Üst

Gezegenler Hakkında Bilgiler ve Gezegenlerin Resimleri

Güneş sistemi

Güneş sistemi; güneş, dokuz gezegen, bu gezegenlere ait yaklaşık doksan tane uydu, cok sayıda kuyruklu yıldız ve asteroid, ve madde içeren gezegenler arası ortamdan oluşmuştur. Ayrıca yeni keşfedilmiş ancak resmen isimlendirilmemiş pek çok uydu da içermektedir.

gezegen.webp
gezegen.webp
Sistemin iç bölgesi, Güneş, Merkür, Venüs, Dünya ve Mars gezegenlerini, dış bölgesi ise Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Pluto gezegenlerini içerir.

Gezegenlerin yörüngeleri, merkezlerinden birinde güneşin olduğu bir elips şeklindedir. Merkür ve Pluto'nun yörüngeleri nerede ise bir çember şeklindedir. Gezegenlerin yörüngeleri, dünya yörüngesi ile aşağı yukarı aynı düzlemdedir ve bu düzleme ekliptik adı verilir. Ekliptik düzlemle güneş ekvatoru arasında 7 derecelik bir fark vardır. (dünyanın ekseninin, ya da ekvator düzleminin ekliptikle yaptığı 23.5 derecelik açıyı hatırlayın). Yörüngesi ekliptikten en çok sapan gezegen (17 derece ile) Pluto'dur. Sistemin dışından (Güneşin kuzey kutbu doğrultusunda uzak bir noktadan) bakıldığında, bütün gezegenler güneş etrafında aynı yönde (saatin aksi yönünde) dönerler. Kendi eksenlerindeki dönüşleri de Venüs, Uranüs ve Pluto dışında aynı yöndedir.

Uluslararası Gökbilim Birliği'nin (IAU), 1919 yılından bu yana kabul ettiği Güneş Sistemi'nin 8 gezegeni, Güneş'e yakınlık sıralarına göre şunlardır:

1: Merkür
2: Venus
3: Dünya
4: Mars
5: Jupiter
6: Satürn
7: Uranüs
8: Neptün

gezegen2.webp
gezegen2.webp


Temsili şekilde gezegenlerin büyüklükleri gerçekle doğru orantılıdır. Resimde gezegenlerin uyduları gösterilmemiştir. Oysaki Pluto ve Merkür'den büyük birkaç uydu vardır.
 
güneş, dokuz gezegen, bu gezegenlere ait yaklaşık doksan tane uydu, cok sayıda kuyruklu yıldız ve asteroid, ve madde içeren gezegenler arası ortamdan oluşmuştur. Ayrıca yeni keşfedilmiş ancak resmen isimlendirilmemiş pek çok uydu da içermektedir.
 
Mars

Mars ya da Merih, Güneş Sistemi'ndeki, Güneş'ten itibaren dördüncü gezegendir. Bu gezegen Roma mitolojisindeki savaş ilahı Mars'a ithafen bu adla adlandırılmıştır. Literatürde kullanılan diğer adlarından biri, yüzeyinde yaygın demiroksitten dolayı kızılımsı bir görünüme sahip olduğu için Kızıl Gezegen'dir.

İnce bir atmosferi olan Mars gerek Ay'daki gibi meteor kraterlerini, gerekse Dünya'daki gibi volkan, vadi, çöl ve kutup bölgelerini içeren çehresiyle bir yerbenzeri gezegendir. Ayrıca rotasyon periyodu ve mevsim dönemleri Dünya'nınkine çok benzer.

Mars'taki Olimpos Dağı (Olympus Mons) adı verilen dağ Güneş Sistemi'nde bilinen en yüksek dağ ve Marineris Vadisi (Valles Marineris) adı verilen kanyon en büyük kanyondur. Ayrıca Haziran 2008'de Nature dergisinde yayımlanan üç makalede açıklandığı gibi, Mars'ın kuzey yarımküresinde 10.600 km. uzunluğunda ve 8.500 km. genişliğindeki dev bir meteor kraterinin varlığı saptanmıştır. Bu krater, bugüne kadar keşfedilmiş en büyük meteor kraterinin (Ay'ın güney kutbu kısmındaki Atkien Havzası) dört misli büyüklüğündedir.

Mars, Dünya hariç tutulursa, halen Güneş Sistemi'ndeki gezegenler içinde sıvı su ve yaşam içermesi en muhtemel gezegen olarak görülmektedir. Mars Express ve Mars Reconnaissance Orbiter keşif projelerinin radar verileri gerek kutuplarda (Temmuz 2005) gerekse orta bölgelerde (Kasım 2008) geniş miktarlarda su buzlarının var olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır. 31 Temmuz 2008'de Phoenix Mars Lander adlı robotik uzay gemisi Mars toprağının sığ bölgelerindeki su buzlarından örnekler almayı başarmıştır.

Günümüzde, Mars, yörüngelerine oturmuş üç uzay gemisine evsahipliği yapmaktadır: Mars Odyssey, Mars Express ve Mars Reconnaissance Orbiter. Mars, Dünya hariç tutulursa, Güneş Sistemi'ndeki herhangi bir sıradan gezegenden ibaret değildir. Yüzeyi pek çok uzay aracına evsahipliği yapmıştır. Bu uzay araçlarıyla elde edilen jeolojik veriler şunu ortaya koymuştur ki, Mars önceden su konusunda geniş bir çeşitliliğe sahipti; hatta geçen on yıllık süre sırasında gayzer (kaynaç) türü su fışkırma veya akıntıları meydana gelmişti. NASA'nın Mars Global Surveyor projesi kapsamında sürdürülen incelemeler Mars'ın güney kutbu buz bölgesinin geri çekilmiş olduğunu ortaya koymuştur.

Mars'ın 1877 yılında astronom Asaph Hall tarafından keşfedilen Phobos ve Deimos adları verilmiş, düzensiz biçimli iki küçük uydusu vardır. Mars Dünya'dan çıplak gözle görülebilmektedir. "Görünür kadir"i −2.9'a ulaşır ki bu, çıplak gözle çoğu zaman Jüpiter Mars'tan daha parlak görünmesine karşın, ancak Venüs, Ay ve Güneş'çe aşılabilen bir parlaklıktır.



Mars'ın yakın görünümü
 
Plütona acıdım.
 
Geri