Şehir Adıyaman

Adıyaman
adiyaman32be81b8fb26c7a5.jpg adiyaman32be81b8fb26c7a5.jpg
Plaka No02
BölgeGüney Doğu Anadolu Bölgesi
Yüzölçümü17.337 km²
Nüfus610.484
Nüfus Yoğunluğu83 kişi/km²
Telefon kodu+416
Rakım669 m
İlçe9
Belediye23
Mahalle174
Köy452
Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Orta Fırat bölümünde yer alan Adıyaman, kuzeyinde Malatya, batısında Kahramanmaraş, güneybatısında Gaziantep, güneydoğusunda Şanlıurfa ve doğusunda Diyarbakır ile komşudur.

Etimoloji​

Yerleşimin eski adı Hısnımansûr (Mansur'un kalesi) olup, Cumhuriyet döneminde bugünkü adını almıştır. Adının 7. yüzyılda buraya gelen Emevî kumandanlarından Mansûr bin Ca'vene’den geldiği düşünülmektedir. Başka bir rivayete göre bu isim Abbâsî Halifesi Mansur’un adından gelmektedir .

Adıyaman Tarihi​

Uzun yıllar boyunca Hısnımansûr adıyla anılan şehrin içinde olduğu bölgede yerleşimin tarihi oldukça eski dönemlere kadar uzanmaktadır. Bölgede tarih boyunca Hitit, Hurri, Mitanni, Kummuh, Asur, Pers, Seleukos, Kommagene Krallığı ile Roma ve Bizans hakimiyeti görülmüştür. 7. yüzyıldan itibaren İslâm akınları bölgede görülmeye başlamış ve 670 yılında yerleşiminde içerisinde olduğu bölge Emevî hakimiyetine geçmiştir. Emevî kumandanlarından Mansûr bin Ca'vene tarafından bugünkü kale inşa ettirildi. 758'de Abbâsî egemenliğine geçen Hısnımansûr, 926-958 yılları arasındaki Hamdaniler döneminden sonra yeniden Bizans hakimiyetine geçti. 11. yüzyılda Türk akınlarına uğrayan yerleşim, ilk defa 1066’da Selçuklu kumandanı Gümüştekin tarafından alındı. Artuklu, Eyyûbî ve Selçuklu, İlhanlı, Akkoyunlu, Dulkadiroğulları ve Memlüklü hakimiyetinden sonra 1515 yılında Osmanlı egemenliğine geçti.

Osmanlı idaresinde 1519'da Maraş eyaletine bağlı sancak olan yerleşim, 1531 yılında Elbistan sancağına bağlı bir kaza haline getirildi. 1519 yılında yerleşimin ilk tahririnde 1000 civarında müslüman nüfusun yanında yerleşimde 400 civarında da gayri müslim nüfus bulunmaktaydı. Hısnımansûr, 1563'te yeniden Maraş’a bağlandı ve uzunca yıllar bu konumda kaldı. Tanzimattan sonraki düzenlemede 1841'de kaza olan yerleşim, 1849'da Diyarbekir vilayetine bağlı bir sancak durumuna getirildi. 1859'da Malatya sancağına, 1883’te de Mamuret-ül-Aziz Vilayetine bağlandı. Cumhuriyet döneminde Hısnımansûr, 1923'ten 1954 yılına kadar Malatya’nın ilçesi olarak kaldı. 22 Haziran 1954'te Adıyaman ilinin kurulmasıyla merkez ilçe oldu.

Adıyaman konumu Adıyaman konumu
Atatürk Barajı'nın büyük bir kısmı Adıyaman ili sınırları içerisinde yer alır.

Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin M.Ö. 40000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.

Yine Samsat-Şehremuz Tepe'deki tarihi bulgulardan M.Ö. 7000 yılına kadar Paleolitik, M.Ö. 5.000 yıllarına kadar Neolitik, M.Ö. 3000 yıllarına kadar Kalkolitik ve M.Ö. 3000-1200 yılları arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. Bu dönemde bölge Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve Hitit Devletinin yıkılmasıyla (M.Ö. 1200) karanlık bir dönem başlamıştır. M.Ö. 1200'den Frig Devletinin kuruluşu olan M.Ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat'ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, Anadolu'daki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini, göstermektedir. Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür.
adiyamanecef09bbffda94bd.jpg adiyamanecef09bbffda94bd.jpg

M.Ö. 900-700 yılları arasında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve yöre Satrap'lar (Valiler) eliyle yönetilir. M.Ö. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu'ya girmesiyle Pers'ler hakimiyetini kaybetmiş ve M.Ö. 1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Seleukos Sülalesi hüküm sürmüştür. Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (M.Ö. 69).

Başkenti Samosota (Samsat) olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS. 72'ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma imparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6. Lejyon olarak bağlanmıştır. Roma imparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma imparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti ancak 670 yılında Emevi'lerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene'nin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar Abbasi hakimiyetinde kalan şehirde bu tarihte Hamdanilerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer.

1114-1181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır. 1298'de yöre ve bölge Memlüklerin eline geçer. 1393 yılında Adıyaman bu kez de Timurlenk tarafından yağmalanır.

Büyük bir istikrarsızlığın olduğu orta çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim'in Iran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat'ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimat’tan sonra bir kaza olarak Malatya'ya bağlanmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya'ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya'dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.

İdari Tarihçesi​

Dulkadiroğullarından Osmanlı İmparatorluğu’na geçen Adıyaman şehri, önce Kahraman Maraş (Zülkadriye) Eyaleti sınırları içinde yer alır. İlk yıllarda (1519-1530) Samsat sancağına bağlanır. 1531’ den sonra da Elbistan sancağına bağlanır. 1841 yılında Adıyaman şehrinin ilçe merkezi olduğunu görüyoruz. Şehrin, vali adına görev yapan bir memur yani kaymakam tarafından yönetilmeye başladığını görüyoruz.

Ancak tarihi belgelerde “Kaymakam”sözcüğüne rastlanmamıştır. 1849 yılında sancak haline getirilerek Diyarbakır’a bağlanmıştır. Bu tarihten itibaren Besni, Kahta ve Siverek ilçelerinin de Adıyaman sancağına bağlandığını görüyoruz. 1859 yılında bu defa Malatya sancak olunca, Adıyaman tekrar ilçe haline dönüştürülür. Bu durum, Adıyaman’ın resmen il merkezi olduğu 01.12.1954 tarihine kadar devam eder.

Adıyaman Adıyaman
22.06.1954 tarih ve 6414 sayılı Yasa ile Kahta, Besni, Gerger ve Çelikhan ilçeleri ile birlikte 16 bucak da Adıyaman'a bağlanmıştır. Daha sonra 7035 sayılı kanunla 01.04.1958 tarihinde Gölbaşı, 01.04.1960 tarihinde Samsat, 09.05,1990 tarihinde 09.05.1990 tarihinde 1664 sayılı yasayla Tut ve 1991 yılında ise Sincik ilçe merkezine dönüştürülmüştür. Bugün Adıyaman’a bağlı 8 ilçe merkezi bulunmaktadır.

İl Adının Hikayesi​

Adıyaman isminin menşeyi hakkında çeşitli rivayetler vardır.

Birinci rivayete göre; Perre şehrinde cereyan ettiği belirtilen bir olaya bağlanmaktadır. FARRİN yada PERRE olarak bilinen şehirde PUT’ a tapan bir babanın yedi oğlu, babalarında evde olmadığı bir gün bütün putları imha ederek ALLAH’ın (Hz. İsa’nın söylediği gibi) bir olduğunu kabul ve ilan ederler. Putperest baba durumu öğrenince yedi oğlunu da öldürür. Babaları tarafından öldürülen yedi kardeşin hatırasına Farrin (Perra=Pirin)’ de bir manastır yaptırılır. Bu olaydan ötürü de şehre Yedi Yaman adı verilir. Yedi Yaman zamanla Adıyaman şekline dönüşür.

İkinci rivayete göre; Adıyaman şehrinin ortasında yaptırılan Mansur’un kalesi olarak bilinen kale’ ye halk, Hısn-ı Mansur ismini vermiştir. Hısn-ı Mansur isminin menşeyi hakkında iki ayrı rivayet mevcuttur. Kaynaklarda VII. yüzyılda buraya gelen Emevi komutanlarından Kays kabilesine mensup Mansur. Ca'vene'ye izafetle bu ismin verildiği rivayet edilmekte ise de başka bir rivayete göre bu ismin Abbasi Halifesi Ebu Cafer El-Mansur'un adından gelmektedir. Zamanla halk arasında telâffuz şeklinin de değişmesiyle “HÜSNÜ MANSUR” olarak bu şehrin ismi değiştirilmiş olmaktadır.

Üçüncü rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi, şehrin çevresinin de meyve ağaçlarıyla kaplanmış olmasından dolayı güzel vadi anlamında olan “VADİ-İ LEMAN” (Güzel vadi) kelimesinin söylenişi zamanla değişmiş ve halk arasında “ADIYAMAN” şekline dönüşmüştür. Ancak, Hısn-ı Mansur yani Hüsnü Mansur ismi 1926’ ya kadar resmi ad olarak kalmıştır. 1926 yılından itibaren Bakanlar Kurulu kararları ile şehrin ismi tekrar ADIYAMAN olarak değiştirilmiştir.

Yeni Çağda Adıyaman​

1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümdarı Yavuz Sultan Selim, İran seferi dönüşünde Dulkadiroğulları Beyliği’nin egemenliğine son vererek, Adıyaman ve çevresini topraklarına katar. Böylece Adıyaman’da Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamış olur.

Adıyaman ve çevresi Osmanlı yönetimine girdikten sonra, sınır boyu olmaktan çıkar. Bunun sonucu olarak savaş, baskın ve istila korkusundan kurtulur, huzura ve sükuna kavuşur. Osmanlı yönetiminin Türk aşiretlerini belli yörelerde oturmaya mecbur eden iskan (yerleşme) politikasından dolayı, Anadolu’nun diğer yerlerinde olduğu gibi bu yörede de zaman zaman isyanlar meydana gelir; ancak bu isyanlar bastırılır.

Orta Çağda Adıyaman​

Adıyaman ve çevresi M.S.395 yılından itibaren Doğu Roma İmparatorluğu’ nun (Bizans Devleti’nin) egemenliği altındayken İslam akımlarına maruz kalmıştır.

