- Görüntüleme: 571
- Cevaplar: 2
İçindekiler
Nika Ayaklanması, 532 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde İstanbul’da (o dönemdeki adıyla Konstantinopolis) meydana gelen büyük bir halk isyanıdır. Ayaklanma, yalnızca şiddetli bir toplumsal patlama değil, aynı zamanda Bizans tarihinde dönüm noktası olan bir olaydır. Adını, isyancıların “Νίκα! Νίκα!” (“Zafer!”) şeklinde attığı slogandan alır.
Ancak bu reformlar halk üzerinde ağır vergilerle finanse edildi. Yolsuzlukla suçlanan vergi memurları (özellikle Johannes Kapadokes ve Tribonianus gibi isimler) ve sert mali politikalar halk arasında hoşnutsuzluk yaratmıştı. Ayrıca, halkın büyük bölümü Hipodrom’da faaliyet gösteren Yeşiller ve Maviler adlı iki büyük siyasi ve spor taraftar grubuna (demoslara) bağlıydı. İmparatorluk uzun süredir bu grupları dengelemeye çalışıyordu.
Kalabalık kısa sürede kontrolden çıktı. Saraya doğru yürüyüşe geçildi, halk yeni bir imparator talep etmeye başladı. Şehrin büyük bölümü yakıldı. Özellikle Aya Sofya, Zeuksippos Hamamları ve birçok kamu binası ateşe verildi.
Bu sözler, Justinianus’un kaçma kararından vazgeçmesine ve direniş göstermesine neden oldu.
Hypatios idam edildi. Ayaklanma tamamen bastırıldı.
Nika Ayaklanması.webp
Arka Plan
İmparator I. Justinianus, 527 yılında tahta geçtiğinde Bizans İmparatorluğu’nu hem içeride hem de dışarıda güçlendirmeyi hedefliyordu. Hukuk, mimari ve yönetim alanlarında büyük reformlara imza attı. En bilinen reformu, Justinianus Kanunları (Corpus Juris Civilis) oldu.Ancak bu reformlar halk üzerinde ağır vergilerle finanse edildi. Yolsuzlukla suçlanan vergi memurları (özellikle Johannes Kapadokes ve Tribonianus gibi isimler) ve sert mali politikalar halk arasında hoşnutsuzluk yaratmıştı. Ayrıca, halkın büyük bölümü Hipodrom’da faaliyet gösteren Yeşiller ve Maviler adlı iki büyük siyasi ve spor taraftar grubuna (demoslara) bağlıydı. İmparatorluk uzun süredir bu grupları dengelemeye çalışıyordu.
Ayaklanmanın Sebepleri
- Sert Vergi Politikaları: Justinianus’un yüksek vergileri alt sınıfı zorluyordu.
- Yolsuzluk ve Bürokrasi: Bazı yüksek memurların adaletsiz uygulamaları tepki topladı.
- Sosyal ve Siyasi Gerginlik: Yeşiller ve Maviler arasındaki rekabet artarken, hükümetin taraf tutması gerilimi körükledi.
- Hipodrom Olayı: 532 yılında, iki taraftan da bazı kişiler bir kargaşa sırasında idam edilmek üzereyken, halk infazlara karşı çıktı.
Ayaklanmanın Gelişimi
Başlangıç
13 Ocak 532 günü, Hipodrom’da yapılan araba yarışları sırasında Yeşiller ve Maviler ilk kez birleşerek "Nika!" diye bağırmaya başladılar. Bu, "Zafer" anlamına gelirken aynı zamanda İmparator'a karşı bir meydan okumaydı.Kalabalık kısa sürede kontrolden çıktı. Saraya doğru yürüyüşe geçildi, halk yeni bir imparator talep etmeye başladı. Şehrin büyük bölümü yakıldı. Özellikle Aya Sofya, Zeuksippos Hamamları ve birçok kamu binası ateşe verildi.
Yeni İmparator Adayı
Senatörler, baskı altında kalarak isyancılarla işbirliği yaptı. İsyancılar, daha önce İmparatorluk iddiası olan Hypatios’u tahta çıkarmak istediler. Justinianus için bu bir ölüm kalımı meselesiydi.Theodora’nın Rolü
Tarihin dönüm noktalarından biri, İmparatoriçe Theodora’nın sarayda yapılan toplantıda sarf ettiği şu sözlerle oldu:“İmparatorluk kaçmakla korunmaz. Ölüm, mor elbiseli olarak daha güzel.”
Bu sözler, Justinianus’un kaçma kararından vazgeçmesine ve direniş göstermesine neden oldu.
Ayaklanmanın Bastırılması
İmparator, generalleri Belisarius ve Mundus komutasında birlikleri Hipodrom’a gönderdi. Tuzağa düşürülen isyancılar Hipodrom’da kıstırıldı ve büyük bir katliam yaşandı. Kaynaklara göre yaklaşık 30.000 kişi öldürüldü.Hypatios idam edildi. Ayaklanma tamamen bastırıldı.
Sonuçları
- İmparatorluk Güçlendi: Ayaklanma bastırıldıktan sonra Justinianus gücünü daha da pekiştirdi.
- Aya Sofya’nın Yeniden İnşası: Yıkılan kilise, Justinianus tarafından bugünkü görkemli Ayasofya olarak yeniden inşa ettirildi (537’de tamamlandı).
- Otoritenin Tesisi: Saray, senatoya ve aristokrasiye karşı otoritesini yeniden tesis etti.
- Theodora’nın Etkisi: Theodora’nın kararlı tutumu, Bizans siyasetinde kadının etkisini simgeleyen önemli bir olay olarak kayda geçti.