* Yemek yeme, karın doyurma işi.
* Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
* Günün belli saatlerinde yenilen besin.
* Çağrılıları veya konukları yemekle ağırlama.
* Ağızda çiğneyerek yutmak.
* Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek.
* Isırmak.
* Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
* (hoşa gitmeyen kötü bir duruma) Uğramak, tutulmak.
* Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
* Harcamak, tüketmek, bitirmek.
* Yasal yoldan cezalandırılmak.
* Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek.
* Birine alacağını vermemek, ödememek.
* Biri için başkasına para harcatmak.
* Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek.
* Sürekli üzmek, tedirgin etmek
* Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
* Günün belli saatlerinde yenilen besin.
* Çağrılıları veya konukları yemekle ağırlama.
* Ağızda çiğneyerek yutmak.
* Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek.
* Isırmak.
* Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
* (hoşa gitmeyen kötü bir duruma) Uğramak, tutulmak.
* Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
* Harcamak, tüketmek, bitirmek.
* Yasal yoldan cezalandırılmak.
* Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek.
* Birine alacağını vermemek, ödememek.
* Biri için başkasına para harcatmak.
* Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek.
* Sürekli üzmek, tedirgin etmek