Ülke Libya Devleti

Libya
libya.png
BaşkentTrablus
Resmî dillerArapça, Berberice
Yönetim ŞekliParlamenter Cumhuriyet
Yüzölçümü1.759.541 km²
Nüfus7.200.000
Nüfus Yoğunluğu4/km²
Para birimiLibya dinarı (LYD)
Zaman dilimiDAZD (UTC+2)
Telefon kodu+218
İnternet TLD.ly
Libya (Arapça: ليبيا Lībiyā), Akdeniz kıyısında, doğusunda Mısır, batısında Cezayir ve Tunus, güneyinde Nijer ve Çad, güneydoğusunda Sudan ile komşu olan bir Kuzey Afrika ülkesidir.

Ülkenin adı olan 'Libya', eski Mısırlılar'ın Nil'in batısında yaşayan Berberiler için kullandıkları Lebu sözcüğünden gelmektedir. Sözcük eski Yunanca'ya 'Libya' olarak geçmiştir. Eski resmi adı Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi olan ülke 2011 yılında yaşanan iç savaşla Kaddafi'nin öldürülerek iktidardan düşürülmesinden sonra önce adını sadece Libya olarak kullanmış, 2013 ocağında ise Libya Devleti adını almıştır.

Antik Libya​

Ülkenin asıl yerlileri Berberi kabilelerdir. Ancak Antik çağlardan bu yana bilinen tarihinde ülkeye Fenikeliler, Kartacalılar, Büyük İskender'in orduları, Ptolemaus hanedanı ve Romalılar, Arap-İslam İmparatorluğu ile Osmanlılar hakim olmuşlardır. Trablus, esas olarak Kartaca'ya bağlı Fenikeli bir grup koloni idi. Üç büyük şehir (Yunanca Tri: üç, polis: şehir) Oea, Sabrata ve Leptis Magna, Fenikelilerce kurulmuştu. MÖ 7. yüzyılda burası, Roma'nın Kartaca devletine son verdiği Punik savaşlarından (Fenike savaşları/Pön savaşları) sonra diğer Kartaca toprakları gibi Romalılar'ın eline geçti. Doğu kıyılarındaki Sirenayka ise Roma İmparatorluğu hakimiyetinden önce kurulmuş Yunan kolonisiydi. Büyük İskender'in fethinden sonra Ptolemiler'e, ondan sonra da Romalıların yönetimine geçti. Roma ikiye ayrılınca, Libya Doğru Roma'nın elinde kaldı.

Arap hakimiyeti​

647 yılında ise Abdullah ibn el-Sa’ad komutasındaki Arap İslam orduları Libya'ya girerek Bizanslılar'ı mağlup etti. Trablus ve Sirenayka Halife'ye bağlanmakla birlikte Bizanslılar'a (İstanbul ve Şam) bağlı yöneticiler (exarch-egzark) bölgeyi yönetmeye devam ettiler. 1146'da Sicilyalı Normanlar Trablus'u istila etti. 14. ve 15. yüzyıllarda İslam egemenliğinden sonra, 16. yüzyılda İspanyol yönetimine geçti.

Osmanlı dönemi

Trablusgarp Eyaleti​

Osmanlı İmparatorluğu Bayrağı (1453-1844) Trablusgarp Eyaleti veya Trablusgarp Beylerbeyliği, (Arapça:ايالة طرابلس الغرب) Osmanlı Devleti eyaletidir. Osmanlı Devleti'nde iki tane Trablus adını taşıyan idari bölge bulunmaktadır. Bunları birbirinden ayırmak için buradakine Trablus-ı Garb veya Mağrib Trablusu, Şam bölgesindekine Trablus-ı Şam veya Şam Trablusu denilmiştir. Trablusgarp 360 yıl, 1 ay, 20 gün Osmanlı egemenliğinde kalmıştır. Trablusgarp Eyaleti, sâlyâneli bir deniz eyaletidir. 17. yüzyılda ocaklık olmuştur.

İlk valiler dönemi : 1510 yılında Don Pedro Navarro tarafından İspanyolların eline geçen Trablusgarp, bir sömürgeyi idare etmekte zorlanan İspanya kralı II. Ferdinand tarafından, 1528 yılında Hastabakıcı Şövalyeler'e bırakılmıştır. Bingazi ise Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı Devleti yönetimine geçmiştir. Divân-ı Hümâyûn Enderûn Ağalarından Hadım Murad Ağa, Barbaros Hayreddin Paşa'nın düzenlediği Trablusgarp seferine katılmıştır. Bu savaşta başarısız olmuşlardır, fakat Trablusgarp'ın 17 kilometre doğusundaki Tacura şehrini fethetmişlerdir. Murad Ağa bu şehre Bey tayin edilmiş ve 19 yıl burada kalmıştır. Osmanlı Devleti'nde denizci olan Turgut Reis ise Venedikliler ile savaşmıştır. Ardından İstanbul'a çağrılmıştır. Padişah Kanuni Sultan Süleyman, Turgut Reis'e eğer Trablusgarp'ı fethedebilirse buranın yönetimini kendisine vereceğini söylemiştir. Turgut Reis'e sözünün garantisi olarak işlemeli bir kılıç ile bir Kur'an göndermiştir. Aslında Kanuni Sultan Süleyman, ilk olarak fetih emrini Sinan Paşa'ya vermiş fakat Sinan Paşa bu göreve layık olmadığını arz etmiştir. Trablusgarp, Kanuni Sultan Süleyman emriyle 15 Ağustos 1551 yılında Turgut Reis, Murad Ağa ve Sinan Paşa tarafından fethedilmiştir. Fetih sırasında Tacura'yı üs edinmiş olan Murad Ağa karadan ve denizden saldırmış, Sinan Paşa ise kuvvetli bir donanma ile Trablus'u kuşatmıştır. Trablusgarp'ın yönetimi Padişahın kesin vaadi uyarınca, fetih mükafatı olmak üzere Turgut'a verilmesi gerekirken, Sinan Paşa tarafından Murad Ağa'ya verilmiştir. Murad Ağa, 1552'de Tacura'da bugün de adını taşıyan büyük bir cami yaptırmıştır.

