
denizf
Aktif Üye
TESBİH
Bir âlim gelmiş ve Sultan Muhammed Râşid Hazretleri’ne;
-Efendim.! Burada her şey çok hoş. Ama; size bir soru sormak isterim.?
demiş. Muhammed Râşid Hazretleri de;
-Tabî ki; buyrun sorun.
demişler. Âlim;
-Niye câmide tesbih yok; inanın ki ilgimi çekti, öyle soruyorum. Kasıtlı değil.
demiş. Muhammed Râşid Hazretleri demişler ki;
-Rasûlullah aleyhis’selâm gazâlara giden mücâhid ve mücâhidelere gelen övgü dolu âyetler karşısında Hazreti Âişe annemizi bir gün hüzünlü görür. Efendimiz sorar;
-Yâ Aişe; niye üzgünsün.?
Âişe Annemiz;
-Efendim; biz gazâlara katılmıyoruz ve bu övgülerden yoksunuz. Üzüntümüz bu yüzdendir.
der. Efendimiz;
-Yâ Âişe; şunları yaptığın taktirde, aynı sevâbı kazanmak ister misin.?
der. Hazreti Âişe Annemiz;
-Tabî ki Efendim; kim istemez.
der. Efendimiz o zaman;
-Her namaz sonrası;
33 kere Sübhânallah
33 kere Elhamdülillah
33 kere Allâhu ekber
ve sonunda da;
'Sübhânallâhi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber'
oku.
der. Hazreti Âişe Annemiz de; bu dedikleri şeyin sayısını unutmamak için hurma çekirdeklerinden tesbih yapar ve okumaya başlar.
Bir müddet sonra tesbihte nûr görmüş ve Efendimiz’e der ki;
-Yâ Rasûllullah; çektiğim tesbihte beyaz nur görüyorum.
-Efendimiz;
-Yâ Âişe; o nûru, elinde de görmek ister misin.?
diye sorar. Annemiz de;
-Kim istemez Efendim.
der. Efendimiz;
-O zaman o dediklerimi elinde çek.
der ve sözü tamamlar.
Muhammed Râşid Hazretleri daha sonra buyurmuşlar ki;
-Biz de; sünnet-i seniyye’ye tam ittibâ ediyoruz. O nurlar, elimizde de devam etsin diye tesbih bulundurmuyoruz.
Bu cevab karşısında âlim donmuş kalmış;
-Efendim; inanın ki bilmiyorduk.
demiş.
Bir âlim gelmiş ve Sultan Muhammed Râşid Hazretleri’ne;
-Efendim.! Burada her şey çok hoş. Ama; size bir soru sormak isterim.?
demiş. Muhammed Râşid Hazretleri de;
-Tabî ki; buyrun sorun.
demişler. Âlim;
-Niye câmide tesbih yok; inanın ki ilgimi çekti, öyle soruyorum. Kasıtlı değil.
demiş. Muhammed Râşid Hazretleri demişler ki;
-Rasûlullah aleyhis’selâm gazâlara giden mücâhid ve mücâhidelere gelen övgü dolu âyetler karşısında Hazreti Âişe annemizi bir gün hüzünlü görür. Efendimiz sorar;
-Yâ Aişe; niye üzgünsün.?
Âişe Annemiz;
-Efendim; biz gazâlara katılmıyoruz ve bu övgülerden yoksunuz. Üzüntümüz bu yüzdendir.
der. Efendimiz;
-Yâ Âişe; şunları yaptığın taktirde, aynı sevâbı kazanmak ister misin.?
der. Hazreti Âişe Annemiz;
-Tabî ki Efendim; kim istemez.
der. Efendimiz o zaman;
-Her namaz sonrası;
33 kere Sübhânallah
33 kere Elhamdülillah
33 kere Allâhu ekber
ve sonunda da;
'Sübhânallâhi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber'
oku.
der. Hazreti Âişe Annemiz de; bu dedikleri şeyin sayısını unutmamak için hurma çekirdeklerinden tesbih yapar ve okumaya başlar.
Bir müddet sonra tesbihte nûr görmüş ve Efendimiz’e der ki;
-Yâ Rasûllullah; çektiğim tesbihte beyaz nur görüyorum.
-Efendimiz;
-Yâ Âişe; o nûru, elinde de görmek ister misin.?
diye sorar. Annemiz de;
-Kim istemez Efendim.
der. Efendimiz;
-O zaman o dediklerimi elinde çek.
der ve sözü tamamlar.
Muhammed Râşid Hazretleri daha sonra buyurmuşlar ki;
-Biz de; sünnet-i seniyye’ye tam ittibâ ediyoruz. O nurlar, elimizde de devam etsin diye tesbih bulundurmuyoruz.
Bu cevab karşısında âlim donmuş kalmış;
-Efendim; inanın ki bilmiyorduk.
demiş.