İçindekiler
Avrupalıların Osmanlı İmparatorluğunda ki casusluk faaliyetleri
Avrupalıların Osmanlı İmparatorluğunda ki casusluk faaliyetleri
Osmanlı ülkesinde ölen bir yabancı bir tüccarın yanında bulunan mallarının mirasçılarına intikal etmesi için gerekenler devlet eliyle yapılırdı. Yabancı tüccarlar ile
Osmanlı tebaası arasındaki davalar, Osmanlı mahkemelerinde görülürdü. Ancak dava sırasında tüccarın mensup olduğu milletin tercümanının da bulunması gerekliydi.
Savaş zamanlarında harbe girilen devlet tüccarlarının malları, bulundukları yerin kadısı tarafından envanteri yapılarak muhafaza altına alınırdı. Savaş bitince, tüccarlara malları iade edilir, ziyan olan veya satılan olmuşsa bu da devlet tarafından karşılanırdı.
OSMANLI'NIN TİCARET MERKEZLERİ
En önemli ticaret mahalli şehirlerdeki bedesten olarak anılan yapılardı. Şehirdeki ticaret bölgelerinin merkezini teşkil eden bedestenlerde birçok dükkân bulunur, ayrıca sanayi ve ticaret grupları bu binaların çevresindeki sokaklara kümelenirdi. Tüccarların ikameti için de bedestene yakın yerlerde hanlar bulunurdu. Osmanlı İmparatorluğu'na dışarıda mal getiren tüccar, mallarını bedestene satmak zorundaydı. Bedesten her şehirde bulunmaz, daha ziyade milletlerarası ticaretin yapıldığı yerlerde olurdu. Bedestenlerde kıymetli madenler, mücevherler ve kumaşlar alınıp satılırdı. İmparatorluktaki en önemli bedesten Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'da yaptırılan Kapalıçarşı idi.İMPARATORLUKTA İHRACI YASAK OLAN ÜRÜNLER
Osmanlı İmparatorluğunda silah, barut, kurşun, zift, kükürt, at, öküz, keçi ve koyun derisi, meşin, balmumu, don yağı, pamuk, pamuk ipliği, kereste, yelken bezi ve hububatın serbestçe yurtdışına satılması yasaktı. Bu maddelerin ihraç edilebilmesi için Divan-ı Hümayundan müsaade alınması gerekliydi. Bu ihracat yasağı hem Avrupalılar hem de İran için geçerliydi. İran'a özellikler silah, at, gümüş, kalay ve bakırın satılması yasaktı.BUĞDAY NEDEN YABANCILARA SATILMAZDI?
Bu ihracat yasakları daha ziyade imparatorluğun müdafaası ile ilgili maddeler için geçerliydi. Ayrıca halkın temel yiyecek maddesi olan buğdayda sıkıntı çekilmemesi için yabancılara satılmazdı. Hububat ve diğer yiyecek maddelerinin ihraç edilmesi halinde ülkedeki bu malların azalacağı ve fiyatların yükseleceğinden korkuluyordu. Yine pamuk ve boya gibi Osmanlı sanayisinde kullanılan maddelerin ihracı da üreticilerin sıkıntı çekmemesi için yasaklanmıştı. Bunu dışında ihracat yasakları, özellikle savaş durumunda olan ülkeleri iktisadi yönden sıkıştırmak için de kullanılırdı.Bu yasaklara karşılık Avrupalıların bu maddelere duyduğu ihtiyaç 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kaçakçılık faaliyetlerine sebep oldu. Bu gizli alışveriş, bölgedeki üreticileri de, Avrupalı tüccarlara mallarını iç piyasanın üzerinde bir fiyata sattıkları için memnun ediyordu. Kaçakçılık, Osmanlı topraklarında mal arzının daralmasına ve fiyatların yükselmesine neden oldu.