Turgut Reis, Murat Ağa'nın beylerbeyi olmasından gücenmiştir. Ardından deniz seferlerine katılarak birçok ganimet ile İstanbul'a dönmüştür. Kanuni Sultan Süleyman, eskiden verdiği söze uyarak onu Trablusgarp Beylerbeyi yapmak istemiştir. Fakat Turgut Reis'i hiçbir vakit devlete sürekli olarak hizmete alışamaz gösteren Rüstem Paşa'nın ısrarı üzerine onu Adaların bir kısmını, yani deniz yurtluklarını içine alan Karlı ili Sancağı'na sancakbeyi olarak atamıştır. Bir gün Kanuni Sultan Süleyman atlı olarak saraydan çıkarken Turgut Reis, bu fırsattan faydalanmıştır. Padişahın atının üzengisini tutarak bağlılıklarını sunmuştur ve kendisine verilmiş olan sözün gerçekleşmesini istemiştir. Sultan Süleyman da sözünü tutarak ona Trablusgarp Beylerbeyi unvanını vermiştir. Turgut Reis'in beylerbeyi olmasıyla Trablusgarp gerçek manada Osmanlı eyaleti olmuş, Murad Ağa ise Tacura'ya gitmiştir. Turgut Reis, eyaleti düşman eline bırakmamak için buraya Yeniçeriler getirmiştir. Kendisi Beylerbeyli makamında bulunduğu zamanlarda, damadı Hayreddin Paşa zade Hasan Paşa, Cezayir Beylerbeyi makamındadır. Malta kuşatması sırasında Turgut Reis başına gelen bir taşla şehit olmuştur. 18 Haziran 1565 tarihinde cenazesi Trablus'daki cami ve medresesi yanındaki türbesine gömülmüştür. Turgut Reis'in şehit düşmesi üzerine, Kılıç Ali Paşa beylerbeyi olmuştur.

1670 yılında Hollanda gemileri, Berberi Korsanları'na karşı bir ceza seferinde Trablus'u bombalarken. 1572 yılında beylerbeyi olan Mustafa Paşa 1574 yılında makamında ölmüştür. Ardından beylerbeyi olan Haydar Paşa, Trablusgarp Eyaleti ile Tunus Eyaleti'ni birlikte yönetmiştir. 22 Temmuz 1574 tarihinde Serasker Sinan Paşa; Trablusgarp Beylerbeyi Haydar Paşa'yı ve Mustafa Paşa'yı Halku'l Vâd'ı kuşatması için görevlendirmiştir. Bu emirin ardından bu kaleye saldırı düzenlenmiştir. Haydar Paşa, Hasan Paşa'dan sonra yine beylerbeyi olmuştur. 1585 yılında beylerbeyi olan Ramazan Paşa, Vâdi's Seyl Savaşı galibidir. 1589 yılında beylerbeyi olan İstanköylü Ahmed Paşa, Sadrazam İstanköylü Çelebi Güzelce Ali Paşa'nın babasıdır ve makamında ölmüştür.

Dayılar dönemi : Turgut Reis zamanında Trablus'a yerleşen çoğunluğu Ege ve Rumeli halkından olan Yeniçeriler, eyalette zorbalık ile yönetimi ele almışlardır. Ardından Memi Mehmed Paşa'dan sonra 1603 yılında tayin edilen beylerbeyi yerine Sefer Dayı'yı beylerbeyi yapmışlardır. Böylece Trablusgarp'ta dayılar yönetimi başlamıştır. Sefer Dayı'nın asılarak idam edilmesinden sonra İstanbul'dan eyalete Şerif Paşa vali olarak atanmıştır. Şerif Paşa bir süre valilikte kaldıktan sonra Yeniçeriler tarafından paşa konağında yakalanıp İstanbul'a geri gönderilmiştir.

1626 yılında başa geçen Ramazan Dayı aynı yıl içinde istifa etmiştir. Ardından yönetimi ele alan Sakızlı Mehmed Paşa öldürülmüş ve yerine akrabası Sakızlı Osman Paşa geçmiştir. 1645 yılında Girit Seferi için Trablusgarp Eyaleti'nden gemi gönderilmiştir. Sakızlı Osman Paşa, Osmanlı Devleti tarihinde en uzun beylerbeylik yapan kişidir. 1672'de başa geçen Osman Dayı öldürülmüştür. 1675 yılında eski Kaptan-ı Derya Mısırlıoğlu İbrahim Paşa beylerbeyi olmuş ve ocak 1677'de istifa etmiştir. Bunun üzerine Yeniçeriler İnebolulu İbrahim Çelebi dayı seçmiştir. Ardından Yeniçeriler tarafından dayılıktan indirilip yerine İstanköylü Büyük Mustafa Dayı geçirilmiştir. İnebolulu İbrahim Çelebi sadece 3 gün dayılık yapabilmiştir.

