldukça anlamlıydı. Osmanlı kontrolünden çıkan Medine’deki kutsal emanetler, Fahreddin Paşa’nın da büyük gayretleriyle, Hicaz Demiryolu vasıtasıyla İstanbul’a taşındı. Böylelikle Osmanlı’nın son büyük projesi, Osmanlı’nın son kutsal görevini yapmak, yani kutsal emanetleri kurtarmak adına önemli bir vazifeyi ifa etmiş oldu.
Kaynak: vikipedia, haber7, twitter
Hicaz Demiryolu özellikle İstanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek için yapılmıştır, bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi ve Arap ülkelerinin ekonomik gücünü yükseltmek öncelikli hedeflerdir.
Ancak Alman mühendislerinin çalışması özellikle Almanya'nın Berlin şehrinde başlayıp İstanbul üzerinden geçerek Hicaz bölgesine ulaşımı kolaylaştırması istekleri üzerinedir. O dönemde Mısır İngilizlerin işgali altındadır ve Süveyş kanalı kontrolleri altındadır. Almanların ileride İngilizlerle Mısırda doğrudan Osmanlı topraklarında üzerinde açmayı planladıkları bir çephe için en kısa yol bu demir yoluyla olacaktır.
Demiryolunun inşası 1900 yılında başlamıştır, yapımında çoğunlukla Türkler ve bölge işçileri çalışmış, ama bunun yanında Almanların teknik tavsiyeleri ve destekleri de alınmıştır. Yapımda Alman mühendislerin yer almasına rağmen mühendislerin çok önemli bir kısmı Türk'tü. Ve kendilerini büyük ölçüde geliştirme imkanı buldular. Demiryolunun yapımı için Osmanlı konsoloslukları yurtdışında yardım paraları toplamıştır. Aynı yıllarda yapılan bir diğer demiryolu da Berlin-Bağdat demiryoludur.
hicaz_demiryolu.webp
Yapımından sonra ise sıkıntı yaşanmıştır. Özellikle soygunculukla ve Hacı kafilelerini yağmalamakla geçinen Arap kabileleri bu sefer demiryolunu hedef almış, bölgedeki halk ise çokça traversleri söküp kendi işlerinde kullanma girişiminde bulunmuştur.
Demiryolu, asıl hedefteki ulaşım noktası olan Mekke'ye kadar uzatılamamıştır.
İSLAM DÜNYASININ BÜYÜK FEDAKARLIĞIYLA YAPILMIŞTI
Osmanlı’nın en önemli projelerinden biri olarak bilinen Hicaz Demiryolu, 4 milyon lirayı aşan maliyeti nedeniyle devletin bütçesini zorlayacağı için, müslüman halkın yardımına başvuruldu. İlk bağışı, şahsi bütçesinden Sultan Abdülhamid Han yaptı. İslam dünyasında büyük coşkuyla karşılanan proje için Müslümanlar adeta seferber oldu.AVRUPA’YI ŞAŞKINA ÇEVİREN HIZ
İnşaat 8 yıl sürdü. 1320 km hat uzunluğu ile, dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda projenin bu kadar kısa sürede yapılması büyük bir başarıydı. Öyle ki, bu hız Avrupa’yı bile şaşkına çevirdi. Demiryolu ayrıca müslüman medyasında da aylarca en çok konuşulan konu oldu. Osmanlı, Hindistan, İran ve Arap medyası projeye ilişkin sürekli olarak yayınlar yaptı.ÇOĞUNLUKLA TÜRK MÜHENDİSLER ÇALIŞTI
Projenin teknik işlerinin başında Alman mühendis Meissner bulunuyordu. Ancak projede yabancılardan daha çok Türk mühendisler rol oynadı. Hicaz Demiryolu bu açıdan bakıldığında, genç Türk mühendisler için adeta bir okul görevi görmüş, teknik açıdan Osmanlı için önemli bir tecrübe kaynağı olmuştu.ABDÜLHAMİD HAN’DAN BÜYÜK İNCELİK
hicaz_demiryolu_kece.webp
Sultan Abdülhamid'in Resûlullah gürültüden rahatsız olmasın diye raylara keçe sardırdığı yol
Demiryolunun kutsal topraklar bölümünde eşine ender rastlanır bir incelik de gösterildi. Abdülhamid Han’ın talimatıyla, kutsal topraklarda, saygısızlık olmasın, Hz. Muhammed’in ruhaniyeti rahatsız olmasın diye sessiz çalışılmaya gayret edildi. Bunun için rayların altına keçe döşendi.
Hicaz Demiryolu, hac yolcuları için büyük kolaylık olmakla birlikte, Osmanlı Ordusu için de önemli bir lojistik desteği sağladı. Sadece Osmanlı milletlerinin değil, tüm Müslümanların projeye bağışlarıyla destek vermeleri açısından da Hicaz Demiryolu İslam dünyası için muhteşem bir dayanışma örneğinin sergilendiği yer oldu.
HİCAZ DEMİRYOLU’NUN HAYATİ GÖREVİ: KUTSAL EMANETLER
hicaz_demiryolu_lokomotif.webp
Hicaz Demiryolu Lokomotifi
Yapımı 8 yıl süren, Osmanlı hakimiyeti altında 10 yıl kalan Hicaz Demiryolu, 1. Dünya Savaşı sırasında hem kullanılamaz hale geldi, hem de Mondros Mütarekesi gereği, Medine’nin tahliye edilmesiyle birlikte Osmanlı hakimiyetinden çıktı.
Ancak demiryolunun Osmanlı için son görevi oldukça anlamlıydı. Osmanlı kontrolünden çıkan Medine’deki kutsal emanetler, Fahreddin Paşa’nın da büyük gayretleriyle, Hicaz Demiryolu vasıtasıyla İstanbul’a taşındı. Böylelikle Osmanlı’nın son büyük projesi, Osmanlı’nın son kutsal görevini yapmak, yani kutsal emanetleri kurtarmak adına önemli bir vazifeyi ifa etmiş oldu.
Kaynak: vikipedia, haber7, twitter
- Önceki Konu
- Sonraki Konu