Hz. Ömer’in halifeliği döneminde (634-644) Adıyaman ve çevresi Müslüman Arapların eline geçmiştir. Aba Ubeyde, Halid Bin Velid, Sait Bin Ebi Vakkas ve İyaz Bin Ganm gibi tanınmış islam komutanlarının katıldığı savaşlar sonucunda 638 yılında bu bölge İslam topraklarına katılmıştır.

Adıyaman ve çevresi bir süre Müslümanlarla Bizanslar arasında sınır bölgesi ve çekişme konusu olur. 670 yılında Emevi komutanlarından Mansur Bin Cavena Adıyaman’ı ele geçirir. Bu komutanın Adıyaman şehrinin ilk yerleşim alanı içinde kalan bugünkü Adıyaman Kalesini yaptırdığı rivayet olunur.

M.S. 758 yılında Abbasi halifesi Ebu Cafer Mansur tarafından Emevi egemenliğine son verilir. Böylece Adıyaman ve çevresine Abbasiler hakim olurlar.

M.S. 1066 yılında Selçuklu komutanlarından Gümüştekin, Adıyaman şehrini (Hısn-ı Mansur-u) ve çevresini ele geçirir; ancak iç karşılıktan dolayı geri çekilir. 1071 Malazgirt Muharebesi’ni izleyen 1082 yılında Hıns-ı Mansur (Adıyaman şehri), tekrar ele geçirilir ve Abbasi hakimiyeti sona erer. Selçukluların egemenliği altında kalan Adıyaman ve çevresi Haçlı Savaşları’nın etkisi altında kalarak geçici olarak el değiştirir. Adıyaman ve çevresi1114-1204 tarihleri arasında Eyyubilerin kontrolü altına da girmiştir. Anadolu Selçukluların 1298 yılında Moğolların istilasına uğrar; iç karışıklık yaşanır. Bu durum 1339 tarihine kadar devam eder. 1339 tarihinde Adıyaman ve çevresi, Dulkadıroğulları Beyliği’nin kurulmasından bir süre sonra Dulkadıroğulları’ nın egemenliğine girer. 1398’ de Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt yöreyi ele geçirirse de Doğu Anadolu’ya egemen olan Timur tehlikesi nedeniyle geri çekilir. Sonuçta Adıyaman ve çevresi tekrar Dulkadıroğulları’nın eline geçer.

Eski Çağda Adıyaman​

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Fırat ve Dicle nehirlerinin arasında kalan havzadaki Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Siirt, Şirnak, Batman ve Mardin illerini içine alan topraklardaki sulama ve enerji üretimine yönelik bir proje gerçekleştirilmiştir. Bu proje kısa adı GAP olan Güneydoğu Anadolu Projesi’dir. Bu proje çerçevesinde, su altında kalmış antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapılmıştır.

Adıyaman Adıyaman
Coğrafi konum itibariyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyde Mezopotamya, doğuda İran, kuzeyde doğu Anadolu ve Kafkasya, batıda Orta Anadolu bozkırları arasında yer alan bir orta bölgedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi yaylaları, sözü edilen bölgeler arasında binlerce yıl önce parlayıp sönen eski medeniyetlerin bir kavşak yeri olduğu için insanlık tarihi boyunca eşi az görülen medeniyetlere sahne olmuştur (ERZEN,Afif: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih Anatolia and Urartions-Ankara 1984 s.7).

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılayacak elverişli bütün özelliklere sahipti. Su kaynakları, doğal kaya sığınakları, çayır ve ormanlık alanları ile zengin av hayvanları insanları en eski çağlardan beri bu bölgeye çekmiş olmalıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bu elverişli özellikler, avcılık ve toplayıcılıkla geçimlerini sürdüren insanlara çok olumlu yaşama ortamı sunmuştur. Bu ortam bölgede bir çok medeniyetin filizlenmesi sonucunu doğurmuştur.

Adıyaman Bölgesindeki Eskiçağ Yerleşmeleri

Paleolitik Yerleşmeler​

Paleolitik kültürü meydana getiren insanlar mağaralarda yaşıyorlardı. Bu insanlar için avcılık kültürel gelişimin ilk devrelerinde en önemli aşamalardan biriydi. Bölgede bulunan bol miktardaki av hayvanı insanların düşüncesine ve sosyal yaşantısına yön veren etkenlerden biri olmuştur. Adıyaman-Malatya karayolu üzerinde bulunan PALANLI KAYAALTI SIĞINAĞI işte böyle bir paleolitik dönem yerleşmesidir.

Adıyaman Samsat Şehramuz Tepesi ve Çevresi Yerleşmeleri’nde yine paleolitik dönem kalıntıları bulunmaktadır. Bölgede ayrıca Kung Kıracı Tepesi, Ziyaret Tepesi ve Kemşak Tepesi gibi yerleşim yerleri de vardır.

Adıyaman yöresinde Neolitik, Kalkolitik ve Eski Tunç Dönemini yansıtan yerleşme yerlerinin başında, bugün Atatürk Barajı gölü sahası içinde kalan Samsat (Samosata Höyüğü) gelmektedir. Ayrıca Kommegene Krallığı’nın başkentliğini yapmıştır. Keza Tille Höyük yörenin diğer önemli bir höyüğüdür.

Adıyaman bölgesi Helenistik ve Roma Dönemi eserleriyle ün yapmış bir bölgemizdir. Bu kalıntıların en önemlisi Eski Kahta Köyünün yanındaki 2150 m yüksekliğinde Nemrut Dağı’nın üzerindedir. Toros Dağları ile Fırat Nehri arasındaki yöre, Helenistik ve Roma çağlarında Kommagene olarak adlandırılır.

Kommagene M.Ö. I. yüz yıl başında Selevkoslar soyuna son veren iç savaşlar sırasında I. Mithradates Kallinikos tarafından bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Antikçağ’ daki adı Nymphaios olan bugünkü Kahta Çayı üzerindeki Eski Kahta Köyünün yanında yer alan Arsameia kentinde, antik kentin kuruluşunu anlatan yazıtlara rastlanmıştır. Bu kentin 3 km güneybatısında Kahta Çayı’nın bir kolu olan Cendere Çayı’ndaki güzel köprü, sütunlar üzerindeki Latince bir yazıta göre Roma döneminde dört Kommagene kenti tarafından yaptırılmıştır.

Antitorosların bir uzantısı olan Nemrut Dağı’nın 2150 m yükseklikteki zirvesinde bugün herkes tarafından bilinen ve Geç Helenistik Devirden kalma tapınaksal mezar anıtı, yeryüzünün en değerli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu anıt ve çevresi 1987 yılında UNESCO nezrindeki “İnsanlığın Kültür Mirası” listesine alınmış 1988 yılında da Türk Hükümeti tarafından Milli Park ilan edilmiştir.

Roma dönemi eserleri arasında kaya mezarları da bulunmaktadır. Adıyaman Kahta İlçesi Eskitoz (Ancos) Köyünün doğusundaki Fırat vadisinde yamaç boyunca kalker kayalara oyulmuş pek çok mezar bulunmuştur. Ancak bunlar Atatürk Barajı suları altında kalmıştır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle Adıyaman ve Gaziantep yöresinde kurulmuş olan ilk devlet Kommagene (M.Ö.69-M.S.72) Krallığıdır. Bölgede Selevkos hakimiyetini İran’daki Parth’ların (M.Ö.240-85) hakimiyeti takip eder. Parthlar sınırlarını Fırat boylarına kadar genişleterek Diyarbakır’ı ellerine geçirdiler.

Ancak M.S.226 yıllarına kadar ellerinde tutabildiler.

Coğrafya​

Adıyaman ili merkezi Orta Fırat bölümü içinde yer alır. Kuzeyde bulunan Çelikhan ile Gerger ilçesinin bir kısmı Doğu Anadolu Bölgesine, Batıda bulunan Gölbaşı ile Besni ilçesinin bir kısmı ise Akdeniz Bölgesine dahil edilmiştir. Bu demektirki Adıyaman coğrafik bakımdan dört mevsimi bir arada yaşayan bir yerdir.

Adıyaman Coğrafyası Adıyaman Coğrafyası
Adıyaman ilinin Kuzeyinde Malatya ili (Pütürge, Yeşilyurt ve Doğanşehir ilçesi), Batıda Kahramanmaraş ili (Merkez ile Pazarcık ilçesi), Güneybatıda Gaziantep (Araban ilçesi), Güneydoğuda Şanlıurfa ili (Siverek, Hilvan, Bozova ve Halfeti ilçeleri), Doğuda ise Diyarbakır ili (Çermik ile Çüngüş ilçesi) bulunmaktadır. Merkez ilçe dahil 9 ilçesi ile 406 köyü vardır. İlçeleri Merkez, Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kahta, Samsat, Sincik ve Tut ilçeleridir. Adıyaman ili 370 25’ ile 380 11’ kuzey enlemi, 370 ve 390 doğu boylamı arasında yer alır. Adıyaman ilinin yüzölçümü 7 614 km2 , göller ile 7.871 km2 olup, rakımı 669 m dir.

Adıyaman 'in Kuzey kesimi torosların uzantısı olan Malatya dağları ile çevrilidir. Çelikhan, Gerger ve Tut İlçelerinin arazilerinin çoğu dağlıktır.

İlin belli başlı dağları; Akdağ, Dibek, Ulubaba, Gördük, Nemrut, Bozdağ ve Karadağdır. Güneye inildikçe ova nitelikli araziler başlar. Kahta, Samsat, Keysun ve Pınarbaşı ovaları ilin önemli ovalarıdır .

Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Fırat Şanlıurfa, Diyarbakır illeriyle İl sınırı oluşturur. Diğer akarsular ise; Sofraz, Ziyaret, Çakal, Kalburcu, Eğri, Akdere, Keysu ve Şepker çaylarıdır. Gölbaşı, İnekli, Azaplı Abdulharap Gölleri doğal Atatürk Barajı ise suni göldür.