1702 yılının sonlarında doğru Halil Paşa, Trablusgarp Dayısı ve Beylerbeyi olmuştur. 1710 yılında İstanbul'a döndükten sonra İsmail Hoca Dayı ve ardından Hacı Mustafa Dayı yönetici olmuştur. 4 Temmuz 1711 tarihinde yönetimi ele alan Mahmud Bey Dayı tutunamamıştır. Sadece 26 gün dayı dayılık yapabilmiştir. Mahmud Bey Dayı'dan sonra Karamanlı Ahmed başa geçmiştir. Böylece Trablusgarp'taki birinci Osmanlı devri olarak tanımlanan dönem sona ermiş, eyalette 124 yıl hüküm sürecek Karamanlı Hanedanı'nı başlamıştır.

Karamanlı Hanedanı dönemi : Karamanlı Hanedanı, 1711 yılında Karamanlı Ahmed Paşa tarafından kurulup, 1835'e kadar hüküm süren hanedandır. Hanedana mensup son Trablusgarp yöneticisi II. Ali Paşa'dır. 1801-1805 yıllarında eyalet ile ABD arasında Birinci Berberi Savaşı gerçekleşmiştir.

Edward Moran tarafından 1897 tarihinde çizilmiş 16 Şubat 1804 tarihinde Birinci Berberi Savaşı sırasında Trablusgarp kıyılarında ABD'ye ait USS Philadelphia adlı fırkateynin yanışı.Hanedanın kurucusu olan Karamanlı Ahmed Paşa Türk asıllı bir kuloğlu askeri olup, soyunun Karaman'a bağlı Ermenek'e dayandığı söylenmektedir. Bu yöredeki bazı aileler bugün Mısır ve Libya'da dedelerinden kalma tapulu arazilerinin olduğunu söylemektedir. Ahmed Paşa'nın babasının veyahut dedesinin Trablusgarp'ta hizmet etmek için eyalete geldiği tahmin edilmektedir. Ahmed Paşa'nın cetlerinden birinin Turgut Reis ile birlikte Trablusgarp'a geldiğini söyleyen tarihçiler de vardır. Annesi ise Libyalıdır.

Münşiye ve sahil bölgesinin yöneticisi olan ve halkın sevgisi kazanan Karamanlı Ahmed Paşa, 1710 yılında Yeniçeriler ve Kuloğulları ile Arap eşrafları arasındaki rekabetten doğan kargaşaya son vermek için Trablusgarp şehrine müdahale etmeye karar verir. Araplar ile birlik olan Ahmed Paşa, 29 Temmuz 1711 tarihinde Dayı olur. Ahmed Paşa; mücadele, isyan ve asayişsizlikten bıkmış olan halka iyi davranmıştır. Kendisi ile arası açık olan Trablusgarp beylerbeyi Mehmed Paşa'yı öldürttüğü gibi olayı soruşturmaya gelen Kaptan-ı Derya Canım Hoca Mehmed Paşa'yı geri göndermiş ve birçok sayıda Türk askerini de öldürtmüştür. Ardından İstanbul'a yaptığı bu davranışlarını haklı göstermek için elçi göndermiştir. 1711'de yönetimi ele geçirmesinden on sene sonra 1722 yılında Osmanlı Devleti tarafından paşa olarak tanınmıştır. Hem beylerbeylik hem de paşalık payesini elde etmiştir.

Karamanlı Ahmed Paşa, Yeniçerilere güvenmemektedir. Bu yüzden halktan bir milis kuvvet oluşturmuş ve ardından korsanları himaye altına almıştır. Eyaletteki kabilelerin isyanlarını sona erdirerek asayişi sağlamıştır. Bazı devlet adamlarını, eşrafları ve dönemin tarihçisi İbn Galbun'u öldürtmüştür. Böylece hakimiyetini bütün eyalete yaymıştır. Fransa ile aradaki anlaşmazlık nedeniyle bir Fransız filosu gelerek Trablusgarp kalesini topa tutmuştur. Büyük bir donanma ile tekrar geleceklerini bildirmişlerdir. Bu halden telaşa düşen Ahmed Paşa, vaziyeti İstanbul'a bildirmiştir. Osmanlı Hükümeti'nin arabuluculuğu ve Fransa elçisinin gayretleriyle temmuz 1729 (Zilkade 1141)'da aradaki anlaşmazlık halledilmiştir. ] Ahmed Paşa, başta Fransa ve İngiltere olmak üzere batılı devletlerle iyi geçinmeye çalışmış ve onlarla barış ve ticaret anlaşmaları yapmıştır. 16 Mayıs 1733 tarihinde Padişah I. Mahmut tarafından görevi yenilenmiştir. İdari otorite kurduktan sonra imar faaliyetlerine yönelmiştir. Denizden gelecek saldırıları engellemek için surları onartmış, ayrıca cami ve medrese yaptırmıştır. Yaptırdığı Karamanlı Ahmed Paşa Camii Trablus'daki en güzel ve en mamur mabed sayılmaktadır. Ahmed Paşa, 1 Kasım 1745 tarihinde ölmüştür.

