İnsanlık Tarihinin Sıfır Noktası - Göbeklitepe

Kaptan43

5 Yıldızlı Kaptan
Katılım
16 Nisan 2013
GÖBEKLİTEPE

Yıl 1985. Urfalı Mahmut Yıldız, babası ve amcasıyla tarlayı sürerken iki taş bulur. Bu taşlar değişiktir, şimdiye kadar gördüklerine benzememektedir. "Ne yapsak, acaba kime sorsak?" diye bakarlar önce birbirlerine... Sonra müzeye gitmeye karar verirler. Arkeolog yoktur müzede; gördükleri görevli de; "Kireç taşı bunlar. Alın geri götürün" derler.

Mahmut Yıldız da "Niye götüreyim ki geri, giderken çöpe atayım bari" karşılığını verince, görevli "İyi iyi tamam! Verin de şu köşeye koyalım" deyiverir. O taş o köşede 1993 yılına kadar durur öylece...

insanlik-tarihinin.jpg


İKİ TAŞI GÖREN ALMANLAR

Yıl 1993. Müzeye Alman arkeologlar gelir. Bunlar iki yıldan beri Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Güluşağı Mahallesi'nin kuzey batısında bulunan Nevali Çori Höyüğü'nde kazı çalışması yapan Almanlar'dır. Bulduklarını müzeye teslim ederken görürler bu iki taşı. Ve bakar bakmaz anlarlar değerini.
Sorarlar, soruştururlar. "Bu taşları nereden buldunuz?" diye araştırırlar ve Mahmut Yıldız'ı bulurlar. Gösterdiği yerde de kazıya başlarlar. Mahmut Yıldız da katılır onlara, 20 yıl sürer bu çalışma. Böylece Göbeklitepe çıkar ortaya.
Yıldız, yaşı ilerleyince de ekipten gönderilmez bu kez daha kolay bir iş olarak bölge güvenliği kendisine emanet edilir.
İşte insanlık tarihini değiştiren Göbeklitepe'nin keşfediliş hikayesi böyle.

Ba_l_ks_z-1_SS.jpg


İNSANLIĞIN İLK TAPINAĞI

Göbeklitepe'ye gittiğimde zaman tünelinden geçmiş gibi oldum. Düşünebiliyor musunuz; benim ayak bastığım yerlere milattan 11 bin 500 yıl önce basmış insanlar!
Burası Neolitik Taş Devri ile Bronz Çağı arasında yapıldığı tahmin edilen Stonehenge'den 7 bin yıl daha eski... Dünyayı kendine hayran bırakan Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl daha önce yapılmış. İnsanlığın ilk tapınağı yani... UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde

Ba_l_ks_z-1-_Kurtar_ld_HGFHF.jpg


HALKA GÖRE KUTSAL BÖLGE

Şanlıurfa'ya 20 kilometre uzaklıktaki Örencik Köyü yakınlarındaki Göbeklitepe'nin etrafında yaşayanlar bu büyük keşfe kadar dar gelirliler ve tarım yaparak geçiniyorlar. Çok eski bir köy burası.

Çevresinde harabelerin de bulunması nedeniyle bölge kutsal alan olarak kabul edildiğinden Urfalıların zaman zaman ziyaret ettiği yerler arasında.

Halk arasında kutsal alanlara gösterilen titizlik burada da itinayla sergileniyor. Bölge sürekli temiz tutulmaya çalışılıyor.
Köyden biri anlattı bana... Kırsal alanlarda insanlar tuvaletlerini herhangi bir ağaç dibine yaparlarmış ama burada yapmazlarmış! Yasak konulmamasına rağmen kutsal bölge diye civarda tuvalet ararlarmış!