Bu coğrafi yapı içerisinde Adıyaman ilinin :
  • Deniz seviyesinden yüksekliği 669 metredir.
  • İl sınırları içerisindeki alan 7.614 km.2dir.
  • Merkez ilçenin alanı ise 1.702. km.2dir.
Adıyaman ili Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri arasında köprü vazifesi gören bir şehirdir. Hatta kısmen Akdeniz Bölgesinin özelliklerini de taşır. Bu nedenle bitki örtüsü de bu üç bölgenin özelliklerini taşımaktadır. Yüksek rakımlı yerler genelde meşe ağaçları ile kaplanmış olmakla birlikte, su ve toprak erozyonu nedeni ile çıplak hale gelmiş araziler de mevcuttur. Yaz mevsiminin uzun ve kurak geçmesi dolayısıyla orman içi bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. Tarım yapılmayan alanlar çayır, mera, yabani ağaçlar ve makilerle kaplıdır. Sazlık, bataklık alanlarda suyu seven bitki türlerine rastlanmaktadır.

Rakım yükseldikçe ağaç türleri değişmekte kimi bölgelerde meşeliklere rastlamak mümkün olmaktadır.

Doğan, şahin, baykuş, keklik gibi yabani kuş türleri yanında tavşan, tilki, çakal gibi yaban hayvanları da Adıyaman il sınırları içerisinde yaşama alanlarına sahiptirler.
firat-nehri2d32d4b8528fd138.jpg firat-nehri2d32d4b8528fd138.jpg

3 Ülkeye hayat veren Fırat Nehri

Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Diğer akarsuları ise şunlardır; Sofraz Çayı, Ziyaret Çayı, Çakal Çayı, Kalburcu Çayı, Eğri Çayı, Besni Akdere Çayı, Şepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi ile Gölbaşı, İnekli, Azaplı ve Abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır.

Fırat Nehri: İlin en önemli akarsuyu-dur. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. İl içindeki uzunluğu 180 km. dir. Kâhta, Kalburcu ve Göksu Çayları nehrin başlıca kollandır.

Kahta Çayı: Çelikhan yöresindeki Bulam, Abdülharap ve Recep sularını toplayıp Cendere Köprüsünden geçtikten sonra Eski Kahta ve Alut Arazisinde biriken dağ sularını da alarak Fırat Nehri'ne karışır (45.5 km).

Göksu Çayı: Kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. Erkenek, Tut.ve Akdere civarından geçer. Sofraz suyunu da aldıktan sonra Gümüşkaya'nın batısında Fırat Nehrine karışır. İI sınırlan içindeki uzunluğu 90 km. 'dir.

Sofraz Çayı: Besni ilçesi Toklu Köyü civarından çıkar. Hacıhalil Köyü yakınlarında Keysun Suyu'nu alarak Akdere civarında Göksu Çayı'na karışır. İl sınırları içindeki uzunluğu 51 km.'dir.

Ziyaret Çayı: Kaynağını Cebel ve Zey Köyleri sularından alarak ipekli Köyü civarında Atatürk Barajı Gölü'ne karışır.

Adıyaman ilinin önemli sayılabicak diğer akarsuları ise şunlardır: Çakal Çayı (37.5 km.) Kalburcu Çayı, Eğriçay (32 km.}, Besni Akdere Çayı (59 km.) Keysun Çayı (45 km..), Birimşe Çayı (35 km.), Şepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi (41 km.)

İlde dört doğal, bir de yapay olmak üzere beş adet göl vardır. Bunlar Gölbaşı, İnekli, Azaplı ve Abdulharap doğal gölleri ile Atatürk Barajı suni gölüdür.

Gölbaşı Gölü: 2.19 km2 yüzölçümünde olan bu göl, Gölbaşı ilçesi Belediye sınırları içerisinde yer almaktadır. Çevresinde turistik tesisler bulunan gölde balık üretimi de yapılmaktadır.

İnekli Gölü: Yüzölçümü 1.09 km2 dir. Yağışların fazla olduğu dönemlerde Gölbaşı ve Azaplı Gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar.

Azaplı Gölü: ilçenin batısında bulunan bu gölün yüzölçümü 2.72 km2 dir. Kışın sularının artması nedeniyle çoğu kez Gölbaşı Gölü ile birleşik bir görünüm arz eder.

Abdülharap Gölü: Çelikhan ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan gölün yüzölçümü 5 km2 dir. Yüzeyi yoğun olarak saz ve otlarla kaplanmış olan bu göl. Çat Barajı'nın tamamlanması halinde, baraj göl sahası içinde kalacaktır.

Atatürk Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. Bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin teminİ açısından son derece önemli bir göldür. Rezervuar sahası 81.700 hektardır.

Çamgazi Barajı Gölü: Adıyaman merkez ilçeye bağlı Atatürk Barajı yolu üzerindedir. Baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı inşa edilmektedir. Sulama alanı 6536 hektardır.

Çat Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup Adıyaman-Çelikhan Abdulharap Gölü üzerindedir. Sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar.

Göletler: Adıyaman ili gölet inşası bakımından yeterli su potansiyeline sahiptir. Bu nedenle mevcut göletlerin yanısıra çoğunluğu GAP Projesi çerçevesinde olmak üzere bir çok gölet inşa halindedir. Bazı göletler de planlama aşamasındadır.

Adıyaman’ı doğudan batıya doğru bölen Anti Torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. Güneyi, yazları kurak ve sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı ve soğuktur. Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgeleri arasında köprü konumunda olan İlin iklimi, bu özelliği dolayısıyla bölgedeki diğer illerden farklıdır.Atatürk Baraj Gölü alanının oluşmasından sonra, İlin ikliminde bir yumuşama ve nem oranında bir artış olmuştur. İlde hakim rüzgarlar kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı istikametindedir.

COĞRAFİ YERİ​

Adıyaman ili Orta Fırat bölümü içinde yer alır. Kuzeyde bulunan Çelikhan ile Gerger ilçesinin bir kısmı Doğu Anadolu Bölgesine, Batıda bulunan Gölbaşı ile Besni ilçesinin bir kısmı ise Akdeniz Bölgesine dahil edilmiştir.

Adıyaman ilinin Kuzeyinde Malatya ili (Pütürge, Yeşilyurt ve Doğanşehir ilçesi), Batıda Kahramanmaraş ili (Merkez ile Pazarcık ilçesi), Güneybatıda Gaziantep (Araban ilçesi), Güneydoğuda Şanlıurfa ili (Siverek, Hilvan, Bozova ve Halfeti ilçeleri), Doğuda ise Diyarbakır ili (Çermik ile Çüngüş ilçesi) bulunmaktadır. Merkez ilçe dahil 9 ilçesi ile 406 köyü vardır. İlçeleri Merkez, Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kahta, Samsat, Sincik ve Tut ilçeleridir. Adıyaman ili 370 25’ ile 380 11’ kuzey enlemi, 370 ve 390 doğu boylamı arasında yer alır. Adıyaman ilinin yüzölçümü 7 614 km2 , göller ile 7.871 km2 olup, rakımı 669 m dir.

Eski coğrafyacı ve tarihçilere göre: Güneyde Arap Yarımadasından, Kuzeyde Toros sıradağlarına doğru uzanan Arap çöllerinin sona erdiği yerde, Toros sıra dağlarının eteklerinde verimli topraklar yer almaktadır. Arap çöllerini kuzeyden bir ay gibi saran bu topraklara binlerce yıldan beri (Verimli Ay (Hilal) adı verilmiştir. Ortadoğu Ülkelerinin merkezinde yer alan cerimli Ay (Hilal) topraklarında Asya, Avrupa ve Afrika kıt’ alarından gelen ana kara yolları birbirlerini kesmektedir. Tarih boyunca Verimli Ay (Hilal) bölgesi ana ticaret yollarının kavşak noktalarında, büyük ticaret ve sanayi şehirleri doğmuş, büyümüş, yıkılmış ve yerlerine yenileri kurulmuştur. Verimli Ay (Hilal) bölgesinin bir parçası sayılan Orta Fırat Bölümünün illerinde olan Adıyaman şehri, Cerimli Ay (Hilal) bölgesinin en üst sınırını oluşturmaktadır. Adıyaman ili uygun coğrafi özellikleri dolayısıyla tarihinin her döneminde insanların yaşamayı tercih ettikleri bir yerleşim bölgesi olmuştur.

Adıyaman ili, Kuzeyde yer alan son derece kıvrımlı Toros sıra dağları ile güneyde ise Gazi Antep ve Şanlı Urfa illerinin son derece düz alanları arasında yer alır. Tektonik intikal kuşağında bulunan Adıyaman ilinde, fazla kıvrımlara az ama geniş düzlüklere kuzey hariç çok rastlanır.

Adıyaman ili % 10’ dan az eğimlidir. Yer yer de % 10 – 25 arası ve % 25’ den daha fazla eğimli alanlara rastlanılmaktadır. Temel zemini olarak Germav Formasyonu ve Midyat kireçtaşının gözlendiği alanlarda eğimler % 10 – 25 arasındadır.

Üst miyosen Yaşlı Tortulların kapladığı alanlarda eğimler genelde % 25 den fazladır. Eğimin % 25 den fazla alanlar, kaya düşme ve heyelana maruz alanlar olarak belirlenmiştir. Bu alanlarda eğimin % 10 dan daha az olduğu yerlerde, temel zemini açısından herhangi bir olumsuzluk içermemektedir.

Pliyo-Kuvaterner yaşlı tortul örtüsünün kapladığı alanlar genelde % 10 dan az eğimlidir. Eğimin % 25'’den fazla olduğu bir kısım alanda akma, kaya düşmesi ve heyelan oluşmaktadır. Bu alanlar dışında temel zemini ve topoğrafik eğim açısından olumsuzluk görülmektedir.

Alüvyon ise temel zemini özelliğindedir. Ancak kaya düşmesi ve heyelana maruz yamaçları olan vadi tabanında (Eğri Çay vadisi) kalmaktadır. Bu nedenle bu birim heyelana maruz alan içinde gösterilmiştir. İl merkezi ve çevresi orta engebeli bir topoğrafya ya sahiptir. Genelde % 10’ dan daha az eğimlerden oluşan bir alan üzerine kurulmuştur.