Karamanlı Ahmet Paşa'dan sonra yerine geçen oğlu Karamanlı Mehmet Paşa, Padişah I. Mahmut tarafından vali olarak tanınmıştır. Karamanlı Mehmet Paşa, güçlü bir donanma yapmış ve İngiltere ile ticaret ve güvenlik antlaşması imzalamıştır. 1754 yılında ölmüştür. Karamanlı Mehmet Paşa yerine oğlu Karamanlı Ali geçmiştir. Karamanlı Ali ilk yıllarında sahillerde çıkan ayaklanmalar ile uğraşmıştır. 1790 yılında oğlu Hasan öldürülmüştür. Karamanlı Ahmet Hamit, Arapların desteğini alan kardeşi Karamanlı Yusuf yüzünden yönetimi ele alamamıştır. Cezayirli çıkan Ali Bulgur, Padişahın kendisini vali olarak atadığını ileri sürerek yönetimi ele alınca, Karamanlı Ailesi Tunus'taki Hammudi Paşa'ya sığınmıştır. Hammudi Paşa'nın desteği ile Karamanlı Ailesi tekrar Trablusgarp'a gelmiştir. Karamanlı Yusuf, yönetimi abisi Karamanlı Hamit'in elinden alarak vali olmuştur.

Mamlûk kılıcı Karamanlı Yusuf zamanında Trablusgarp'ta karışıklık ve birçok isyan da çıkmıştır. Karamanlı Yusuf şehirdeki surları tamir ettirmiştir. Trablusgarp, Tunus ve Cezayir'e ait korsanlar Akdeniz'deki Amerika Birleşik Devletleri'ne ait gemilere saldırmış bu gemilerin mürettebatını esir almıştır. 1801 yılında Karamanlı Yusuf Paşa, ABD başkanı Thomas Jefferson'dan 225,000 dolar haraç talep etmiştir. Thomas Jefferson, Amerikalı ticaret filosunu koruyabilecek yeni Amerika Birleşik Devletleri Donanması'nın yeteneğinden emin olduğu için Karamanlı Yusuf Paşa'nın taleplerini reddetmiştir. Amerikan başkanı Thomas Jefferson bir donanma ile 1801 yılında Cezayir, Tunus ve Trablusgarp kıyılarına saldırmıştır. ABD, Karamanlı Hamit'i vali yapmak istemişler fakat başarısız olmuşlardır. Garp Ocakları (Cezayir, Tunus ve Trablusgarp) ve Amerika Birleşik Devlet arasında olan Birinci Berberi Savaşı sonucunda 10 Haziran 1805'te Garp Ocakları ve ABD arasında bir antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşma ile savaş sona ermiştir. Karamanlı Hamit, Üsteğmen Presley Neville O'Bannon'a Mamlûk kılıcı 'nı hediye etmiştir.

İkinci valiler dönemi : 1819 yılına kadar Napolyon Savaşları'nın çeşitli antlaşmaları, korsanlığı bırakması konusunda Berberi Devletleri'ni zorlamıştır. Böylece bir Berberi ülkesi olan Trablusgarp'ın ekonomisi kötüye gitmeye başlamıştır. Karamanlı Yusuf, Arap köle ticaretini canlandrarak Trablusgarp'ın ekonomisini geliştirmeye çalışmıştır, fakat Avrupa'da köleliğin kaldırılması akımı düşüncesinin yayılmasıyla Trablusgarp'ın ekonomisini kurtarmakta başarısız olmuştur. 1830 yılında ise Cezayir Eyaleti Fransa tarafından işgal edilmiştir. Osmanlı, Trablusgarp'ın da işgal edilceği korkusundan ve Karamanlı Hanedanındaki isyan ve taht kavgalarından dolayı yeniden Trablusgarp'ta otorite kurmak istemiştir. 1835 yılında Çengeloğlu Tahir Paşa komutasındaki ordu ile Trablusgarp'ı ele geçirmiştir. Yine aynı yıl Trablusgarp'ın başındaki II. Ali Tunus'a sürgüne gönderilmiştir. Buraya yönetici olarak Mustafa Necip Paşa atanmıştır. Böylelikle Karamanlı Hanedanı'nın Trablusgarp'taki hakimiyeti son bulmuştur. Trablusgarp Eyaleti'nin 1835 yılından 1864 yılına kadar valiler yönetmiş 1864 yılında Trablusgarp Eyaleti kaldırılıp Trablusgarp Vilayeti kurulmuştur. Ayrıca Karamanlı Hanedanı zamanında Trablusgarp Eyaleti'nin ilk defa bir bayrağı olmuştur.

İtalyan hakimiyeti altında Libya​

Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıfladığı dönemde, 1911'de İtalyanlar bölgeyi işgal ettiler. Trablusgarp Savaşı akabinde yapılan Uşi Antlaşması ile Libya'daki fiili Osmanlı hakimiyeti sona ermekle birlikte, hukuken Osmanlı'ya bağlılığı benimsendi. Ülkeyi işgal eden İtalyanlara karşı Mustafa Kemal, Enver Paşa ve diğer kimi Osmanlı subaylarının örgütlediği milis kuvvetleri uzun zaman direnç gösterdi. Ancak her türlü üstünlüğe sahip olan İtalya ülkenin tamamını kontrol etmeyi başardı. Halkı baskı ve zulüm ile sindirdi. Adeta bütün Libya'yı köleleştirdi.