Ba_l_ks_z-1-_Kurtar_ld_GFD.jpg


ÖZELLİKLERİ

- 300 metre çapında 15 metre yüksekliğinde geniş bir görüş alanı olan tepeden kuşbakışı seyredilebilen bir alan.
- Şu anda tarihin bilinen ilk ve en büyük Neolitik döneme ait tapınağı.
- En eski yapıt olan Mısır Piramitlerinden 7 bin 500 yıl daha eskiye ait.
- Mağara duvarlarında kabartma akrep, aslan, boğa, tilki, yaban domuzu, turna ve yaban ördeği ile yılan figürleri bulunuyor.
- Bir kısım arkeologlar bu değişik hayvan figürlerinin tapınağı ziyaret eden farklı kabilelerin sembolü olduğunu fikrini savunuyor.
- Küçük gruplar halinde yaşayan, bitki toplayıp hayvanları avlayan insanlar kayalık bölgelerden büyük sütun ve taşları çeşitli yollarla 2 kilometre taşıyarak Göbeklitepe'yi oluşturmuş.
- Boyları 3 -6 metre arasında değişen İnsanları temsil eden 40-60 ton ağırlığındaki T biçimindeki sütunlar üzerine insan ve hayvan figürleri çizilmiş.
- Diğer sütunlara göre bunlarda aşağıya doğru iner şekilde 3 boyutlu aslan kabartması en önemlisi.
- Bölgede yetişen buğdayın kültür mirası olarak yüzlerce genetik varyasyona sahip olarak ilk burada yetiştiği ortaya çıkarıldı.
- İlk olarak 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversiteleri ortak çalışma başlatmasına rağmen bu devam ettirilmemiş. Daha sonra 1995 yılında Prof. Dr. Klaus Schmidt danışmanlığında kazılar devam ettirildi.
- 2010 yılında 25-30 kiloluk 40 santim boyundaki üzerinde hayvan figürleri olan insan başı heykelinin çalındığı ortaya çıkarıldı.
- 160 litre kapasiteli kireç taşına oyulmuş 6 tane bira varilinin ortaya çıkarılması bira elde etmek için tarım yapıldığını da ortaya koyuyor.
- Tapınaktaki kalıntılarda sıvı geçirmeyen bölümlere de rastlandı. Bunun hangi amaçla kullanıldığı henüz aydınlanmadı.
- UNESCO Göbeklitepe'yi 2011 yılında Dünya Miras Geçici Listesine aldı.

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ

Kazı çalışmalarına başkanlık ederken bir kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Klaus Schmidt'in Göbeklitepe ile ilgili şu görüşleri tarihteki sayfalarda yerini aldı:

"Göbeklitepe'deki kazılarda elde ettiğimiz bulgularla, dünyanın bilinen en eski tapınma merkezlerinden birinin bu bölgede olduğunu ortaya çıkarmıştık. Ancak, son kazı çalışmalarıyla tapınma merkezinin dünyanın en büyük tapınma merkezi olduğunu tespit ettik. Yaptığımız araştırmalarda, Cilalı taş devrinde yaşamış insanların yabani sığır, tilki, yılan, akrep, aslan, yaban eşeği, yaban ördeği ve yabani bitki kabartmalarını incelediğimizde hayvanlarını evcilleştiremedikleri sonucuna ulaştık. Ayrıca, dikili taşların(Stel) üzerindeki resim ve kabartmalar o dönemde yaşamış olan insanların sanatları hakkında bizlere fikir veriyor. Buradaki tapınak dünyanın bilinen en büyük tapınağı olma özelliğini taşıyor."

YORUM

Ana giriş kapısından sonra gün ışığına çıkartılan eserlere ulaşabilmek için uzunca bir yol yürümek gerekiyor. Biz gittiğimizde yola parke taş döşenmesi sürüyordu. Önce o 300 metrelik alan çok güzel ve günümüz mimarisiyle üstten harika biçimde muhafaza altına alınmış. Uzaktan adeta bir uzay üssü görüntüsüne sahip. 300 metrelik alandaki tüm eserleri çok güzel bir şekilde üstten seyretme imkanı yaratılmış. Görevliler son derece kibar. Tek sıkıntı yaşlılar ile yürüme zorluğu çekenlerin kazının bulunduğu alana ulaşımı. Yönetimden ricacı olununca ona da çözüm bularak araç ile gidilebilecek en yakın yere kadar gözetimli olarak ulaşıma izin veriliyor. Sanırım alt yapı tamamlanınca bu durum da düşünülecektir. Mutlaka görülmesi gereken bir yer.

NASIL GİDİLİR?

Şanlıurfa'ya özel aracınız dışında otobüs veya uçakla gidebilirsiniz. Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında bulunuyor ve ulaşım ancak özel araç veya taksi tutarak sağlanabiliyor. Şanlıurfa merkezden hareketle Örencik Köyü ile Dağeteği Köyü arasından sola sapılarak ören yerine 23-24 dakikada ulaşmak mümkün.

NEREDE KALINIR?

Göbeklitepe civarında kalınabilecek bir otel ya da buna benzer tesis bulunmadığı için Şanlıurfa merkezindeki otellerden yararlanmak gerekiyor. Şanlıurfa'da 5 yıldızlı otelden pansiyona kadar her keseye göre konaklama mümkün. Bu arada tur firmalarının Göbeklitepe'ye gezi düzenlediklerini de belirtelim.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
İnsanlık Tarihinin Kara Lekesi: Çerkes Sürgünü
  • Ugur
  • Ugur,
  • Tarih
  • 0    1K
İnsanlık Tarihinde Duyulan En Yüksek Ses
  • Ugur
  • Ugur,
  • İlginçler
  • 0    1K
Seyyide Hurra : İslâm Tarihinin İlk Kadın Denizcisi
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Biyografiler
  • 0    2K
Geri