Adıyaman ve çevresinde daha önce yapılmış çalışmalara göre, şu şekilde belirlenmiştir. En altta, Alt Kretase Yaşlı Kireçtaşı bulunmaktadır. Bu kireçtaşları, yarı kristalize ve dolomitiktir. Bu oluşum, bölgenin kuzeyinde görülmekte ve çalışma alanının dışında kalmaktadır. Bu birim üzerinde Paleosen-Alt Eosen Yaşlı Germav Formasyonu yer alır. Tebeşirimsi marn ile temsil edilen bu formasyon üzerinde ise, Eosen Yaşlı Midyat Kireçtaşları bulunmaktadır. Midyat Kireçtaşları üzerinde ise, alanın güneyine doğru vadi yamaçlarında görülen Üst Miyosen Yaşlı Tortullar gelmektedir. Eğri Çay’ ın getirdiği malzemenin oluşturduğu Alüvyon bu akarsu boyunca yer almaktadır.

Adıyaman tarim Adıyaman tarim
Germav Formasyonu, en yaşlı birimi olarak, Güneydoğu Anadolu’ da yaygın olarak görülmektedir. Paleosen-Alt Eosen yaşlı bu formasyon, marn ile temsil edilmektedir. Yüzeyde beyaz, sarımsı beyaz, taze yüzeyde yeşilimsi beyaz renkli tebeşirimsi haldedir.

Adıyaman ili, T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ nca yayınlanan Türkiye Deprem Haritası’ nda IV. Derece Deprem Bölgesi içinde kalmaktadır. Bu güne kadar tadil edilmiş Mercalli cetvellerine göre, en yüksek (7) şiddetinde deprem kaydedilmiştir. Tarihi kaynaklardan 1889’ da meydana gelen şiddetli depremde şehirde önemli tahribatın olduğunu, camilerin minarelerinin yıkıldığını öğreniyoruz. Son olarak 05/05/1986 tarihinde meydana gelen (5) şiddetindeki deprem ile bunu takiben 06/06/1986’ da meydana gelen (6) şiddetindeki depremde önemli miktarda hasar ve can kaybı meydana gelmiştir (İl genelinde 296’ sı ağır, 728’ i orta ve 1792’ si hafif olmak üzere 2186 konut hasar görmüştür).

Kabaca WSW-ENE yönünde 100 km. kadar uzanan Adıyaman depresyonunun genişliği de 40-50 km. kadardır. Ortalama yükseltisinin 500-750 metreler arasında bulunduğu ve üzerinde Kâhta, Adıyaman, Akpınar, Bağpınar (Çalgan), Keysun (Çakırhöyük), Şambayat, Narince ve Kızlin(Beşyol) kentlerinin yer aldığı havzanın güneyinden Fırat akarsuyu geçmektedir. Fırat, havzanın doğusundaki Eosen arazisi içerisinde çok tipik gömük menderesler yaparak ve Samsat yakınlarında tipik örgülü drenaj şekli göstererek akmaktadır. Buna benzer taraçalar ovanın kuzeyindeki Kâhta Çayı vadisinde de mevcuttur. Depresyonun suları, Keysun, Göksu, Koruç, Kalbur, Cendere, Aksu.... dereleri vasıtası ile kuzeyden güneyde Fırat’a boşaltılmaktadır.

Ova batısında, Gölbaşı ovasını Adıyaman ovasından ayıran ve Eosen-Oligosen formasyonlarından oluşmuş bulunan Kozdağ (Besni ilçesinin batısı) yer alır. Bunun temelinde ise, kuzey doğuya doğru. Kretase kalkerleri ve ofiolitler bulunur (Tut çevresi ve Akdağ). Ova kuzeyindeki yapı da hemen hemen aynıdır. Ancak, buradaki Tucak-Ulubabadağ (2587 m) volkanitlerden oluşmuştur. Bunların esasını andezitler teşkil eder. Ova doğusunda bulunan volkanitler ise, daha genç yaştaki bazaltlardır.

Ova güneyi, altta yine Kretase yaşlı formasyonlardan ve bunların üzerine gelip geniş alanlar kaplayan Eosen yaşlı kalker ve marnlardan oluşmuştur. Bu arazi sık sık, dar bölgeli akışlar gösteren bazaltik lavlarla örtülmüşlerdir. Şanlıurfa-Adıyaman arasındaki bu bazaltik volkan konileri tamamen buradaki NW-SE yönünde uzanan fayların üzerinde sıralanmışlardır (fisür volkanizması).

Depresyonun güneyi, üst Miyosen yaşlı ve bugün akarsularla çok parçalanmış olan kalker, marn, kumtaşı ve konglomeralı depolarla temsil edilmektedir. Bunların, daha önce bütün depresyonu işgal ettikleri, ovanın kenar kısımlarında parçalar halinde bulunmalarından anlaşılmaktadır. Depresyon dışında bu formasyonlara rastlanmaması, onun ilk çöküşünün üst Miyosen’ den önce olduğunu ortaya koymaktadır. Bu devreden sonra üst Miyosen depoları ile dolan ve bu depoların ağırlığı altında çöken havza, yapılan petrol sondajlarından elde edilen bilgilere göre daha da derinleşmiştir. Çökmeler, kuzeyde E-W, güney doğuda WNW-ESE yönlü faylar boyunca gerçekleşmiştir. Bunlardan, Adıyaman’ ın kuzeyinde bulunan Karadağ ve Kurucak fayları birbirlerine paralel olup, ovaya egemen olan, Karadağ güneyinde yer yer diklikleri ile temayüz eder. Bunun dışında, Adıyaman’ ın hemen doğusunda Eosen (Lütesiyen) yaşlı kalker ve marnlardan oluşmuş 804 m. Yüksekliğindeki Aldağ, bir horst şeklinde ova ortasında yer alır. Özellikle kuzeyindeki fay dikliği çok nettir ve bu fay içerisine Kuruçay deresi yerleşmiş durumdadır. Fay, NESW yönünde uzanmaktadır.

Kahraman Maraş depresyonunun kuzey doğusunda yer alan ve NE-SW yönünde dar ve uzun bir koridor halinde uzanan ova (30-35 km. kadar uzunluğunda ve 4-5 km. kadar genişliğinde) oluşum bakımından oldukça ilginçtir ve Kahraman Maraş depresyonunun kısmen de olsa bir devamı niteliğindedir. Nitekim, ovanın uzantısı, Kahramanmaraş depresyonunun oluşumunda rol oynayan fayların uzantılarına tamamen uymaktadır. Büyük bir ihtimalle, Kahramanmaraş depresyonunun güneyinden geçen fay burada da devam etmekte ve ovanın oluşumunda esas rolü oynamaktadır.

Doğudan Kozdağ, batıdan Öksüz dağı (1871 m.), kuzeyden Boruk dağı (2110 m.) ile sınırlanmış olan ova, güneyden Aksu vasıtası ile Kahramanmaraş depresyonuna açılmaktadır. Üzerinde Gölbaşı ilçesinin yer aldığı ovada başlıca, birbirleriyle bağlantılı olan 3 göl yer almaktadır. Ovanın suları, bu göllerden geçerek Kapı deresi ile Ceyhan’ ın bir kolu olan Aksu deresi vasıtası ile boşaltılmaktadır.

Ova doğusu üst Kretase-Paleosen yaşlı kalker ve ofiolitlerden oluşmuştur. Kalkerler karstlaşmaya elverişli olup, içlerinde pek çok karstik şekil, özellikle dolinler oluşmuştur. Ova batısı ise, altta Eosen flişleri ile onların üzerine gelen orta Miyosen yaşlı kalker, kum ve kumtaşları ile temsil edilmektedir. Ova güneyinde ise, büyük bir ihtimalle post-Neojen yaşlı, güneye doğru genç tektonik hareketlerle çarpılmış bir aşınım sathı vardır. Satıh, tamamen üst Kretase formasyonları içersinde gelişmiştir.

Ova, doğudan faylanmış durumdadır. Ancak, bölgedeki karstlaşmanın da varlığı, ovanın oluşumunda sadece tektoniğin değil, her ikisinin de rolü olduğunu göstermektedir. Belki de, post-Neojen sathını deforme eden tektonik hareketlerin neden olduğu faylar, ovanın oluşumunda etkili rol oynamışlar ve böylece tektono-karstik oluk ortaya çıkmış, sonradan alüvyonlarla dolması ile de bugünkü Gölbaşı ovası oluşmuştur. Ovadaki göllerin varlığı ise, yeni çökmelerle ilgili olmalıdır.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ​

Türkiye’ nin denizden ortalama yüksekliği 1130 metredir. Adıyaman ili ise orta yükseklikte bir sahadır. Adıyaman’ın ortalama ilin yükseltisi takriben 669 metre dir. Yörede yükselti 200 ile 1000 metrenin üzerinde değişmekte olup, hipsografik eğrisi genellikle kuzeye doğru az meyille uzanır.

Adıyaman ili, Adıyaman ovası adı verilen, etrafındaki yörelerine göre daha düz ve alçakta bir alanda kurulmuştur. Adıyaman ovası’ nın kuzeyi hariç, diğer tarafları alçak sahalarla çevrilmiştir.

DAĞLAR​

Adıyaman ilinde dağlık alanlar azdır. Kahramanmaraş-Malatya-Adıyaman illeri boyunca uzanan Güneydoğu Toros dağları bir duvar gibi kuzeybatı ile kuzeye doğru uzanarak, Malatya ile Adıyaman ilini birbirinden ayırır. Güneydoğu Toros dağların üzerinde yükseltiler 2100 ile 2550 metre arasında değişen tepeler vardır.

Adıyaman Dağları Adıyaman Dağları
Adıyaman Ovası’nı kuzeyden Güneydoğu Toroslar da, Akdağ (2551m.), Dibek Dağı (2549 m.), Ulubaba Dağı (2533 m.), Gördük Dağı (2206 m.), Borik Dağı (2110 m.), Karadağ (1115 m.) ve Kuzeydoğuda Nemrut Dağı (2150 m.) dır. Güney ve batıda dağ oluşumu yoktur.

Adıyaman il topraklarının %52’ si dağlıktır. İlin kuzeyi dağlık, güneye inildikçe ovalık alan çoğalır. İlin Gölbaşı, Gerger, Çelikhan, Tut ilçeleri dağlık kesimde yer almış olup, eğimi %012 civarındadır. Besni, Kahta, Sincik ilçeleri engebeli arazi olup %06 ile 012 arasında değişir. Merkez ilçe ile Samsat ilçesinin eğimi %06’ nın altındadır.