Libya Krallığı​

Bu dönemde İtalyan sömürgeciliğine karşı Ömer Muhtar tarafından başlatılan direniş hareketi ise Ömer Muhtar'ın yakalanarak idam edilmesi sonucunda başarısızlığa uğradı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra bölge Fransa ve Birleşik Krallık'a bırakıldı. Birleşmiş Milletler 1949'da Libya'nın bağımsız bir ülke olması gerektiği kararını aldı. Görüşmelerde Libya'yı, 1920'lerden beri İtalyanlar'la mücadele etmiş olan, sonrasında Mısır'a sürgüne giden Şeyh İdris temsil etti.

1951'de Libya bağımsızlığını kazandı ve Birleşmiş Milletler aracılığıyla bağımsızlığa kavuşan ilk ülke oldu. İdris ülkenin kralı oldu.

Sosyalizm ve Muammer Kaddafi dönem​

1969'da, ordunun genç subaylarından Muammer Ebu Minyar El-Kaddafi bir grup subayla birlikte Kral İdris'e karşı bir darbe yaptı. Monarşi sona erdirildi ve Libya Arap Cemahiriyesi kuruldu. Kaddafi, o tarihten sonra kendisinin "Üçüncü Evrensel Teori" dediği, Sosyalizm ve İslam karışımı bir politik rejimi izledi. Bu sisteme İslamî Sosyalizm ve Yeşil Sosyalizm gibi isimler verdi. 1990'lı yıllardan itibaren Lokerbie faciası gerekçesiyle Amerika'nın ve uluslararası toplumun sürdürdü ambargo 1969'dan itibaren sürdürülen kalkınma hamlesine darbe vurdu.Yönetim "Cemahiriye" tabirini kullanarak kitlelerin devleti olduğunu ifade etmektedir.

Londra-New York seferini yapan Pan Am 103 sefer sayılı Boeing 747 uçağı 21 Aralık 1988 tarihinde havada infilak etti ve İskoçya'nın Lockerbie kasabasına düştü. Uçak içindeki 259 kişi ve kasabadaki 11 kişiyle birlikte toplam 270 kişi hayatını kaybetti. Semtex adlı patlayıcıyı uçağa yerleştirenlerin Libya uyruklu olduğunun anlaşılmasından sonra, Libya'dan tazminat talep edildi. Libya her iki şüpheliyi de İskoçya'ya iade ederek kişi başı 10 milyon dolarla toplam 2,75 milyar dolar tazminat ödedi.

İskoç mahkemelerinde yargılanan şüphelilerden Lamin Khalifah Fhimah beraat etti. Libya gizli servisi üyesi olan Abdelbaset Ali al-Megrahi ise 2001 yılında ömür boyu hapse mahkûm edildi ve cezasını İskoçya'da çekmeye başladı. Yükümlü olduğu esnada prostat kanseri olan Megrahi 20 Ağustos 2009 tarihinde üç aylık ömrü kaldığı gerekçesiyle İskoç hükümeti tarafından serbest bırakıldı. Olayda ölen yolcuların 189'u Amerikalıydı. Serbest bırakma kararı ABD başkanı Barack Obama tarafından "hata" olarak nitelendirildi. Megrahi 20 Mayıs 2012'de prostat kanserinden öldü. Dönemin Birleşik Krallık başbakanı Gordon Brown serbest bırakma kararının (özerk) İskoçya parlamentosuna ait olduğunu, Birleşik Krallık hükümetinin kararı olmadığını açıklamıştı ancak daha sonradan basına sızan Wikileaks belgelerinde Birleşik Krallık hükümetinin Libya ile ekonomik anlaşmalarının sürekliliğini sağlayabilmek için Libya'nın isteğine boyun eğerek Megrahi'nin serbest bırakılmasını teşvik ettiği ortaya çıktı.

Libya bayrağı​

Libya bayrağı, Afrika ülkesi Libya'nın ilk defa 24 Aralık 1951 tarihinde kullandığı bayrağın, rejim değişikliği sonrası Libya'nın resmi hükümeti olan Ulusal Geçiş Konseyi tarafından 27 Şubat 2011 tarihinde yeniden kullanılmaya başlanan bayraktır.

Libya BayraklarıLibya bayrağı yatay olarak konumlandırılan kırmızı, siyah ve yeşil şeritlerden oluşmaktadır. Siyah şerit bayrağın orta kısmında bütününde yarısını kaplayacak şekilde konumlandırılmış olup, dörtte bir oranda yer kaplayan kırmızı renk bayrağın üst bölümünde, yeşil renk ise alt bölümünde bulunmaktadır. Bayrağın orta bölümünde siyah şeritin üzerine gelecek şekilde konumlandırılmış olan beyaz ay-yıldız bulunmaktadır. Bayrak 1951-1969 yılları arasında kullanılan Libya Krallığı bayrağıyla aynıdır. İç savaş öncesi kullanılan düz yeşil bir zeminden oluşan bayrak ise Muammer Kaddafi rejiminin sona erdirilmesi ile kullanımdan kaldırılmıştır.