HİDROGRAFYA​

Adıyaman ve çevresi akarsular bakımından oldukça zengin sayılır. Adıyaman merkez ilçe sınırları içinde akan bu akarsular, Adıyaman il ve ilçe sınırları dışından ve Adıyaman’ ın yakın çevresinden doğan akarsular olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Kar, yağmur suları ve kaynaklarla beslenen bu akarsuların su seviyesi, ilkbahar başlarında en yüksek seviyeye ulaştığı halde; yaz mevsiminde başlayan kuraklık ve buna bağlı şiddetli buharlaşma (673 mm.) nedeniyle su seviyesi düşmektedir.

Adıyaman ve çevresinde görülen tüm akarsular doğu ve batıda toplanmıştır. Hepsi de kuzey-güney doğrultusunda akar. Bunların hepsi Türkiye’ nin önemli akarsularından olan, kaynağını Doğu Anadolu’ dan alan ve Türkiye sınırlarında 1263 km uzunluğu olan ve Irak’ ta Şat-ül Arap’ ta Dicle nehri ile birleşerek Basra(İran) Körfezine (Bütün çığır 2800 km olan) dökülen Fırat Nehri’ nin kollarıdır. Akarsuların bir diğer özelliği ise, doğduğu ve beslendiği Güneydoğu Toroslar’ dan dar ve derin vadiler içinde akmasıdır. Ancak bu akarsular, Güneydoğu Toroslar’ ır önünde uzanan Pilo-Kuaterner dolgusunda dar ve derin vadiden kurtulup yer yer gömük menderesler çizerek geniş vadiler içinde akar.

Göksu: Besni ilçe sınırını çizen Göksu’ nun yukarı çığır, Nurhak Dağı’ nın (3081 m.) güney etekleri ile Koçdağı’ ın (2562 m.) doğu eteklerine kadar uzanır. Gölbaşı Depresyonu’ nun kuzeydoğusunda Kom yakınlarında Göksu’ nun önemli kollarından biri olan Sürgü Çayı (Kapı deresini)’ ni alır. Soyören köyü sınırları içerisinde Sofraz Çayı’ nı da alan Göksu, Şambayat-Akpınar nahiyeleri arasında Aksu ve Doyuran derelerinin suyunu alarak Kızılin’ de Fırat Nehri’ ne karışır. İl sınırları içindeki uzunluğu 90 km. dir.

Kar ve yağmur suları ile beslenen Göksu; birçok kol alması yanında yaz kuraklığının neden olduğu şiddetli buharlaşmadan dolayı suyunun büyük bir kısmını kaybetmesine rağmen yıllık ortalama akımı yüksektir (7.49 m3/ sn veya km2’ de 14.1 lt’su). (Enerji ve Tabbi Kaynaklar Bakanlığı, Elektrik İşletmesi ve Etüt İdaresi Genel Direktörlüğü 1964 s.283 Ankara). Göksu, yaz mevsiminde tarım alanlarının sulanmasında önemli rol oynar; ancak teknik bir sulama yöntemi uygulanmadığı için Göksu’ dan yeterince faydalanılmamaktadır.

Çakal Çayı: Güneydoğu Toroslar üzerindeki Kandırak köyünün kuzeyinden doğar. Çevresinden birçok küçük kol alan Çakal Çayı, güneyde Fırat Nehri’ ne suyunu boşaltır.

Kar, yağmur suları ile beslenen Çakal Çayı, yaz kuraklığı ve buharlaşmadan dolayı suyunun büyük bir bölümünü kaybeder. Bundan dolayı sulamaya pek elverişli değildir. Uzunluğu 37 km. dir.

Eğri Çayı: Adıyaman şehrinin batısından geçen bu çay, kuzeyde Tucak Dağı eteklerinden doğar. Güneydoğu Torosları diskordans kesen Pilo-Kuaterner dolgusu içinde derin vadiler çizer; şehrin güneyindeki Rızvak, Avnipaşa, Tabakhane ve Çiftlik derelerinin suyunu alarak Fırat Nehri’ ne karışır. Uzunluğu 32 km. dir.

Kar ve yağmur suları ile beslenen Eğri Çayı, her ne kadar yaz kuraklığı ve buharlaşmadan dolayı suyunu kaybetse de; ilkbaharda taşar.

Ziyaret Çayı: Adıyaman şehrinin 5 km. doğusundan geçen bu çay, Güneydoğu Toroslar’ ın güney eteklerinden doğar. Kor, Cebel ve İndere (Zey) köylerinin karstik sularını alarak İpekli civarında Fırat Nehri’ ne suyunu boşaltır. Yazın buharlaşmadan dolayı su kaybına uğramasına rağmen çevresindeki tarım alanlarının küçük bir bölümünün sulanmasında önemli rol oynar.

Kalburcu Çayı: Güneydoğu Toroslar üzerinde Kuyucak bucağının kuzeyinden kaynağını alan Kalburcu Çayı, dar ve derin vadiden Pilo-Kuterner dolgusuna kavuştuğunda kurtulur. Kahta ilçesinin batısından geçerek Fırat Nehri’ ne suyunu boşaltır. Yaz kuraklığının ve buharlaşmanın neden olduğu olumsuzluklara rağmen tarım alanlarının sulanmasında önemli rol oynar.

Adıyaman’ ın yakın çevresindeki akarsular, şehrin kuzeyindeki Güneydoğu Toroslar’ ın devamı olan Karadağ’ ın güney ve doğu eteklerinde meydana gelen selinti suların birleşmesinden doğar. İndere(Zey) ve Örenli(Pirin) çevresindeki karstik kaynaklardan da kısmen beslenir. Pilo-Kuaterner düzlüğünde yüzeysel olarak akan bu akarsuların bazısı, yaz kuraklığı ve şiddetli buharlaşma nedeniyle yazın kurur.

Adıyaman şehrinin güney sınırını oluşturan Rızvak, Avnipaşa, Tabakhane ve Çiftlik dereleri selinti sularının ve taban sularının beslenmesinden doğmuştur.

Alitaşı Mahallesi’nin güneyinden geçen dere, suyunu Eğri Çayına boşaltır. Rızvak, Avnipaşa, Tabakhane ve Çiftlik dereleri, güneyde Ziyaret Çayı ile birleşerek Fırat Nehri’ ne boşaltır.

BİTKİ ÖRTÜSÜ​

Adıyaman Bitki örtüsü Adıyaman Bitki örtüsü
Bitkinin yetişmesi, kendisi için elverişli ortama bağlıdır. Bunlar iklim, toprak ve topografya gibi faktörlerdir. Bu faktörler grubunun kendi isteğine uygunluğu oranında bitki o yerde tutunur, gelişir ve hayatını devam ettirir.

Adıyaman şehri, Güneydoğu Toroslar’ın güney eteğinde (Güneydoğu Toroslar’ın duldasında) ort. 678 m. yükseklikteki bir düzlük alanda yer almaktadır. Buna göre, doğal bitki örtüsü ile ortam ilişkisinde öncelikle iklim faktörünü ele almak gerekir. Çünkü bitkilerin yetişmesi, büyümesi ve gelişmesinde en etkili faktör, iklim faktörüdür. İklim faktörünün içinde, güneşten gelen radyasyon(insalasyon), sıcaklık, yağış, havadaki nisbi nem ve rüzgar yer alır. Bunların en önemlisi sıcaklık, nem ve yağıştır. Zira bitkinin topraktan suyu alabilmesi (emebilmesi) ve fotosentez yapabilmesi için sıcaklığa, terleme yapabilmesi için de topraktaki suya ihtiyaç vardır. Topraktan suyu alabilmesi için de yağış gereklidir. O halde bu unsurların (elemanların) birbirini tamamlaması gerekir. Bunlardan biri eksik olursa bitkinin yetişmesi, büyümesi ve gelişmesi söz konusu olamaz.

Adıyaman’ da sıcaklık ve yağışın yıl içindeki dağılışını özetlersek yağışın, sıcaklık değerinin düşük olduğu kış mevsiminde % 53.8 (414.0 mm.)’ nin düştüğünü buna karşılık Eylül dahil 4-5 ay kurak geçen yaz mevsiminde nisbi nemin en az değerine (% 27) kavuştuğu bir ortamda güneşlenme radyasyon süresinin arttığını (12 saati geçer), sıcaklık değerinin (ort.29.0 C0) gibi yüksek olduğunu, buna bağlı olarak da yıllık ortalama buharlaşmanın %66’sının (117.9 mm) gerçekleştiğini görürüz. Bu kısa değerlendirmemizin yanında şunu da belirtmek gerekir; kurak aylar sayısının 4’ün üzerinde olduğu yerlerde ağaç pek yetişmez. Başka bir ifadeyle orman vejetasyonu çok zayıftır.

Bitki ile yağış ilişkisinin ortaya konulmasında ayrıca kurak devre süresinin tespitinde Thorntwaite metoduna göre indis değeri I: 14.3 olan Adıyaman, yarı nemli iklim bölgesinde yer alır ve bitki örtüsü steptir.

Adıyaman İklimi Adıyaman İklimi
Orman İl Müdürlüğü 1976 yılında Karadağ’ın güney yamacını taraçalamak suretiyle Karaçam fidanlığı meydana getirmiştir. Çelikhan tarafı ise genellikle meşe ağaçlarına çok rastlanılır.

İKLİM​

Adıyaman’ın iklim özellikleri, Adıyaman Meteoroloji İstasyonun 1963 yılından itibaren yaptığı sürekli ve ciddi raşat çalışmaları sonucu ortaya çıkan iklim verilerinden yaralınarak ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yalnız, yağış rasatı, bültenlere 1938 yılından itibaren geçtiğinden 1938-2000 devresi incelenmiştir. Bunun dışında kalan diğer iklim verileri 1963-2000 devresine aittir.

Bir yerin iklim özelliklerini oluşturan sıcaklık, atmosfer basıncı, rüzgâr, atmosfer nemi ve yağış gbi iklim elemanlarının yıl içindeki değişmelerini jenetik-dinamik faktörler yönetir. Bu nedenle Adıyaman ve çevresinde, planetar faktörün bünyesinde yer alan genel sirkülasyon ve hava kütlelerinin etkisini incelemek gerekir

Ekonomi​

Adıyaman’ının sanayi ile tanışma tarihi 1955’tir. Tekstil sektörü ile ilgili entegre bir tesisin kurulması amacıyla 1955 tarihinde “Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi Türk Anonim Şirketi kurulmuş ve 1967 yılında üretime geçmiştir. 1973–1975 tarihleri arasında Çimento, Süt ve Yem Fabrikası tesislerinin Adıyaman’da kurulması ile ilgili etüt proje bazında birtakım çalışmalar başlatılmıştır.

Kalkınmada Öncelikli Yörelerde uygulanan devlet yardımları ve teşvikler ile temin edilen uzun vadeli ucuz maliyetli kredilerle sanayide ve yatırımlarda gözlemlenebilir bir hareketliliğin oluştuğu ancak, alınan kredilerin iyi değerlendirilememesi ve yatırımcıların yönlendirilememesi nedeniyle arzulanabilir bir yatırım hamlesinin yapılamadığı görülmektedir. 1988 yılından sonra birtakım tekstil ve un fabrikaların faaliyete geçmesiyle yatırımlarda nispi bir artışın olduğu görülmektedir.

Adıyaman’ın Bugünkü Sanayi Durumu;​

5084 ve 5350 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile ilgili Yasaların yürürlüğe girmesiyle yatırım artışlarında ve istihdamda büyük artışlar olmuştur. Zamanında ve rasyonel kararlarla Türkiye genelinde gelen taleplerin değerlendirilmesi ve yatırma dönüşmesi bakımında il çok iyi bir performans göstermiştir. 100’ün üzerinde gelen taleplerin tamamı değerlendirilerek, öncelikli olarak en fazla istihdam, en yüksek katma değer yaratacak ve ileri teknoloji gerektiren sektörler öncelikli olarak değerlendirmeye alınarak arsa tahsis işlemleri yapılmış, tahsisi yapılan parseller üzerinde fabrikalar yapılarak birçoğu faaliyete geçmiştir. Genel olarak il ve ilçelerinde Sanayi Sicil Belgesi almış 449 tesis bulunmaktadır. Bu tesislerin tamamı fiili olarak üretim yapmaktadır. Sanayi yatırımları içerisinde tekstil ve gıda sektörüne yapılan yatırımların yoğunluğu dikkati çekmektedir.

Özetle Adıyaman Sanayisi;​


Ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalı olmakla birlikte son yıllarda özelikle tekstil, gıda ve mermer sektörü yatırımlarında sanayileşme eğilimi görünmektedir.
  • Sanayi büyük, orta ve küçük ölçekli işletmeler şeklinde şekillenmiştir.
  • Sanayi işletmelerinin büyük bir çoğunluğu il merkezindedir.
  • Özel sektör kamu sektörüne göre daha fazla katma değer meydana getirmiştir.
  • Sanayi sektörü içerisinde tekstil sanayisinin gıda sektörüne göre daha fazla katma değer meydana getirdiği görülmektedir.
  • Darboğazda olan tesisler genellikle ham madde, Pazar noksanlığı ve ağırlıklı olarak da işletme sermayesi yetersizliği nedeniyle problemler yaşamaktadır.
  • En önemli yer altı zenginliği petroldür.
  • Özel sektör üretimleri ile birlikte ülkemiz ham petrolünün yaklaşık %20’si Adıyaman bölgesinde üretilmektedir.
  • Maden kaynakları bakımından oldukça zengin potansiyele sahiptir.

SANAYİ PROFİLİ​

Adıyama OSB Adıyama OSB
Bu gün itibariyle İlimiz genelinde merkez ve ilçeler dahil, değişik alan ve sektörde sanayi sicil belgesi almış 449 işletmemiz mevcut olup, bu işletmelerde 13.267 kişi istihdam edilmektedir. İl genelinde sanayi işletmelerinin sektörel dağılımına baktığımızda, % 24 ile Tekstil ürünleri imalatı, % 21’lik bir oran ile Gıda ürünleri imalatı sektörlerinin ilk iki sırada olduğu görülmektedir.
Diğer sektörler sırasıyla;
% 18 Taş ve Toprağa Dayalı Ürünler;
% 12 Enerji
% 8 Ana Metal (Demir Çelik ve Demir Dışı Metaller),
% 6 Mobilya imalatı
% 4 Petrol ürünleri
% 2 Lastik ve plastik ürünleri imalatı,
% 1 Kimyasal Ürünler (Kimya-Gübre)
% 1 Makine imalatı, tarım makineleri, elektrikli makineler
% 3 Diğer (Çimento, Kağıt ve Kağıt Ürünleri, Deri ve deri ürünleri);
şeklinde dağılım göstermektedir.

Bölgelere göre bir değerlendirme yaptığımızda, sanayi işletmelerinin
  • % 38,86 Marmara Bölgesinde,
  • % 21,54 İç Anadolu Bölgesinde,
  • % 14,25 Ege Bölgesinde,
  • % 9,60 Akdeniz Bölgesinde,
  • % 8,46 Karadeniz Bölgesinde,
  • % 4,63 Güneydoğu Anadolu Bölgesinde,
  • % 2,65 Doğu Anadolu Bölgesinde olduğu görülmektedir.
Adıyaman İlinde sanayi siciline kayıtlı sanayi işletmesi sayısı 449’dur. Toplam sanayi işletmesi içerisinde % 0.3’lük bir oran ile sanayisi gelişmekte olan iller arasında yer almaktadır. Adıyaman ilinde lider sektörler Tekstil ürünleri ve Giyim sektörüdür. Sanayi çalışanlarının %60’i Tekstil Ürünleri Sektöründe istihdam edilirken, %14’ü Taş ve Toprağa Dayalı Sanayi Ürünleri imalatı sektöründe, %10’si Petrol Ürünleri imalatında istihdam edilmektedir. İstihdamın % 84’ü işçi, % 3’ü mühendistir. Adıyaman ilinde bulunan sanayi işletmelerinin %28’i mikro ölçekli, %58’i küçük ölçekli, %12’si orta ölçekli, % 2’si büyük ölçekli işletmelerdir. Sanayi işletme sayılarının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki İllere göre bir değerlendirilmesi yapıldığında;
  • % 53,11 Gaziantep,
  • % 16,31 Şanlıurfa,
  • % 8,40 Diyarbakır,
  • % 7,23 Mardin,
  • % 5,88 Adıyaman,
  • % 4,08 Batman,
  • % 3,39 Kilis,
  • % 1,60 Şırnak yer almaktadır.

Potansiyeli Değerlendirmeye Yönelik Yatırımlar​

Doğal kaynak potansiyelini meydana getiren, tarım ve hayvancılık ile orman ve maden sektörlerine dayalı olarak yapılabilecek yatırımlar, yatırım grupları temelinde aşağıda verilmiştir.

Tarım Sektöründe Yapılabilecek Yatırımlar​

Ülkemizde tarım sektöründe önemli gelişmeler olmakla birlikte gerek hayvansal, gerekse bitkisel üretimde istenilen verimlilik düzeyine erişilememiştir. Bitkisel üretim, pazarlanabilir, işleme özelliği ve katma değeri yüksek ürünler doğrultusunda yeterli değişimi gösterememiştir.

Tarım sektöründe gerçekleştirilebilecek 9 yatırım belirlenmiştir.
  • Sert Buğday Üretimine Yönelik Yatırımlar,
  • Renkli Pamuk Üretimine Yönelik Yatırımlar,
  • Seracılık ( Sebze ve Süs Bitkisi ) Yatırımlar,
  • Bağ-Bahçe Yatırımları,
  • Meyve ve Sebze Yetiştiriciliğine Yönelik Yatırımlar,
  • Ceviz, Badem ve Antep Fıstığı Yetiştiriciliğine Yönelik Yatırımlar,
  • Kültür Mantarı Üretimine Yönelik Yatırımlar,
  • Damızlık ( Hibrit ) Tohum Üretim Tesisi,
  • Susam Yağı, Tahin, Pekmez ve Helva Üretim Tesisi,

Hayvancılık sektöründe Yapılabilecek Yatırımlar​

Yıllardır bitkisel ve hayvansal üretim arasında denge kurulamamış, son yıllarda bu denge hayvancılık aleyhine bozulmuştur. Bu olumsuz yapının ortadan kaldırılmasına yönelik besicilik yatırımlarının artırılması gerekmektedir.
  • Su Ürünleri Üretimi ve İşleme Tesisi,
  • Arıcılık ve Bal Üretimine Yönelik Yatırımlar,
  • Tiftik Keçisi yetiştiriciliği,
  • Et Besiciliği,
  • Süt Besiciliği,
  • Yumurta tavukçuluğu,
  • Et Tavukçuluğu,
  • Hindi Yetiştiriciliği,
  • Devekuşu Yetiştiriciliği,

Maden Sektöründe Yapılabilecek Yatırımlar​

Yer altı zenginliği yüksek olmasına rağmen, petrolün dışındaki maden varlığından bugüne kadar yeterince istifade edilememiştir. İlimiz Maden potansiyeli yönünden irdelendiğinde özellikle son yıllarda bölgede yapılan arama çalışmalarında önemli bir mermer rezervinin varlığı tespit edilmiştir.

Maden sektöründe yapılabilecek 4 yatırım belirlenmiştir.
  • Bakır Madeni Ocak İşletmeciliği,
  • Linyit Kömürü Ocak İşletmeciliği,
  • Mermer Ocak İşletmeciliği
  • Mermer İşleme Atölyeleri

Diğer Sektörlerde Yapılabilecek Yatırımlar​

  • Gıda Sanayi Sektörü
  • Turizm Sanayi Sektörü
  • İnşaat Sanayi Sektörü
  • Yer Altı Kaynaklarına Dayalı Maden, Petrol Sanayi Sektörü
  • Orman Ürünlerine Dayalı ve Mobilya Sanayi Sektörü
  • Yedek Parça Sanayi Sektörü

Adıyaman Mutfağı​

Sulu köfte Sulu köfte
Adıyaman mutfağı, yemek çeşitleri bakımından çevre illerle benzerlik göstermekle beraber; gerek yemeklerin adı ve gerekse de yapılış şekli ve tadı bakımından kendine has zengin bir yapıya sahiptir. Yemeklerin temelini et, buğday ürünleri, bakliyat ve sebze oluşturur. Tat verici olarak bütün yemeklerde soğan, sarımsak, salça, pul biber, maydanoz, kuru nane ve diğer baharatlar kullanılmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi mutfak kültürü özellikleri taşıyan Adıyaman mutfağında yemeklerin yanında değişik salatalar da yenir. Adıyaman yemeklerinin kendine özgü damak tadı vardır. Lezzete önem verilir.