1951–1969 : Libya'nın ilk ulusal bayrağı 1951 yılında İtalya'dan bağımsızlığın alınmasının ardından Libya Krallığı'nın bağımsızlık simgesi olarak tasarlanmıştır. Yerel geleneklerden ve Libya'da etkili olan dini Senusiye hareketinden izler taşıyan bu bayrak ortada üzerinde beyaz ay ve yıldız olan siyah yatay bir şerit ve bu şeritin alt ve üstünde ölçülerinin yarısı olacak şekilde (üstteki) kırmızı ve (alttaki) yeşil üç ana renkten oluşan bir bayraktı. 2011 Libya İç Savaşı sonucunda Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonucu bu bayrak yeniden kullanıma girdi.

1969–1972: Muammer Kaddafi'nin 1969 yılındaki darbeden sonra ülkenin ismini El-Cumhuriye el-Arabiye el-Libiya (Libya Arap Cumhuriyeti) olarak değiştirmesiyle ve bayrak da bunu müteakiben yeniden tasarlandı. Arap milliyetçilerinin ve Baas Partisi'nin millî renkleri olan kırmızı - siyah ve beyaz şeritlerden oluşan üç renkli bir bayrak kabul edildi.

1972–1977 : Libya 1972 yılında Arap Cumhuriyetleri Federasyonu'na (İttihad el-Cumhuriyet el-Arabiya) üye olunca bayrağı yine değiştirildi. O dönemde Suriye ve Mısır'ın kullandığı ortak bayrağa geçildi. Daha sonra 8 Mart 1977'de ülkenin adı tekrar değiştirilerek Libya Arap Sosyalist Halk Cumhuriyeti yapıldı. (El-Camahiriya el-Arabiya el-Libiya eş-sabıya el-İştrakiye) Enver Sedat'ın İsrail ile 11 Kasım 1977'de masaya oturmasına tepki gösteren Kaddafi, bayrağı değiştirerek tepkisini ortaya koymuştur.

1977-2011 : 1977'den 2011 Libya İç Savaşı sonucu Muammer Kaddafi'nin devrilmesine kadar yeşil düz bir zeminden oluşan Libya bayrağı kullanıldı. Üzerinde herhangi bir arma, simge ya da yazı bulunmayan bayrak, kullanıldığı dönemde dünyada bir ülkeyi temsil eden bayraklar arasında tek renkten oluşan ve üzerinde herhangi bir simge bulunmayan tek bayraktı. Bayrak, Muammer Kaddafi rejiminin sona ermesi ile kaldırılmıştır.

Arma​

Libya pasaportlarında yer alan ay-yıldız motifi Libya güncel olarak herhangi bir resmi devlet arması kullanmamaktadır. Ülke içerisinde yer alan kurumlar resmi yazışmalarda kendi kurum amblemlerini kullanmaktadır. Libya son olarak geçici hükumet döneminde arma kullanmış, söz konusu hükumetin Ağustos 2012 tarihinde son bulması ile birlikte de arma kullanımı da ortadan kalkmıştır. Geçici Ulusal Konsey tarafından Ağustos 2011 tarihinde yeni Libya bayrağı ile ilgili tanımlamalar yapılmış olmasına rağmen, resmi devlet arması ile ilgili herhangi bir düzenleme ve açıklama gerçekleştirilmemiştir.

İç savaş​

2011 Libya İç Savaşı, bir Kuzey Afrika ülkesi olan Libya'da hükûmet ve Muammer Kaddafi karşıtı gösterilerle başlamış ve daha sonrasında gerçek anlamıyla bir iç savaşa dönüşmüş ayaklanmalar bütünüdür. Protestolar 7 Şubat 2011 tarihinde başlamış, iç savaş Sirte'nin düşmesi ve Muammer Kaddafi'nin öldürülmesiyle 20 Ekim 2011 tarihinde sona ermiştir. Medyaya göre olaylar halkın 2010-2011 yılı boyunca Arap dünyasını saran protestoların bir ayağı olan 2011 Mısır Devrimi'nden esinlenmesi sonucu başlamıştır.

18 Şubat 2011 tarihinde göstericiler Libyanın ikinci büyük şehri Bingazi'nin kontrolünü bazı polis ve askerlerin de desteğiyle ele geçirmişlerdir. Bunun üzerine hükûmet Bingazi'de yaşayan ve rejimin destekçisi seçilmiş askeri birlikleri yollamıştır. Ülke, Ulusal Geçici Konsey (UGK) ve Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi olarak ikiye ayrılmıştır. 20-28 Ağustos tarihlerinde Trablus Muharebesi sonucu başkent Trablus UGK kontrolüne geçmiş, UGK yüzden fazla ülke tarafından tanınmıştır. 20 Ekim 2011 günü Muammer Kaddafi'nin memleketi Sirte'nin düşmesiyle Muammer Kaddafi öldürülmüş, iç savaş kesin UGK zaferiyle sona ermiştir.

Arka plan: Muammer Kaddafi 1969 yılında yaptığı darbe sonrasından bu yana Libya'yı yönetmekteydi. Fidel Castro'nun 2008, ve 2009 yılında ölen Ömer Bongo'dan sonra dünyada bir kraliyet ailesi dışında en uzun süreli devlet yöneticisi unvanını kazanmıştı.