Adıyaman Yemeklerinin Başlıcaları :​

Çorbalar
• Meyir Çorbası
• Alaca Çorbası
• Malhute Çorbası
• Tarhana Çorbası
• Mercimek Çorbası
• Yoğurtlu Çorba
• Un Çorbası
• Dövme Çorbası
• Pıtpıtı Çorbası

Sebze Yemekleri
• Adıyaman Tavası

. Besni Tavası
• Parmak Kebap
• Dolma-Sarma
• Yeşil Fasulye Sulusu
• Dövmeç

Pilavlar
• Karıştırmalı Pilav
• Kavurmalı Pilav
• Mercimekli Pilav (Bütün mercimekle yapılmaktadır.)
• Şahreli (Şehriyeli) Pilav
• Tavuklu Pilav
• Meyhane Pilavı
• Domatesli Pilav
• Ciğerli Pilav
. İç Pilavı

Çiğ köfte Çiğ köfte
Köfteler
• Kavurmalı Sıcak Köfte
• Kel Köfte
• Yarpızlı (Yarpuzlu) Köfte
• Ekşili Köfte
. Çiğ Köfte (Etsiz)
. Mercimekli Köfte
. Soğuk Köfte

Pideler
• Kavurmalı Hıtap
• Ot Hitabı ( Körnıen, Nanecük, Hardal v.s)
• Peynirli Ekmek
• Tava Kılloru
• Semsek
• Besmet (Peksimet)
• Bazlama
• Taplama
• Katmer

Mancalar (Salatalar)
• Yarpız (Yarpuz) Mancası)
• Pirpirim Salatası
• Patates Salatası

Adıyaman tava Adıyaman tava
Cacıklar
• Pirpirim Cacığı
• Kabak Cacığı
• Marul Cacığı
• Yarpız (Yarpuz ) Cacığı

Tatlılar
• Tene (Tane) Helvası
• Top Helvası
• Nişe Bulamacı
• Şilik ( Şilki )
• Heside
• Aşure
• Kesme
• Peynirli İrmik Helvası
• Kaşık Tatlısı
Burma Tatlısı

Kültür-Sanat​

Adıyaman, çeşitli medeniyetlere sahne olmuş, bir çok kültürün yoğrulup, özleştiği; sözü, giyim-kuşamı, oyunu, düğünü ve hayatın çeşitli dönemleri ile ilgili adet ve inançları, misafirperverliği, insan sevgisi ve gösterdiği özen,, halısı, kilimi, cicimi ve heybesiyle zengin kültürel değerlere sahip bir ildir ve böyle olmaya devam edecektir.
31850f9c199e89721c0a3.jpg 31850f9c199e89721c0a3.jpg

Muhtelif efsaneleri, türkü ve manileri, türbeleri, halk oyunları, giyim-kuşam ve el sanatlarının halk kültürü içinde önemli yeri vardır. Özellikle türküleri ve halk oyunları, Türkiye çapında ünlüdür.

NEMRUT DAĞI ÖREN YERİ​

Adıyaman’a 86 km Kahta ilçesine 51km uzaklıktadır. Dünyanın 8. harikası olarak anılan ve UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alan bu yer Doğu Toros Sıradağlar üzerinde 2150m yüksekliğinde, Fırat nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir. Kommagene Kralı 1. Anticeos ‘a ( Antikos) anakaya üzerinde bir anıt mezar yapılmış ve üzerine kırma taşlar yığılarak büyük bir tepe biçiminde tümlüs oluşturulmuştur. Tümülüsün Doğu Batı ve Kuzeyindeki kayalıklara 9-10 metre boyutlarında dev kral ve tanrı, kartal ve aslan heykelleri konulmuştur.

ARSAMEİA KUTSAL ALANI​

Adıyaman ili, kahta ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. M.Ö. 3.YY da ( Hellenistik dönem) yaşamış arsemes tarafından kurulduğu için bu isimle anılmıştır. Prehistorik dönemden sonra Hellenestik, Roma ve orta çağda da yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Güneydeki tren yolunda Mitras’ın kabartma stili bulunmaktadır.

PİRİN ÖREN YERİ (PERRE ANTİK KENT)​

Adıyaman’a 5km. uzaklıkta Örenli mahallesi sınırları içerisindedir. Perre şehri, Kommagene ülkesinin 5 büyük şehrinden biridir. Günümüzde çok az bir kalıntı ulaşmıştır. Antikkentte sur duvarları, halen halk tarafından kullanılmakta olan çeşme ve 200’e yakın kaya mezarının bulunduğu Nekropol yer almaktadır.

DERİK KUTSAL ALANI​

İlimiz Sincik ilçesi Çatbahçe sınırları içerisindedir. 125m yükseklikte iki tepe arasındaki düzlük alana kurulmuştur. Burada bir tapınak ve kutsal Temenus ( çevre duvarı) ile simetrik yapıda iki adet “hercon” yer almaktadır.

PALANLI MAĞARASI:​

Paleolithik dönem (taş devri) insanın yaşadığı dönemde kullanılmıştır M.Ö. 40,000 yıllarına kadar uzanan dönemde avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan halkın mağara duvarlarına çizdikleri dağ keçisi ve geyik gibi hayvan resimleri günümüze kadar tahrip olmadan gelmiştir.

NEMRUT DAĞI TÜMÜLÜSÜ​

Nemrut Dağı Tümülüsü; Adıyaman’ın 86 km. doğusunda Kahta ilçesinin Karadut köyünde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur. Tümülüs, 2150 m. Yükseklikte, görkemli bir kültür ve turizm merkezi konumundadır. İ.Ö. 1. Yüzyıla tarihlenen ve orijinali 55 m. olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m., çapı 150 metredir. Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede, Kommagene Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Tümülüs, Kral 1. Antiochos’un şerefine tertiplenen törenlere mahsus 3 terasla çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır. Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder.

KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ​

Kahta ilçesinin14km kuzeyindedir. Hafif yükseltili bir tepe üzerinde olup olup tamamen kırma taşlarından yığma biçiminde yapılmış anıt mezardır. Kitabesinde Kommagene kralı Mithirisdatesin annesi İsiasın kız kardeşi Antiochis ve kızının gömülü olduğu yazılıdır.

SOFRAZ TÜMÜLÜSÜ​

Adıyaman ili Besni ilçesi Üçgöz köyüne 3km uzaklıkta sofraz çayının aşmış olduğu derin vadinin kuzeyinde bir tepe üzerinde bulunmaktadır.

SESÖNK( Dikilitaş )TÜMÜLÜSÜ​

Adıyaman ili besni ilçesi Zormağara köyündedir. Fırat vadisinden yaklaşık 300m yükseklikteki platoya oval biçimi 35m çapındaki tümülüsün yanında düzensiz aralıklarla dikilmiş 3çift sütün vardır.

HÖYÜKLER​

Bunlardan bir kısmında kazı yapılarak bölgede yaşamış insanların kültürleri gün ışığına çıkarılmıştır.

Bunlardan bazıları aşağı Fırat projesi kurtarma kazlıları ile açılan Samsat, Tille Ançoz, Gritille , Haylaz höyüktür.

Bunun yanı sıra diğerleri Külafhöyük, Battal höyük, Boz höyük, Kara höyük, Mırıktıh höyük, Hementil höyük, Beşyol höyük, Tekağaç höyüğü bunlardan bazılarıdır.

adiyaman-hoyukler.jpg adiyaman-hoyukler.jpg


TURUŞ KAYA MEZARLARI​

Adıyaman Şanlıurfa karayolu 40.km’sinde Turuş (Kuyulu) köyünün bir km batısındadır. Tamamen kaya bir tepe üzerinde Roma dönemine ait 60 kadar kaya mezarından oluşmaktadır. Bazı kaya mezarlarının duvarlarında çeşitli hayvan ve insan kabartmaları ile betimler yer almaktadır.

Mal Pınar Kaya Anıtı : Adıyaman merkez durak köyü Mal Pınar mezrasının kuzeybatısındadır. Göksu çayı vadisindeki Mal Pınar su kaynağının solundaki kaya üzerine 18x85 cm. ebadında bir kitabedir.

Haydaran Kaya Anıtı : İlimiz merkez Taşgedik köyü sınırları içerisindedir. Kabartma Kommagene döneminde ana kaya üzerine diktörtgen bir niş içine yapılmış, güneş tanrısı Helios ile Kommagene kralı Mithridates’in karşılıklı ayakta durmalarını tasvir etmektedir.

ADIYAMAN (HISN-I MANSUR) KALESİ​

Adıyaman şehir merkezinde yer alan kale yaklaşık 25 metre yükseklikteki yığma bir höyük üzerine kurulmuştur. Adıyaman'ın Hısn-ı Mansur olarak anılmasının ilham kaynağı bu kaledir.

YENİ KALE​

Adıyaman kalesi Adıyaman kalesi
Adıyaman'a 60km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kalede ortaçağ etkileri görülmekle birlikte daha erken dönemlerde meskun olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut kale memluklular döneminden kalmıştır.

Kale içinde su depoları, hamam, cami ve Kahta çayına inen gizli bir suyolu bulunmaktadır.

Kalede bulunan kitabelere göre kalenin Memluk sultanlarından Kalaun ( 1279-1290), Eşref Halil (1290-1293) ve Nasır Mehmet (1293-1341) tarafından imar ve onarım gördüğü anlaşılmaktadır.

GERGER KALESİ​

Adıyaman ili Gerger ilçesi Oymaklı köyündedir. Kale Fırat vadisine hakim bir tepe üzerinde Roma doneminde inşaa edilmiş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde surlar, kale kapıları ve Tonozlu yapı grupları eklenerek kullanılmıştır.

BESNİ KALESİ​

Adıyaman 50km uzaklıkta Besni ilçesine ise 1 km mesafededir.

Kale Hititler zamanında inşa edilmiştir. Daha sonraki uygarlıklar tarafından da kullanılan kaleye Osmanlı döneminde bazı ilaveden yapılmıştır. Cami, hamam, köprü kalıntıları bu dönemden kalmaktadır.