Petrol halkın gelirinin %58'lik kısmını oluşturmaktaydı. Hükûmet ve diğer sektörlerin vergi ihtiyacı düşük olduğu için orta sınıf gelişememektedir. İç savaş, Libya halkının Muammer el-Kaddafi'nin koltuğunu terk etmek istemesi ile başlamış ve Muammer el-Kaddafi koltuğu bırakmayınca gelişmiştir ve sonucunda 2011 Libya ayaklanması olmuştur. 2011 Libya bombardımanı ile dolaylı bir süreç ve olay olmuştur.

Silahlı Kuvvetler​

Libya tarihinde üç silahlı kuvvet vardır.1950 yılında bağımsızlaşan Libya Krallığı'nın "Libya Kraliyet Silahlı Kuvvetleri".Muammer Kaddafi döneminin "Libya Arap Cemahiriyesi Silahlı Kuvvetleri" ve iç savaş sonrası, Ulusal Geçiş Konseyi tarafından kurulan "Libya Ulusal Ordusu".

Demografi​

Libya'daki etnik dağılım Libya çok büyük bir yüzölçümüne sahip olmasına rağmen nüfusun tamamına yakının kıyı bölgelerde yaşar. Örneğin; Trablus ve Sirenayka'da km2'ye düşen insan sayısı 50 iken ülkenin geri kalanında, km2'de 1 kişinin altına düşer. Ülkenin büyük ölçüde çöllerle kaplı olmasından dolayı, ülke yaşayanların %90'ı kıyı şehirlerinde yaşamaktadır. Ülkeyi kaplayan çöllerin büyüklüğünü, bütün ülkedeki alanda km2'ye düşen insan sayısının 3,6'ya düşmesinden anlaşılabilinir. Tarımsal faaliyetlerin imkansız olduğu çöllerle kaplı Fizan'dan ziyade halk Trablus ve Sirenayka bölgelerinde yaşamaktadır.

Bütün nüfusun %90'ı, ülke topraklarının sadece %10'unda yaşamaktadır. Ülke toplam nüfusunun %88'i şehirde yaşamaktadır ve çoğunluğu üç büyük şehir olan Trablus, Bingazi ve el-Beyda'da bulunmaktadır. 6,5 milyon civarındaki Libya nüfusunun yaklaşık yarısı '15 yaşından' küçüktür. 1984 yılında dünya çapındaki en büyük nüfus artış hızına ulaşan Libya'da, yıllık doğum oranı %4 olarak tespit edilmişti. 1984'te 3,6 milyon olan ülke nüfusu 1964'te 1,54 milyondu.

Libya halkının etnik unsurlarını öncelikle; Araplaşmış Berberiler, Türkler, saf Arap ve çöl kabilelerinden oluşan Bedeviler ile Tuaregler oluşturmaktadır. Ayrıca az sayıda Sahara altı siyahlarından olan Sahiller ile Tobular da mevcuttur. Ayrıca ülke çok sayıda Orta Afrika'dan göçmen barındırmakta ve ayrıca çok sayıda Mısırlı göçmenler ülkede yaşamaktadır. 2011'de tahminlere göre 60.000 Bangladeşli, 30.000 Çinli, 30.000 Filipinli Libya'da çalışmaktadır. Libya'da yaşayan Türk vatandaşlarının sayısı yaklaşık olarak 25.000'dir , fakat ataları Türk olanların sayısı 80.000'dir.

Libya'nın resmi dili Arapça olduğu gibi halk arasından da %80'in üzerinde bir oranla Arapça; Arapça'nın ağız ve lehçeleri konuşulmaktadır. Ülkenin geriye kalanı olan %20'si ise Berberi Dili olan Tamazight dilini konuşmaktadır. İngilizce ve İtalyanca büyük şehirlerde konuşulmaktaysa da, İtalyan esaretini yaşamış yaşlıların büyük çoğunluğu İtalyanca bilmektedir.

İklim ve Hava durumu​

Kuzey Afrika'da bulunan Libya'da beş ayrı iklim etkisi olsa da yoğunluk olarak Sahra Çöl İklimi ve Akdeniz iklimi hâkimiyet sürmektedir.

Ovalık alanlarda sıcak yazlar, ılık kışlar ve az yağmurlu sezonlar geçirilmesine sebep olan Akdeniz iklimi görülürken yüksek kesimlerde hava oldukça soğumaktadır. Çöl alanlarında ise olağan üstü sıcaklıklar görülmektedir.

Libya Mutfağı​

Libya MutfağıLibya mutfağı İtalyan, bedevi ve geleneksel Arap mutfağından etkilenmiştir. Makarna kuzey bölgesinin, pirinç güney bölgesinin temel gıdası konumundadır.

Makarnalarda sıklıkla domates sosu kullanılmaktayken; pirinç, kuzu veya tavukla (genellikle haşlanmış, kızarmış veya ızgara) servis edilmektedir. Kuskus, kaynamış domates sosu ile buharda pişirilmektedir ve et genellikle salatalık dilimleri, marul ve zeytin ile birlikte servis edilmektedir.

Kültür​

Libya'nın insanları oldukça sıcakkanlı ve arkadaş canlısı olarak bilinmektedir. İngilizcelerini kullanmaya ve eve misafir etmeye oldukça heveslidirler.

Libya'da gelenek ve göreneklere dikkat etmek oldukça önemlidir. Bir erkeğin, Libya'da bir kadınla göz teması kurması, ona el sallaması veya gülümsemesi kabalık olarak görülmektedir ve bu kadın için utanç verici bir durum olmaktadır.

Libya'daki güvenlik durumu iç savaş nedeniyle pek iç açıcı değildir. İç güvenliğin tehlikeli olduğu durumlarda ziyaret etmekten kaçınılmalıdır.

Ulusal hukukta yer almakta olan bir kurala Libya'da Kaddafi veya ailesi hakkında konuşmak yasaklanmıştır.

Festivaller​

Libya'da bir festivalLibya'nın festivalleri geleneklerine, kültürlerine, İslami kutsal günlere ve ülkenin tarihinin önemli gelişme yıldönümlerine bağlı olarak düzenlenmektedir. Kutlamalar genellikle Berberi ve Tuareng kabilelerinin kökeninden gelmektedir.

Aralık-Ocak ayları arasında geleneksel olarak kutlanan "Acacus Festival" gün batımında müzik şölenleriyle çölün sessizliğini kırarken, Sahra Çölü'nün kalbinde bulunan Jebel Acacus bazalt taşlarının muhteşem görüntüsüyle herkesi etkilemektedir.

Gece düzenlenen dans şölenleri, yöresel kutlamalar, geçitler ile mart ayında kutlanan "Nalut Spring Festival" üç gün sürmektedir ve baharı karşılamaktadır.

Sıcak yaz aylarını serinleten Zuwarah kıyı şeridinde eski pagan rituelleri eşliğinde hayvanların ve kabilelerin denize girerek anıldığı ağustos festivali "Zuwarah Awessu Festival" değişik bir atmosfer sunmaktadır.

Ramazan ayı kutlaması olan "Eid el Fitr" üç gün sürmektedir ve İslami takvime göre tarihi değişiklik göstermektedir. Bu süreçte aileler ziyaret edilmekte ve yemekler düzenlenmektedir.

Kuzey Libya'da yaşamakta olan Tuareng ve Berberi kabilelerinin en gözde Sahra festivali olan "Ghadames Festival" her yıl Ekim ayında üç gün boyunca sönmektedir. Festival süresince yapılan şölenler, danslar, müzik gösterileri, at ve deve yarışları ve diğer geleneksel yarışmaların yanı sıra hasat tarihlerine denk gelmesinden dolayı eski şehir merkezi geniş bir pazara dönüşmektedir.

Özgürlük günü festivali olan "Liberation Day", Kaddafi ailesinin rejiminin yıkıldığı 23 Ekim 2011 yılından beri kutlanmaktadır

"Islamic New Year" İslam yeni yılı kutlamaları Kasım ayında aile ve cami ziyaretleri ile kutlanmaktadır.

Antik Tuareng kabilelerinin geleneklerine dayanan "Ghat Festival" Kasım-aralık ayları arasında kutlanmaktadır. Üç gün kutlanan festivalde deve yarışlarının yanı sıra el sanatları yelpazesinde bulunan her şeyin olduğu, müzik, dans ve şölenlerle dolu büyük bir açık pazar kurulmaktadır.

Libya'daki Türk Elçiliği​

Adres: Shara Zaviya Dahmani Trablus-Libya
Telefon: 218 21 340 11 40 / 41 / 43 / 44

218 21 360 15 60
Faks: 218 21 360 15 61

E-posta: embassy.tripoli@mfa.gov.tr
İnternet sitesi: T.C. Dışişleri Bakanlığı Trablus Büyükelçiliği

Çalışma Saatleri: Pazar - Perşembe (08.30 -13.00 )( 14.00 – 17.30 )

TÜRKİYE CUMHURİYETİ MİSURATA BAŞKONSOLOSLUĞU

Adres: Al Edaa Caddesi, CIT Üniversitesi (Kulli-i Takni-i Al Sınai) önü, Al Birra bölgesi, Misurata/Libya
Telefon: 218 51 2663210 / 11 / 12

E-posta: consulate.misratah@mfa.gov.tr
İnternet sitesi: T.C. Dışişleri Bakanlığı Misurata Başkonsolosluğu

Çalışma Saatleri: Pazar - Perşembe (08.30 -13.00 )( 14.00 - 17.30 )

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİNGAZİ BAŞKONSOLOSLUĞU

Adres: Muruj Street Villa No: 1, Fewhat Sharki P.O. BOX 1453, Benghazi Libya.
Telefon: 218 61 223 00 03
Faks: 218 61 223 00 02

E-posta: consulate.benghazi@mfa.gov.tr
İnternet sitesi: bingazi.bk.mfa.gov.tr

Çalışma Saatleri: Pazar - Perşembe (08.30 -13.00 )( 14.00 - 17.30 )
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Şehir Devleti Nedir?
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 0    2K
Hatay Devleti
  • Ugur
  • Ugur,
  • Tarih
  • 0    9K
Büyük Selçuklu Devleti (1037 - 1157)
  • BULUT
  • BULUT,
  • Tarih
  • 0    6K
Prusya - Alman Devleti
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 0    3K
Geri