CENDERE KÖPRÜSÜ​

Adıyaman’a 55km mesafede Karakuş Tepesinin kuzey doğusundadır. Cendere (Cha binas) deresinin en dar kesiminde iki ana kaya üzerine tek kemerli olarak inşaa edilmiştir.

Cendere Köprüsü 92 İri kesme taştan oluşmaktadır. Üzerindeki kitabelerden Septimius Severius zamanında Samsat’da karargah kuran 16. Lejon tarafından yaptırıldığı, sütunların Septimius Severius, karısı JuliaDomma, Oğulları Caracalla, Geta’ya adandığı daha sonra Geta'nın sütununun, kardeşi Caracalla tarafından öldürülmesini mütaakip kaldırıldığı bilinmektedir.

ALTINLI KÖPRÜSÜ​

İlimiz Gölbaşı ilçesi Yolbağ köyündedir. Karatepenin güneydoğu eteklerinde Göksu çayı üzerin kurulmuştur. Bugün halen kullanılmakta olan köprü Selçuklu döneminde inşa edilmiştir.

GÖKSU KÖPRÜSÜ​

İlimiz merkez Akpınar bucağı Gümüşkaya köyü ile Ağcin Köyü arasın da Göksu çayı üzerindedir. Roma döneminde yapılan köprü, çayın dar bir noktasında kayalık bir zemine kurulmuştur.

VİJNE KÖPRÜSÜ​

Tut İlçesinin Çamlıca Mahallesinde yer alan tarihi Vijne Köprüsü, bugünde ayakta kalan görkemli yapısıyla eski dönemlerin kervan katarlarına uzun dönem hizmet vermiştir.

CAMİLER VE KİLİSE​

ULU CAMİİ : Adıyaman’ın merkezinde bulunmaktadır. Dulkadiroğulları (M.S. 1137-1522 ) zamanında yapılan camii daha sonraları bir çok kez onarım görmüştür.

Caminin bugünkü şekli ile 1863 tarihinde yaptırıldığını bildiren bir kitabe , minare kaidesinin doğuya bakan üst yüzeyinde bulunmaktadır. Aynı yerde altta kemer içinde bulunan bir başka kitabede caminin 1902 yılında tamir gördüğü anlaşılmaktadır.

ÇARŞI CAMİİ : Hacı Abdulgani isimli bir kişi tarafından 1550 yılında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin payandalarla desteklenen beden duvarları kesme taştan yapılmıştır.

ESKİSARAY CAMİİ : İlimiz merkez Eskisaray mahallesinde bulunan Saray camii (İbrahim paşa) Hicri 1148’de İbrahim paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami bir çok defa onarım görmüştür. Son onarımda camii kuzeye doğru genişletilmiştir.

Adiyaman Ulu Cami Adiyaman Ulu Cami
KAP CAMİİ : Kendi adıyla anılan mahallede bulunan Kap camii kitabesine göre hicri 1182 (1768) yılında yapıldıktan sonra Hicri 1342 (1923) Hacı Mehmet Ali tarafından yeniden yaptırılmıştır.

YENİPINAR CAMİİ : İlimiz Yenipınar mahallesinde bulunmaktadır. Düz bir alan üzerine kurulmuştur. Minare kaidesinde yer alan kitabeye göre Hicri 1133 (1720) senesinde Hacı Mahmut Atlı tarafından yaptırılmıştır.

St. PAUL KİLİSESİ : Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kitabesinden kilisenin oldukça eski bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. St.Paul ismiyle anılan bir Süryani kilisesi olup, tescilli bir yapıdır. Bugün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır.
 

ADIYAMAN İSMİ NERDEN GELİYOR​

Adıyaman Adıyaman
Arap tarih ve coğrafyacılarının bereketli hilal dedikleri coğrafyanın en kuzeyindedir bu kadim şehir. Sırtını halkının Karadağ diye isimlendirdiği Güneydoğu Toroslarına dayamıştır. Doğu ile batı,kuzey ile güney yönlerinde bir geçit noktası konumunda bulunan Adıyaman eski yolların kesiştiği yerde bulunmaktadır. Burası kadim medeniyetlerin kurulduğu Hitit, Babil,Part, Pers, Asur, Keldani, Yunan, Commagene, Roma, Bizans, Sasani, Ermeni, Emevi, Abbasi, Frank, Selçuklu, Zengi, Eyyubi, Artuklu,Memlük, Akkoyunlu, Dulkadirli ve Osmanlı uygarlıklarının egemen olduğu Araplar Hısn-ı Mansur, Kürtler Semsur ,Türkler de Adıyaman demişlerdir.

Şehrin 7 km. kuzeyinde bulunan Palanlı mağaralarında yapılan incelemeler sonucunda; bu şehirde yerleşimin M.Ö.40.000 Yıllarına kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Bölgede bilinen ilk devlet Hattilerdir..M.S. 1. yüzyılda Commagene krallığı yıkılarak yerine Roma hakimiyeti başlar. Perre (Adıyaman) Samosata ile Melitene (Malatya) arsında yer alan bir uğrak yeridir. Aynı zamanda Roma döneminin hierapolisi (kutsal şehir) dir . Antik Roma kaynaklarında suyunun güzelliğinden bahsedilmekte olup , kervanlar, yolcular ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanıldığı anlatılmaktadır.

Bu antik kentin, Roma döneminden kalan çeşmesi halen kullanılmaktadır.Şehir Bizans döneminde de önemini korumuştur. Bunu İznik'te toplanan İncil konsülüne temsilci göndermesinden anlıyoruz. Tarihi Perre şehrinin en dikkat çekici kalıntıları, bu günkü şehrin bölgedir. Rivayet olunur ki; Hz. İsa'nın göndermiş olduğu ilk tebliğciler bu şehre geldiklerinde şehri zalim ve putperest bir yönetici yönetiyordu. Yönetici Tevhit davetçilerini duyunca bunları tutuklatıp zindana attırdı. Günlerce işkence edildi bunlara. Şehrin yöneticisinin yedi yiğit oğlu vardı. Bu oğullar bir gece gizlice zindana giderek Tevhit davetçileri ile görüştüler ve bu yeni dini kabul ettiler. Bu yedi oğul, o gece zindandan ayrıldıktan sonra şehre dağılarak şehirdeki bütün putları ( tıpkı ataları İbrahim gibi) kırdılar.

YEDİYAMAN İSMİ ADIYAMAN'A DÖNÜŞTÜ​

Sabah olduğunda durumu haber alan yönetici, suçluların hemen bulunup getirilmesini istedi. Suçlular yakalanıp karşısına getirildiğinde, bunların kendi oğulları olduğunu gören şehrin yöneticisi daha da hiddetlenerek halkın huzurunda her türlü işkenceden sonra yedisini de öldürttü. Buna şahit olan halk isyan ederek yöneticiyi devirip bu yeni dini kabul ettiler. Daha sonra bu yedi genci şehrin güneyindeki vadinin tepesine defnederek yanına da bir manastır yaptılar. Bu tarihten sonra bu şehre Yediyaman denmeye başlandı. Zamanla Yediyaman ismi Adıyaman'a dönüştü. Romalılar bu şehre Perre, kuzeyinde bulunan örenli mahallesindeki kaya mezarlarıdır. Kayalar içine oyularak yapılmış olan bu mezarlar, harika bir görünüm oluşturmaktadır. 200 den fazla olan bu kaya mezarlarının girişleri kabartmalarla süslü olup içerisinde lahitler bulunmaktadır. Kaya mezarları, bir birine geçişleri olan mağaralardan oluşmaktadır. Müslümanların hakimiyeti başlayıncaya kadar bölge, sürekli Bizans ile Sasaniler arasın da el değiştiriyordu.

Bu dönemde Mezopotamya ve Suriye , İran -Bizans savaşları nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamıştır. Savaş nedeniyle sürekli vergiler artıyordu. Birde buna Bizans yöneticilerinin Süryanilere ve Ermenilere uyguladığı mezhep ayırımı durumu daha da kötüleştirmişti. Bu durum bölgenin Müslümanlar tarafından fethini kolaylaştırmıştır. Bir çok şehir hiçbir direniş göstermeden Müslümanlara kapılarını açmıştır. İslam ordularının ilerleyişini durduramayarak YERMÜK'te büyük bir bozguna uğrayan Bizans imparatoru Herakleius'un, İslam orduları önünden kaçarken kuzey Suriye şehirlerine bakarak "Ey Suriye artık seninle ebediyen buluşmamak üzere elveda" dediği rivayet edilmektedir.

638 yılında Suriye ve Irak'ın fethinden sonra Halife Hz. Ömer'in, Adıyaman'ında içerisinde bulunduğu el- Cezire bölgesinin fethi için verdiği emir üzerine; Urfa, Suruç, Sammosata, Rumkale (Halfeti), Adıyaman, Behesni vb. şehirlerMüslümanların eline geçmiştir.Müslümanlar bu bölgeyi savaşmadan sulh yolu ile fethetmişlerdir. Buna göre, Sammosatalılar her erkek için 1 dinar ve 2 müdd buğday vermeleri ve Müslümanlara şehir kapılarını açmaları şartıyla onların, canlarına, mallarına,kadınlarına, inançlarına, şehir ve değirmenlerine eman verilmiştir. Bu dönemde Müslümanlar bölgeye, 'Küçük İrminiyye' demektedirler. Bölgeyi Hz. Peygamberin seçkin sahabesi Safvan b. Muattal, Habib b. Mesleme el-Fihri ile birlikte fethetmişti ve vefat edinceye kadar Samsat'ta kalmıştır.

Safvan b. Muattal'ın mezarı Adıyaman'dadır. Müslümanların fethi ile birlikte Adıyaman, Samsat, Behesni ve Kahta şehirlerine, Mudar ve beni Bekr Araplarının yerleştiğini görüyoruz. Abbasi halifesi Mansur döneminde şehir,Perre den 5 km. güneye taşınarak yığma bir höyük üzerine bir kale olarak yaptırılmıştır. Şehrin adı, kaleye atfen Hısn- Mansur dur. Şehir kalenin etrafına kümelenmiştir. Kalenin doğu tarafında bu günkü Ulu caminin yerinde, Camii Kebir vardır.
 
Adana
Afyonkarahisar
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Adıyaman Gelenek ve Görenekleri
  • deniz feneri
  • deniz feneri,
  • Gelenek ve Göreneklerimiz
  • 3    15K
Geri